Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Yasasının 87. maddesine göre derneğin ilk genel kurulunu yapmaması ve zorunlu organları oluşturmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti istemine ilişkindir. Türk Medeni Yasasının 87/2. maddesi son fıkrasında "ilk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması her ilgilinin Sulh Hakiminden, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebilir" hükmü yeralmaktadır. Somut olayda; derneğin feshi istenmeyip, sona erdiğinin tesbiti istendiğine göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince İzmir 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı derneğin dernek merkezinde, gelen ihbarlar üzerine yapılan kontrolde kumar oynandığının tespit edildiğini, davalı T3 amacı ve varlığı kanuna ve yönetmeliklere aykırı hale geldiğinden feshedilmesi ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dernek yönetim kurulu başkanı ve üyeleri davaya dahil edilmiştir. Dava, derneğin feshi ve tasfiyesie talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....
Dava, 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu'nun 72.maddesi kapsamında kesinleşen icra takibinden sonra açılan, davacı Derneğin kullandığı krediye kefil olup bu sıfatla ödeme yapan ve borçlanma tarihinde derneğin yönetim kurulu üyesi olan davalıya davacı Derneğin borçlu olmadığının tespiti istemine yönelik menfi tespit davasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 58.maddesine göre her derneğin bir tüzüğünün bulunduğu, bu tüzüğün kanunun emredici hükümlerine aykırı olamayacağı, tüzükte derneğin gelir kaynaklarının gösterilmesinin zorunlu olduğu, tüzükte düzenlenmeyen konularda kanun hükümlerinin uygulanacağı, 5253 sayılı Dernekler Kanunun 4.maddesi gereği ise Dernek Tüzüğünde derneğin borçlanma usullerinin gösterilmesinin zorunlu olduğu düzenlenmiştir. TMK'nin 85. maddesi gereği dernek yönetim kurulunun derneğin yürütme ve temsil organı olduğu, bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getireceği ifade edilmiştir....
nin Türk Ticaret Kanunu (TTK) md. 636 uyarınca fesih ve tasfiyesi, davalı şirkete tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir. Dosya incelendiğinde, davacı tarafın, davalı şirketin faaliyetinin mümkün olmaması nedeniyle tasfiye talep ettiği görülmektedir. 6102 sayılı TTK'nun 636/3 maddesi; haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebileceğini düzenlemektedir. Davalı şirketin %0,01 hissesi ...'a aittir. Kalan hissesi ise 677 sayılı KHK ile kapatılan ... Derneğine aittir. Kapatılan bu derneğin tüm malvarlığı ilgili KHK gereğince davacı hazineye geçmiştir. Diğer hissedar ...'ın hakkında kesinleşen ceza mahkemesi kararları dikkate alındığında, gerçekten de ortaklığın devam ettirilmesi imkansız hale geldiği değerlendirilmiştir. Bu durum, TTK'nun 636/3 maddesi anlamında haklı neden oluşturmaktadır. Mahkememizce bu durum dikkate alınarak davalı şirketin TTK 636/3. Maddesi gereğince fesih ve tasfiyesine karar verilmiş, tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Dağıldığının Tespiti İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davalı derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 87/5. maddesi gereğince, olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması sebebiyle derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin 2004 yılı mart ayında yapması gereken genel kurul toplantısını gecikmeli olarak 20.06.2004 tarihinde yaptığı, TMK'nin 87/5. maddesi kapsamında üst üste iki defa genel kurul toplantısı yapmamasının süre yönünden gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/11/2022 NUMARASI : 2022/183 ESAS - 2022/1968 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : TARAFLARIN İDDİA ve SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı derneğin süresi içinde genel kurul toplantısını yapmadığını, bu durumda TMK ve DK'nın ilgili hükümleri gereğince davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk dereceli mahkeme tarafından yapılan yargılama sonrasında, davanın kabulü ile davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı temsilcisi istinaf dilekçesinde özetle; kendisinin yurt dışında olması sebebiyle toplantının yapılamadığını derneğin tüzüğünde hiçbir sıkıntının bulunmadığını ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse; en büyük mülkî amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması için durumu Cumhuriyet savcılığına bildirir. Cumhuriyet savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir. " aynı kanunun 87.maddesinde ise " Dernekler, aşağıdaki hâllerde kendiliğinden sona erer: 1. Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hâle gelmesi veya sürenin sona ermesi, 2. İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, 3. Borç ödemede acze düşmüş olması, 4. Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hâle gelmesi, 5. Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması. Her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir. " hükmüne yer verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, TMK'nın 87. maddesinde açık bir şekilde olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması halinin derneğin kendiliğinden sona erme hallerinden biri olan düzenlendiğini, bu konuda derneğin kendiliğinden sona erdiğine karar verilmesine yönelik Yargıtay kararlarının da bulunduğunu, dernek başkanının beyanından da derneğin varlığını devam ettirmeye yönelik bir ifadenin bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, 4721 Sayılı TMK'nın 87/5. maddesi gereği davalı dernek olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması sebebi ile derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....
İş Mahkemesinin 2009/671 esas nolu dosyasının bulunduğu, yargılama devam ederken derneğin tasfiye edildiğinin anlaşılması üzerine derneğin, bu davayla sınırlı olmak üzere ihyasının talep edildiği, davanın dernek tasfiye kurulu oluşturulması ve kurulun kararı ile fesh edilmesi nedeni ile tasfiye kurulu aleyhine ihya talepli davanın açıldığı görülmüştür. İlk derece mahkemesince iş mahkemesi kararının henüz kesinleşmediği, bu aşamada derneğin tasfiyesine karar verilmesinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Fesih edilmiş derneğin davada taraf sıfatı kalmayacağından eldeki davayla sınırlı olacak şekilde ihyası sağlanarak dava şartlarından olan taraf ve dava ehliyeti noksanlığının giderilmesi amaçla iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır....
İlk Derece Mahkemesince, dernek hakkında bir kez soruşturma yapılıp iş bu dosyanın açıldığı, bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebileceği, dernekte ilk kez yapılan aramada derneğin ticari faaliyette bulunduğu, derneğin kahvehane şeklinde düzenlenerek masa üzerende küllüklerinin bulunulmasının derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemeyeceği, öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olarak hareket eden gerçek kişilerin fiillerinden sorumlu olduklarının kabulü gerektiği, Cumhuriyet Savcısı tarafından da duruşmada davanın reddinin talep olunduğu, dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini...