nın 59.maddesi gereğince kuruluş bildirimi, dernek tüzüğü ve gerekli belgelerin mülki amirliğe verildiği anda dernek tüzel kişilik kazanmış olur. Tüzel kişilik kazanan derneğin ne zaman tüzel kişiliğinin son bulduğu konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, 3. kişiler açısından tüzel kişiliğin sona erdiği tarihin, derneğin tasfiyesinin tamamlanıp dernekler sicilinden terkin edildiği tarih olduğu genel kabul ve uygulamanın sonucudur. Nitekim, eldeki davada; daha önce kesinleşen mahkeme kararı ile kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin, T.M.K.'nın 59.maddesi ile oluşan tüzel kişiliğinin terkinini sağlamak amacıyla mallarının tasfiyesi istenmiştir. Böyle bir davanın dinlenebilmesi için öncelikle tüzel kişiliği devam eden derneğe husumetin yöneltilmiş olması gerekmektedir. Zira HUMK'un 73.maddesi amir hükmü gereğince derneğin de davada yer alması, savunma ve delillerini sunma olanağı tanınması zorunludur....
HUKUK DAİRESİ Dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı dernek arasında hibe sözleşmesi bulunmakta ise de; dava, dava dışı derneğin münfesih olması sebebi ile derneğe yapılan hibe ödemesinin derneğin yönetim kurulu üyelerinden tahsili istemine ilişkin olup, buna göre uyuşmazlık Dernekler Kanunu Kapsamında davalı dernek üyelerinin bu borçtan sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine 15/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının dernek üyesi olmasa bile sitede işyeri sahibi olması nedeniyle davalı dernek tarafından sunulan zorunlu ve faydalı işlerden yararlandığını, buna rağmen hizmet bedellerini ödemekten kaçındığını, takibin de bu nedenle yapıldığını beyanla davanın reddini talep etmiştir. C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; davalı dernek tarafından siteye ait genel hizmetlerin sunulduğu, davacının dernek üyesi olmasa dahi hizmetlerden yararlandığı, bu nedenle iş yerine isabet eden aylık bedelleri ödemesi gerektiği sonuç ve kanısına varılmıştır....
Latif Çakıcı’ya Armağan, C.50, No:1- 2, Ocak-Haziran-1995, s. 417. ) Dernek, üyelerinden ayrı, bağımsız, kendine özgü bir örgütsel yapıya sahiptir. Dernek kurma özgürlüğünün kolektif yönü, bu özgürlüğün bir diğer öznesi olan derneğin hukuk güvencesi altına alınmasını anlatır. Bu güvence derneğin kurulmasından sona erme anına kadar sürer. Derneğin kurulması, serbestçe faaliyette bulunması ve varlık güvencesi kolektif dernek özgürlüğünü karşılamaktadır. 1982 Anayasasında, 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır. (md. 33, 51 ve 68) Buna göre ‘Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.’...
sağlamak amacıyla noter marifetiyle dernek yönetiminden talepte bulunduğunu, buna rağmen dernek yönetim kurulu çağrı yaparak olağanüstü genel kurul toplantısı tertip etme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini ve de olağanüstü toplantı gerçekleştirilmediğini, mahkememizce dernek üye defterinin celbi ile derneğin üye sayısı ve de kanuni nisabın sağlandığı hususların tespit edilerek taleplerinin haklılığının anlaşılacağını, tüm bu nedenlerle 4721 SK....
Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; 14/2. maddesinde ise dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 s. TMK' nun 51. maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 s. Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, feshine karar alınan derneğin genel kurul toplantısı ile alınan kararların iptali ve derneğin ihyası için Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır....
Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; 14/2. maddesinde ise dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 s. TMK' nun 51. maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 s. Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, feshine karar alınan derneğin genel kurul toplantısı ile alınan kararların iptali ve derneğin ihyası için Bakırköy 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açıldığı, derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır....
Ancak; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 85. maddesinde, derneği yönetim kurulunun temsil edeceği ve bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getireceği; 83. maddesinde ise, dernek genel kurul toplantısında hazır bulunan ve kanuna veya tüzüğe aykırı olarak alınan genel kurul kararlarına katılmayan her üyenin, karar tarihinden başlayarak bir ay, toplantıda hazır bulunmayan her üyenin de kararı öğrenmesinden başlayarak bir ay ve her halde karar tarihinden başlayarak üç ay içinde mahkemeye başvurmak suretiyle kararın iptalini isteyebileceği, genel kurul kararlarının yok veya mutlak butlanla hükümsüz olduğu durumların saklı olduğu hükme bağlanmıştır. Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaç ve faaliyetlerine uygun olarak fiil ehliyetlerini kullanabilirler. Dolayısıyla derneğin, dernek amacı doğrultusundaki iş ve işlemler nedeniyle dava açma ehliyeti bulunmaktadır....
İnsan haklarının en önemlilerinden birisi olan dernek kurma özgürlüğü yoluyla kişilerin kültürel, siyasi, dini, mesleki, sportif veya sosyal amaçlarla bir araya gelmeleri sağlanır. Dernek kurma özgürlüğünün en basit ve anlaşılabilir faydası özellikle günümüzün yalnızlaşan bireyleri için, bir ifade biçimi ve faydalı olma duygusuyla birlikte kendilerini iyi hissetmelerinin bir yolu olmasıdır. Bireylerin derneklere üye olup, dernek faaliyetlerine katılmaları, onların artan bir şekilde yardım, spor, şehir yaşamı, sağlık, eğitim, müzik ve sanat etkinliklerine katılmalarının bir yoludur. Dernek kurma özgürlüğü aracılığıyla sosyal ve kültürel yaşamın gelişimi sağlanır. 1982 Anayasası da 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır....
Somut olayda; davacı tarafından, Dernek genel kurulunun süresinde yapılmaması ve zorunlu organların oluşturulmaması nedeniyle derneğin sona erdiğinin tesipiti ve derneğin tasfiyesi talep edildiğinden, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Çal Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 08.07.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....