Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı dernek temsilsicisi (kayyım) dava dilekçesinde, davacı derneğin tapu kaydında muhdesat olarak kayıtlı camii bulunduğunu, iş bu caminin dernek üyelerinin yardım ve gayretleri ile yapıldığını, dernek yöneticilerinin genel kurul toplantısında usulsüzlük ve sahtecilik yapmaları sebebi ile derneğe kayyım atandığını, tedbiren görevden uzaklaştırılan dernek yöneticilerinin vesayet makamının denetiminden kaçmak, mahkeme kararlarını etkisiz hale getirmek için davalı derneği kurduklarını, bu durumun ahlaka, adaba ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, isim hakkından dolayı davacı derneğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ileri sürülerek davalı derneğin Türk Medeni Kanunu 89. madde gereği feshini istemiştir. Cevap dilekçesinde kayyımın böyle bir dava açma yetkisinin bulunmadığı, isim benzerliği olmadığı, isim benzerliğinin derneğin feshi sebebi olmayacağı gerekçeleri ile davanın reddi savunulmuştur....

    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda; Anayasa Mahkemesi kararları ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, davalı derneğin hukuki varlığını devam ettirme yönünde irade sahibi olduğu, Dernek Tüzüğünde belirtilen sürede Genel Kurul Toplantılarının yapılmamış olmasının, kamuya yararlı aktif olarak faaliyet gösteren T5 tek başına derneğin tüzel kişiliğinin kendiliğinden sona ermesi için yeterli sayılamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ'NİN KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...davacı derneğiT1 Sitesi T1 olup, davacı derneğin dernek üyesi olduğunu belirttiği gerçek kişiler adına davalı ile davacı dernek üyesi gerçek kişiler arasında imzalanmış olan gayrimenkul pay ortaklığı ve satış vaadi sözleşmesi kapsamında tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu, davacı derneğin bu sözleşme tarafının olmadığı ve sözleşmenin tarafı olan gerçek kişiler adına dava açamayacağı, dava açma ehliyeti bulunmadığı, bu eksikliğin giderilmesi bakımından verilen süre ve ihtara rağmen her bir davacı için ayrı ayrı vekaletname ve yetki sunulmadığı, talep ve dava açılmadığı görülmekle HMK 114/1- d,e,h ve 115/2. Maddeleri gereği davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine..." karar verilmiştir....

    Somut olay yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirildirildiğinde, dernek dosyasının Dernekler Masasından istenmediği, sadece davalı dernek temsilcine 12.10.2017 tarihli oturumda bozma ilamında değinilen bilgi ve belgeleri sunması için süre verildiği, bir sonraki oturuma dernek temsilcisinin katılmadığı ve istenilen belgeleri sunmaması üzerine bu defa adına meşruhatlı davetiye çıkarılmasına karar verilmesine rağmen bu yönde işlem yapılmadığı, buna rağmen mahkemenin bozmaya konu kararındaki gerekçe ile davanın reddine karar verdiği anlaşıldığından, mahkemece bozma ilamı doğrultusunda 27.11.2011 tarihli genel kurul toplantısı ile bu toplantıda yapıldığı beyan edilen tüzük değişikliğinin kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen usullere riayet edilerek usulüne uygun yapılıp yapılmadığı; davalı derneğin üye kayıt defterleri, yönetim kurulu karar defterleri, genel kurul tutanakları ve toplantıya katılanlara ait liste ile İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü'ndeki davalı derneğin dosyası...

      Ancak anılan farklılıklar, derneklerin iktisadi işletmelerine kanunen yüklenen sorumluluklardan kaynaklanmakta olup bu uygulamalar nedeni ile dernek iktisadi işletmesi dernekten ayrı veya bağımsız bir hüviyete kavuşmamaktadır.Dernek iktisadi işletmesi, aynen dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek ana tüzel kişiliğinde ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek ana tüzel kişiliğinde mündemiç bir yan işletmedir.Asıl tacir olan derneğin, tacir hüviyeti bulunmayan İktisadi işletmesine; tacir yardımcısı, ticari temsilci veya mümessil sıfatı ile bazı kişi veya kurulları ataması, o kişi veya kurullarında iktisadi işletme adına borç veya alacak ilişkisi tesis etmeleri, dernek ana tüzel kişiliğini tamamen bağlar. Bu kişi veya kişilerce dernek iktisadi işletmesi adına tesis edilen her türlü borç ve alacak işlemi asıl tacir olan dernek tüzel kişiliğinin işlemi sayılır....

      yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı derneğin Türk Medeni Kanununun 89. maddesi gereğince feshi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dernek temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin kapatılabilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin süregelen ve birden çok eylemin varlığının saptanması halinde mümkündür. Ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....

          Mahkemenin, davayı kaybeden tarafı yargılama giderlerine mahkum etmesi için mutlaka karşı tarafça bir talepte bulunulmuş olması gerekmez; bu konudaki karar mahkemece kendiliğinden verilir. 5253 sayılı Dernekler Kanununun "Tasfiye" başlıklı 15. maddesinde; "Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır. Tüzükte tasfiyenin ne şekilde yapılacağının genel kurul kararına bırakıldığı hallerde, genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa, yahut dernek mahkeme kararı ile feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve hakları, mahkeme kararıyla derneğin amacına en yakın ve kapatıldığı tarihte en fazla üyeye sahip derneğe devredilir."...

          genel kurul toplantısını yapmayarak yasal yükümlülüklerini yerine getirmeyen söz konusu derneğin MK 87 madde gereği kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi için Sivas 2....

          DERNEK MALLARININ TASVİYESİGÖREVLİ MAHKEME 5235 S. ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADL... [ Madde 6 ] 5253 S. DERNEKLER KANUNU [ Madde 15 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 8 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda, mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mahkeme kararıyla kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin, para, mal ve haklarının tasfiyesi isteğine ilişkindir. Feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılır. Tasfiye hususunda genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının, mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır (5253 s. Dernekler K. m. 15/1)....

            UYAP Entegrasyonu