işletmenin farklı tüzel kişiliklere ve vergi kaydına sahip olduklarını ve derneğin borçlu olmadığını beyan etmiş, anılan kararların aleyhe olan ve talep aşılarak verilen kısımlarının iptali ile davacı derneğin borçlu olmadığının kabulüne ve taraf olarak eklenmemesine dair karar verilmesini talep etmiştir....
Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yaptığı, bu nedenle 4721 Sayılı TMK. m.87/5 e göre Derneğin kendiliğinden sona ermesinin şartları oluştuğu ancak kendiliğinden sona erdiğinin tespiti talep edilen T5 1976 yılında kurulan eski ve köklü bir dernek oluşu, ulusal kapsamdaki T5 Federasyonu üyesi olduğu, tam zamanlı personel istihdam ettiği, 2017 yılı sonu itibari ile 2349 üyesi olduğu, derneğin aktif olarak faaliyetine devam ettiği, T5 hukuki olarak bağı olan Antalya Valiliği Toplumla İlişkiler Müdürlüğü, Gelir İdaresi Başkanlığı Antalya Vergi Dairesi Başkanlığı Kalekapı Vergi Dairesi Müdürlüğü, T5 Federasyonu ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğüne karşı bugüne kadar tüm mükellefiyetlerini yerine getirdiği, derneğin tüm bu yönleriyle kamuya yararlı bir dernek niteliği taşıdığı, ayrıca dosyada bilirkişiden derneğin kendiliğinden sona ermesine ilişkin 23/12/2019 tarihli rapor alındığı, bilirkişi raporunda da derneğin faaliyetine devam etmesinin üyelerinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... dava dilekçesinde; davalı ... Derneğinin üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığından kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/.... maddesinde, derneğin olağan Genel Kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması halinde kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda; davalı ......
Dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada, davalı derneğin 23.01.2007 tarihinden sonra faaliyetinin olmadığı, iki yılda bir ocak ayında yapılması gereken olağan genel kurulun yapılmadığı ileri sürülerek Türk Medeni Kanunu'nun 87/5 maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 5253 sayılı Kanunun 18.maddesinde ''Bu Kanunla ilgili olarak hukuk mahkemelerinde bakılacak davalarda basit yargılama usulü uygulanır'' hükmü yer almakta olup Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 317. maddesinde ise cevap süresinin, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren başlayacağı düzenlenmiştir. Mahkemece davalı derneğin eski adresine tebligat yapılmak suretiyle savunma hakkını ortadan kaldırır şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
tan talep etme şartları oluştuğu takdirde tahsil etmelerinin mümkün olduğu, bu noktada davalı derneğin, satış sözleşmesinin tarafı olmayan davacıyı bizzat sorumlu tutması mümkün olmadığı gibi, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nde derdest olan ve halen temyiz aşamasında bulunan dosya içeriğine göre de davalı derneğin bu harçtan dolayı dava dışı ...'u sorumlu tuttuğu, hal böyle iken adı geçen bonodan dolayı davacının, davalılara karşı borcu ve sorumluluğunun bulunmadığı, davalı derneğin kayden iyiniyetli hamil olmadığı gerekçeleriyle davacının davaya konu olan bonodan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, bononun taraflarla sınırlı olmak üzere iptaline, davacının ve davalı derneğin tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar. Somut olayda ise; davalı dernek lokalinde yapılan denetimde kumar oynatıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yeterli nitelikte kabul edilemez....
Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar. Somut olayda ise; davalı dernek lokalinde yapılan denetimde kumar oynatıldığının tespit edildiği anlaşılmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile suça konu tek eylem davalı derneğin bu suçun "kaynağı" haline geldiğini göstermeye yeterli nitelikte kabul edilemez....
Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, TMK'nun 87.maddesine dayalı derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; davalı derneğin kurucularına tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanma yoluna gidilip davanın kabulüne karar verilmiştir. Talepte bulunan İl Dernekler Müdürlüğü derneğin en son 19.05.2006 tarihinde genel kurul toplantısını yaptığı, sonrasında herhangi bir faaliyeti bulunmadığı ve acze düştüğünü ileri sürmüştür. İddianın ileri sürülüş biçimine göre davanın dayanağını TMK'nun 87.maddesinin 3, 4 ve 5.bentlerinin oluşturduğu anlaşılmaktadır. Böyle bir durumda davanın görülebilmesi için öncelikle taraf teşkilinin doğru olarak sağlanması gerekmektedir. Davalı derneğin genel kurul toplantısını yaptığı ve organlarını oluşturduğu sabittir. Sonradan oluşan dağılma halinin tespiti davasında husumetin kuruculara değil doğrudan derneğe yöneltilmesi ve taraf teşkilinin bu şekilde sağlanması gerekir....
Asliye Hukuk Mahkemesince kabul edilerek bu işleme hukuki yaptırım uygulanmış olduğunu, dolayısıyla yokluk halinden bahsedilmesinin ve genel kurulun yok hükmünde olduğunun iş bu davada kabul edilemeyeceğini, avalı derneğin kuruluş genel kurulundan sonra defalarca genel kurul yaptığını, bu durumun derneğin faaliyette bulunma iradesinni göstergesi olduğunu, basit ve kamu düzenini ilgilendirmeyen şekli bir eksikliğin kamu yararı güderek faaliyette bulunan derneğin kapatılmasına gerekçe olamayacağının, kuruluş genel kurulunun iptalinin sebebinin aidat miktarını düzenleyen tüzük değişikliği olduğunu, dernek genel kurulunun bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu hatanın yaptırım ıolarak derneğin kapatılması dernek kurma hürriyetinin ihlali olacağını, davalı derneğin İçleri Bakanlığıyla ortak profe yürüten kamu yararına çalışan bir dernek olduğunu, müvekkil derneğin denetimlerinde, mali şeffaflık ve faaliyetleri bıkımından ayasaya aykırılık tespit edilemediğinden davanın reddini savunmuştur....
Cumhuriyet savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir." hükmü; aynı kanunun 87. maddesinde ise "Dernekler, aşağıdaki hâllerde kendiliğinden sona erer: 1. Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hâle gelmesi veya sürenin sona ermesi, 2. İlk genel kurul toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, 3. Borç ödemede acze düşmüş olması, 4. Tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hâle gelmesi, 5. Olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması.” Her ilgili, sulh hâkiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda; ... tarafından derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti ile tasfiyesine karar verilmesi talep edilmektedir. Bu halde uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...