"İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 461 Esas Yılı : 1988 Esas No : 1508 Karar Tarihi : 02/03/989 2908 SAYILI DERNEKLER KANUNUNUN 5.MADDESİYLE YASAKLANMIŞ AMAÇLARLA KURULDUĞU BELİRLENMEYEN DERNEĞİN FAALİYETİNİN DOĞRUDAN VALİ TARAFINDAN DURDURULAMIYACAĞI, ÖTE YANDAN DERNEĞİN ADININ "… DERNEĞİ" OLMASINDAN DOLAYI ÜNVANI NEDENİYLE FAALİYETİNİN KAMU OYUNDA PANİK YARATACAĞI VE BAZI KAMU KURULUŞLARININ GÖREVLERİNİN AMAÇ OLARAK BELİRLENMİŞ OLMASININ YETKİ KARGAŞASI DOĞURACAĞI VARSAYIMINA DAYANILARAK DA DERNEK FAALİYETİNİN VALİ TARAFINDAN DURDURULAMIYACAĞI HK....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesi uyarınca olağan genel kurul toplantısını iki defa üst üste yapmaması sebebine dayalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden ve davalı dernek temsilcisi savunmalarından olağan genel kurul toplantılarının 17/01/2016 ve 13/01/2019 tarihlerinde süresinde yapıldığı ancak buna ilişkin bildirimleri idareye yapmadıkları anlaşılmıştır. Yargıtay uygulamalarında dernek genel kurul toplantılarının süresinden sonra da olsa usulüne uygun olarak yapılması derneğin hukuki varlığını sürdürme yönünde iradenin ortaya konulması olarak kabul edilip dernek tüzel kişiliğinin sona ermesi yönünden iradeye üstünlük tanınıp yapılan toplantıya önem atfedilmektedir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25/06/2019 tarihli 2019/3243 Esas 2019/6467 Karar sayılı ilamı)....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar....
kendisinin olduğunu, yoksa, dernek tarafından kurulan iktisadi işletmenin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, buna göre T4nin, tıpkı dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek tüzel kişiliğinden ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek tüzel kişiliğinden mündemiç bir yan işletme olduğunu, kural olarak derneklerin kazanç paylaşımı amacıyla kurulmalarına yahut ticari faaliyette bulunmalarına yasal olanak bulunmadığını, zaten derneğin iktisadi işletmelerinin kuruluş gayesinin de, bu hukuki engeli bir şekilde aştığını, ancak belirtildiği gibi bir derneğin, kurduğu bir iktisadi işetme aracılığıyla ticari faaliyette bulunması durumunda, iktisadi işletmenin dernek tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip olduğundan bahsedilemeyeceğini, bu durumda iktisadi işletmenin her türlü işlemlerinin dernek tüzel kişiliğini bağlayacağı ve dernek tüzel kişiliğinin sorumluluğuna gidilebileceği gibi, derneğin...
Somut olayda, davalı derneğin asıl üyesi olan davacının, disiplin bozucu ve kurallara aykırı davranış nedeniyle kınama cezasına ilişkin 23.10.2014 tarihli dernek yönetim kurulu kararının iptalini istediği; davacının davalı derneğin genel kuruluna bu hususta itirazda bulunmadan yani iç denetim yollarını tüketmeden doğrudan bu davayı açtığı ve davalı derneğin tüzüğünde de yönetim kurulu kararının kesin olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, dava şartı gerçekleşmeyen davanın usulden reddine karar verilmesi yerine, işin esasına girilerek davanın kabulü doğru görülmemiştir....
KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının dernek yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmasına dair 28.04.2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptali ile yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. (TMK.73) Derneğin üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hallerinde son kararı verir. (TMK.80/1) Ancak dernek genel kurul kararlarının iptali istenebilir. Diğer organlarının kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz. (TMK.83/2) Somut olayda; davacı, davalı derneğin yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davacının, davalı derneğin genel kurul toplantısında üyeliğine ilişkin durumunun görüşülmesini istemeden doğrudan dava açtığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/06/2021 tarih, 2021/124 esas 2021/386 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının uzun yıllardır T3 üyesi olduğunu, derneğin amacına yönelik olarak yapılan tüm faaliyetlerde hem maddi hemde manevi anlamda katılım sağladığını, davacının dernek üyeliği devam ederken mevcut başkanın yönetim anlayışını hukuk sınırları içerisinde eleştirmiş ve her üyenin tabi hakkı olan dernek hesaplarını incelemek istediğini, nitekim söz konusu dönemde dernek başkanını ''dernek hesaplarının şeffaf olması konusunda'' defaatle uyarıldığını, ancak dernek başkanınca bu durum göz ardı edilerek müvekkilin talebi hukuka ve yasalara aykırı olarak reddedildiğini, akabinde müvekkil dernek başkanın yasalara aykırı şekilde derneğin hesaplarını yönettiğinden bahisle Çarşamba Cumhuriyet...
Mahkemece TMK nun 74/2. maddesine göre dernek genel kurul toplantısının üç yılda bir yapılmasının zorunlu olduğu, üst üste iki defa altı yıl içinde yapılmaması halinde derneğin kendiliğinden dağıldığının tespitinin istenebileceğinin öngörüldüğü ve bu sürenin dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 87/5 maddesi hükmünde derneğin olağan Genel Kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması halinde derneğin kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitini isteyebileceği, davalı derneğin tüzüğünün 8. maddesinde ise dernek genel kurulunun iki yılda bir nisan ayında yapılacağı düzenlenmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2012/6657 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, her iki davada aşan talebin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 51. maddesinde de; tüzel kişinin yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....