Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyım atanması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazda pay sahibi olan Ali oğlu Dede'nin tanınmadığı gibi sağ olup olmadığı ve mirasçılarının bulunduğuna dair herhangi bir belgenin bulunmadığını ileri sürerek, kayyım atanmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece, kolluğa yazılan yazıya verilen cevap ve tapu kaydıyla yetinilerek, dava konusu taşınmazla ilgili devam eden davanın bulunmadığı ve kayyım atanması için gerekli herhangi bir sebebin bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup anılan Kanunun amacı 1. maddesinde; bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir şeklinde açıklanmış; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır...

      Mahkemece; zabıtanın cevap yazısı ve tapu kaydıyla yetinilerek, dava konusu taşınmazla ilgili devam eden davanın bulunmadığı ve kayyım atanması için gerekli herhangi bir sebebin bildirilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup anılan Kanunun amacı 1. maddesinde; bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir şeklinde açıklanmış; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır...

          Dava, 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkin olup anılan Kanunun amacı 1. maddesinde; bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle malvarlıkları üzerinde Hazine menfaatinin korunmasını sağlamak üzere, mahallin en büyük mal memurunun kayyım olarak atanması, yetkileri, yetki devri, kayyımlık mallarının yönetimi ve giderleri, kayyım ve görevli personele ödenecek ücretler ile diğer hususlara ilişkin usul ve esasları düzenlemektir şeklinde açıklanmış; 2. maddesinde ise 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 427 nci maddesine göre, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçının payının resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamı; bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştırır...

            ATM şirketin organsız kaldığından bahisle şirketi bu davada temsil etmek üzere kayyım atanması gerektiği dikkate alınarak davalı şirketi eldeki davada temsil etmek üzere kayyım tayin ettirmek üzere davacı vekiline yetki ve süre verildiği , davacı tarafça ara karar doğrultusunda Mahkememize eldeki davanın açıldığı, davalı şirketin en son temsilcisinin davacı olup yetki süresininde dolmuş olması sebebiyle şirket tarafından açılan zayi belgesi verilmesine yönelik olarak açılan davada şirkete temsile yetkili kayyım atanmasının gerektiği incelenen tüm dosya kapsamıyla anlaşılmış, davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ ile; ...' ni İzmir 2. ATM'nin ......

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/285 Esas KARAR NO : 2021/935 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 29/04/2021 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; davalı ....------ katılmamakta direnmesi nedeniyle toplanamadığından müdürler kurulunun kilitlenme ve karar alamama durumu---genel kurulunun arz edilen gündemle olağanüstü toplanabilmesinin teminen ve bununla sınırlı olmak üzere TMK.m.427/4 dairesinde ve durumun aciliyetine binaen dosya üzerinden inceleme yapılarak kayyım görevlendirilmesini; talep ve dava etmiştir. Davalılar adına dava dilekçesi, tensip zaptı usulünce tebliğ edildiği halde davaya cevap verilmemiştir. Dava; davalı---toplanabilmesini teminen ve bununla sınırlı olmak üzere TMK 427/7 maddesi gereğince davalı şirkete kayyım atanması istemine ilişkindir....

                Ancak, 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Edilmesine Dair Kanunun 1. ve 2.maddesinde kayyım olarak atanacak kişi gösterilmiş olup, Maliye Bakanlığı görevlilerine yapılmış bir atıftan bahsedilemez. Bu nedenle 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin atıflar başlıklı 798/b maddesindeki düzenlemenin 3561 Sayılı Kanun uyarınca yapılacak kayyım atanmasına yönelik herhangi bir değişiklik getirdiği kabul edilemez. Öte yandan Yönetmelik "mal müdürlüğü bünyesinde milli emlak servisi bulunan ilçeler" de mal müdürünün kayyım olarak atanması gerektiğini düzenlemiştir. Üstte gösterilen atıf nedeniyle mal müdürlüğüne yapılan atıf artık Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birimlerine yapılmış kabul edilmelidir. Ancak ilçede Millî Emlak Servisi bulunuyor ise, bu servis mal müdürü bünyesinde olmasa bile mal müdürünün kayyım olarak atanması gerekir. Bu durumda dairemizce istinaf istemleri yerinde görülmemiş, mal müdürünün kayyım olarak atanması usul ve yasaya uygun olarak değerlendirilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kayyım tayin edilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyım tayini istenen tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı (alacaklı) vekili, hakkında kayyım atanması istenilen davalının miras payını haczettirdiğini, davalının hissesinin borcundan dolayı satışının yapılabilmesi hususunda ... Mal Müdürlüğü'ne bilgi verildiğini belirterek Türk Medeni Kanunu'nun 648. maddesi uyarınca borçluya kayyım atanmasına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Somut olayda; Kayyımlık (Kayyım Atanması) talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, her ne kadar verilen karara karşı yukarıda yazılı gerekçelerle kayyım adayı tarafından istinaf başvurusu yapılmış ise de; kayyım adayının Mudanya Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/486 Esas ve 2022/1302 Karar sayılı dosyasına UYAP üzerinden gönderdiği 14/12/2022 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden vazgeçtiği anlaşıldığından HMK’nın 349/2 maddesi gereğince istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu