"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı dernek defter ve kayıtlarının denetim kuruluna verilmesi talep edilmiştir. Mahkemece talebin kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı dernek temsilcileri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Davalı derneğe ait yönetim kurulu karar defteri, denetim kurulu karar defteri, üye kayıt defteri ve İl Dernekler Müdürlüğünde bulunan dernek dosyasının getirtilip bu dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı verdiği temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler tekrar edilerek, davalı Dernek Yönetim Kurulunun, müvekkilinin başka bir dernek çatısı altındaki usulsüz işlemlere izin vermemesi nedeniyle cezalandırdığını, Yönetim Kurulu tarafından alınan bu karara karşı Tüzüğün 66 ncı maddesi gereğince itiraz yolu kapalı olsa da, Yargıtay görüşü doğrultusunda, 23.02.2019 tarihi yapılan genel kurul toplantısında, müvekkilinin disiplin cezasına karşı yapmış olduğu itirazının reddedildiğini, davalı derneğin vermiş olduğu disiplin cezası kendi faaliyetleri ile kadük ... geldiğini, müvekkilinin bizzat dernek başkanı ve genel sekreteri tarafından dernek lokaline davet edildiğini yani davalı dernek disiplin cezası olduğu halde başkanlık ve genel sekreterlik düzeyinde müvekkilini dernek lokali ve genel kurula davet ederek disiplin cezasını kendisi ortadan kaldırdığını, disiplin cezasının açıkça Anayasa, yasa ve dernek tüzüğüne aykırı...
, derneğin bu şartlardan birini kaybetmesinin kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaybedilmesine neden olacağı, Kurul kararında da Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden işin esasına girilerek Bakanlar Kurulu kararına yönelik inceleme yapıldığı dikkate alındığında, Bakanlar Kurulu kararının Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bendi yönünden hukuki incelemesinin yapılmasının gerekli görülmediği, Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine uygun olup olmadığı yönünden; Uyuşmazlıkta, davacı Dernek hakkında düzenlenen 11/04/2008 tarih ve 98/8 sayılı teftiş raporunda; "Dernek şubeleri ve üyelerince gerçekleştirilen yetişkinlere ve öğrencilere yönelik okuma-yazma ve destek kursları, panel ve seminerler gibi bazı faaliyetlerin derneğin tüzüğünde belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik olduğu tespit edilmiş ise de, dernek tüzüğünde belirtilen çalışma alanları ve kollarının kurulmadığı...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalı dernek yönetim kurulunun aldığı kararın keyfi olduğunu, genel kurula katılamadığını, dernek üyeliğine bağlı haklarının kullanımının engellendiğini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin hatalı hesaplandığından mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Dernek üyeliğinin devam ettiğinin tespiti, muarazanın giderilmesi davasıdır. Dosya kapsamından; dernek genel yönetim kurulunun 01/12/2020 tarih ve 2020/33 sayılı kararı ile davacının üyelikten çıkarılmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
Davalı Dernek Tüzüğünün 47/j maddesinde yer alan " ...işbu maddede belirtilen cezaları alan üyeler kulüp organlarında görev alamazlar." şeklindeki düzenleme, kanunda sayılan bu sebeplerden hiç birine uymamaktadır. Dernek tüzüğü ile dernek üyelerinden dernek organlarında görev alacakların niteliklerinin belirlenmesine ilişkin bu hüküm, dernek üyeleri arasında din, ırk, renk, cinsiyet, din ve mezhep, aile, zümre ve sınıf farkı sebeplerine dayalı olarak bir ayrıcalık tanıyan yada eşitliği bozan uygulamalara yol açan nitelikte bir düzenleme değildir. Bu hali ile, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olması, usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK 353/1- b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine dair yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir....
No:12 Kat:2 Merkezefendi- Denizli adresindeki dernek merkezinde, Denizli 2....
Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçelerinde, davalı Derneğin 28.03.2008 tarihli olağan genel kurul toplantısında dernek yönetim kurulu üyeliklerine dernek tüzüğünün 17.maddesi gereği 11 asıl ve 8 yedek seçilmesi gerekirken 13 asıl ve 8 yedek üyenin seçildiği dolayısıyla söz konusu toplantının Kanun ve Tüzük hükümlerine aykırı olarak yapıldığı gerekçesi ile genel kurul toplantısının iptali istenmiş; Mahkemece, dernek genel kurul kararlarının iptalini ancak dernek üyelerinin isteyebileceği, İl Dernekler Müdürlüğü'nün aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İlk derece mahkemesince; dernek yöneticileri tarafından dernek karar defterinin kaybolmaması için gerekli dikkat ve özenin gösterildiği halde defterin kaybolduğu hususunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı, yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Ancak anılan farklılıklar, derneklerin iktisadi işletmelerine kanunen yüklenen sorumluluklardan kaynaklanmakta olup bu uygulamalar nedeni ile dernek iktisadi işletmesi dernekten ayrı veya bağımsız bir hüviyete kavuşmamaktadır.Dernek iktisadi işletmesi, aynen dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek ana tüzel kişiliğinde ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek ana tüzel kişiliğinde mündemiç bir yan işletmedir.Asıl tacir olan derneğin, tacir hüviyeti bulunmayan İktisadi işletmesine; tacir yardımcısı, ticari temsilci veya mümessil sıfatı ile bazı kişi veya kurulları ataması, o kişi veya kurullarında iktisadi işletme adına borç veya alacak ilişkisi tesis etmeleri, dernek ana tüzel kişiliğini tamamen bağlar. Bu kişi veya kişilerce dernek iktisadi işletmesi adına tesis edilen her türlü borç ve alacak işlemi asıl tacir olan dernek tüzel kişiliğinin işlemi sayılır....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait dernek lokalini kiralayarak işletmeye başladığı, aynı gün yapılan dernek işletme sözleşmesine göre dernek lokaline gelecek zararları ve ödenmeyecek kiraları karşılamak için 7.500.00 YTL’lik teminat senedi verildiğini, alacak mevcut olmadığı halde davalı teminat senedine dayalı icra takibine geçtiğini belirterek, bono nedeniyle alacaklıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddiasının yazılı delil ile ispatı gerektiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....