Mahkemece, asıl ve birleşen davanın kabulü ile asıl davada Çanakkale - Ezine - Bursa Karayolunda bulunan 25 nolu direğin can ve mal güvenliği açısından deplase edilmesinin (yer değiştirmesinin) zorunlu olduğunun tespitine, birleşen davada ise deplase bedelinin davacı tarafa ödetilmesine karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl sayısı beş binleri geçen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 25.03.2008 tarihli bilirkişi raporunda 618 parselin kuzey doğu sınırında kadastro yolu ile bu parsel arasındaki su arkı üzerine köprü yapılmak suretiyle 618 parselin genel yol ile bağlantısının sağlanabileceği belirtilmiştir. Görülüyor ki; davalılara ait 618 parselin, tesis edilen geçit dışında genel yol ile bağlantısı bulunmayıp, yol ihtiyacı da sona ermediğinden geçit hakkının terkini yanlıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddi yerine istemin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Adıyaman ilinde her yıl sayısı beş binleri geçen kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarının açıldığını, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmesi halinde davacı lehine belli bir tazminata, davalı kurum lehine de irtifak hakkı tesciline karar verildiğini, irtifak hakkının tapuya tescil edilebilmesi için kararın kesinleşmesi ve tescil tarihinde ilamda adı geçen davacının malik olması gerektiğini, dilekçelerinde verdikleri örneklerden anlaşılacağı üzere dava açan maliklerin yargılama aşamasında ve hatta karar kesinleştikten sonra mülkiyet devri gerçekleştirebildiklerini, bu halde irtifakın tescilinin mümkün olmadığı gibi kurumun ilamla kendisine yüklenen bedeli ödemesine rağmen bu bedel karşılığı hak kazandığı irtifak hakkının tescil edilemediğini, kamulaştırmasız el atma dosyalarında davalıdır şerhi taleplerinin mahkemeler tarafından kabul edilmediğini, kararlarda kesinleşmiş mahkeme kararlarının fen bilirkişisi raporu ile birlikte...
hakkını kısıtlamak olmadığı, yargılama sonunda lehine hükmedilen irtifak hakkının tescili olduğu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise dava açılmadan önce kuruma başvuru bulunmaması sebebiyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesine, vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi halinde ise AAÜT 22. madde hükümlerinin uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
hakkını kısıtlamak olmadığı, yargılama sonunda lehine hükmedilen irtifak hakkının tescili olduğu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise dava açılmadan önce kuruma başvuru bulunmaması sebebiyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesine, vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi halinde ise AAÜT 22. madde hükümlerinin uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
hakkını kısıtlamak olmadığı, yargılama sonunda lehine hükmedilen irtifak hakkının tescili olduğu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, mahkeme aksi kanaatte ise dava açılmadan önce kuruma başvuru bulunmaması sebebiyle aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesine, vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesi halinde ise AAÜT 22. madde hükümlerinin uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır....
in kullanımındadır" şerhinin ve 07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süreyle Türkiye Taş Kömürleri Kurumu lehine tesis edilen irtifak hakkının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapunun beyanlar hanesinde yer alan şerhin terkini istemine yöneliktir....
Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan Adıyaman 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/1217 esas sayılı tazminat davasının 13/03/2020 tarihli kararla kabulü ile kurum lehine irtifak tesis ve tesciline karar verildiği anlaşılmakta olup, kararın kesinleşmesi sonrasında tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından karar tarihinden sonra 19/03/2020 tarihinde tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir. Adıyaman Tapu Müdürlüğünün yazılarından şerhin terkini için ilgili idarenin resmi yazısı ile talepte bulunması şartı arandığı ve bu nedenle res'en işlem yapılmadığı, ayrıca idarenin de terkin için başvuruda bulunmadığı anlaşıldığından, davacının mülkiyet hakkını sınırlandıran bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davaya açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....
Dava konusu taşınmazla ilgili kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davasının 2019/274 karar sayılı kararla 09/04/2019 tarihinde kabulü ile irtifak tesis ve tesciline karar verildiği anlaşılmakta olup, hükmün özetinin İİK'nın 28.maddesine göre Mahkemece tapu sicil müdürlüğüne gönderilip tapu kaydına işleneceği, kararın kesinleşmesi sonrasında ise tesis edilen irtifak hakkı tapuya tescil edileceği halde, davalı idare tarafından tapuda 31/b şerhi tesis ettirilmesinin yasal dayanağı bulunmayıp, bu işlem davacının mülkiyet hakkının engellenmesi mahiyetindedir. Adıyaman Tapu Müdürlüğünün yazılarından şerhin terkini için ilgili idarenin resmi yazısı ile talepte bulunması şartı arandığı ve bu nedenle res'en işlem yapılmadığı, ayrıca idarenin de terkin için başvuruda bulunmadığı anlaşıldığından, davacının mülkiyet hakkını sınırlandıran bu şerhin kaldırılmasına ilişkin iş bu davaya açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır....