nin 2004 yılında feshedilmiş olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, derneğin tüzel kişiliğinin devam edip etmediğinin araştırılarak, tüzel kişiliğinin devam etmesi halinde gıyabi hükmün usulünce derneğe tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra, Derneğin tüzel kişiliğinin tasfiye ile sona ermesi halinde ise, derneğin malvarlığının ve hak ve yükümlülüklerinin .... geçip geçmediği hususunun araştırılarak, alınacak cevabi yazının dosyasına eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, temyiz eden davalılardan ... ve ....avukatlarının temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderildikten sonra incelenmesine, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, derneğin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı vekili dilekçesinde olağan genel kurul toplantısının yapıldığına dair herhangi bir bildirimde bulunulmadığından bahisle derneğin derneğin feshine karar verilerek tasfiyesinin yapılmasını istemiş, dilekçenin konu kısmında doğrudan tasfiye talep etmiştir. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği açıklanmıştır....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2019 NUMARASI : 2018/1281 ESAS 2019/243 KARAR DAVA KONUSU : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti - Tasfiye KARAR : Uşak 1....
Dernekler Yönetmeliğinin 89/b maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararı ile bulunduğu ildeki amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredileceği, bu derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesinin mahkeme kararında belirtilen esaslara göre yapılacağı ve tasfiyenin tamamlanmasına müteakip durumun ilgili mülki idare amirine bildirileceği düzenlenmiştir. Dernekler Kanunu' nda tasfiye konusunda hangi mahkemenin görevli olduğu açıkça gösterilmemiştir....
Derneğinin yapmış olduğu icra takibinden dolayı davacının, davalı derneğe üye ve borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 51. maddesinde de; tüzel kişinin yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır....
Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse; en büyük mülkî amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması için durumu Cumhuriyet Savcılığına bildirir. Cumhuriyet Savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir." hükmü; aynı kanunun 87. maddesinde ise "Dernekler, aşağıdaki hâllerde kendiliğinden sona erer: 1. Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hâle gelmesi veya sürenin sona ermesi, 2. İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, 3. Borç ödemede acze düşmüş olması, 4. Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hâle gelmesi, 5. Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması, her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; Valilik tarafından .. ......
Bunlar arasında, mahkeme kararıyla feshedilen veya münfesih hale düşen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesine ilişkin davalar bulunmamaktadır. Dernekler Kanunu'nda ve Türk Medeni Kanunu'nun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça Sulh Mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de yoktur. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) Sulh Mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. O halde, görevli mahkeme Asliye Mahkemesidir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir. Sonuç: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeple (BOZULMASINA), işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03.03.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bunlar arasında, mahkeme kararıyla feshedilen veya münfesih hale düşen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesine ilişkin davalar bulunmamaktadır. Dernekler Kanununda ve Türk Medeni Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça Sulh Mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de yoktur. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) Sulh Mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. O halde, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Denizli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 27.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi....
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesi, 1. fıkrası, (c) bendine uygun olup olmadığı yönünden değerlendirilmesi; Uyuşmazlıkta, davacı dernek hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı teftiş raporunda; dernek şubeleri ve üyelerince gerçekleştirilen yetişkinlere ve öğrencilere yönelik okuma-yazma ve destek kursları, panel ve seminerler gibi bazı faaliyetlerin derneğin tüzüğünde belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik olduğu tespit edilmiş ise de dernek tüzüğünde belirtilen çalışma alanları ve kollarının kurulmadığı, faaliyetlerin halkı sokak eylemlerine yöneltmek şeklinde yoğunlaştığı kanaatinin hâsıl olduğu, derneğin internet sitesinde "… Derneği" logosunun yer aldığı, bu bağlamda, derneğin toplumsal ve siyasi her konuda muhalif olduğu, yapılan muhalefetin siyasi otoritenin bütün temel icraatlarını kapsadığı, derneğin tamamen siyasi ve günlük politika ile ilgili olduğu, dernek şube ve üyelerinin sürekli meydanlarda izinli-izinsiz gösteri ve eylem yaptığı...