Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, mağdurdan sanığa yönelik haksız tahrik oluşturabilecek herhangi bir söz ya da davranış bulunmaması nedeniyle koşulları oluşmadığı halde, sanık hakkında TCK'nin 29. maddesi gereğince (1/4) oranında haksız tahrik indirimi uygulanması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından, Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunması nedeniyle, TCK'nin 58/3. maddesi gereğince, TCK'nin 86/2. maddesinde belirtilen seçimlik cezalardan hapis cezasının seçilerek sonuçta TCK'nin 58/6. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanması gerekirken, doğrudan adli para cezasının seçilerek sonuç adli para cezası olduğundan tekerrür hükümlerinin uygulama imkanının ortadan kaldırılması, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır...

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iş akdinin feshine neden olan ilk üç eylemi nedeni ile fesih yoluna gidilmediği, ihtar cezası verildiği, son eylem nedeniyle düzenlenen 17.01.2011 tarihli tutanakta da “ yazılı ihtar ile uyarılmasına” karar verildiği ve peşinden de aynı olay nedeniyle fesih kararı verilerek bir eyleme iki ceza verilmesi şeklinde çelişkili davranış yasağına aykırı davranışta bulunulduğu anlaşılmakla, davalının iş akdini feshinin bu nedenle haklı olmadığı kabul edilerek; davalının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Suça sürüklenen çocuk hakkında 05/03/2012 tarihli sosyal hizmet uzmanının düzenlediği raporda %50 oranında zeka geriliğinin bulunması nedeniyle özel eğitime yönlendirildiğinin, özel eğitime devam etmediğinden rehabilitasyona yönlendirilmesinin palanlandığının öğrenildiği, yaşadığı rahatsızlıklar nedeniyle psikiyatrik ilaçlar kullandığı belirtilerek davranış bozuklukları gösterdiğinin düşünüldüğünün anlaşılması karşısında; suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK'nın 32. maddesi gereğince "işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalıp-azalmadığı" hususunda Adli Tıp Kurumu'na sevki ile gerekirse Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi'nde makul süre gözlem altında tutulmak...

        Bahse konu devir işleminin Haziran 2020 tarihinde gerçekleşmesine rağmen Ekim 2020’de savunma talep edilmesini üzgünlükle karşıladığım gibi tarafıma verilmemiş olan bahsi geçen Etik Davranış Kurallarından haberdar olmadığım için söz konusu bildirim şirketinize yapılmamıştır… " şeklindedir. Davalı işverenlikçe davacının iş sözleşmesinin haklı fesih yolu izlenmek suretiyle feshedildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar davacının iş sözleşmesinin, davalı şirket "Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri"nin 4.maddesine aykırı davrandığı gerekçesi ile haklı sebeplerle feshedildiği ileri sürülmüş ve davacı işçi tarafından söz konusu kurallardan haberdar olmadığı savunulmuş olmasına rağmen; dava dosyasında söz konusu "Etik Davranış Kuralları ve Uygulama Prensipleri"nin ve bu prensiplerin davacıya tebliğ edildiğine dair, tebliğ - tebellüğ belgesinin bulunmadığı görülmüştür....

        İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili gerekçeli istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin delillerini inceletmeksizin hüküm kurmasının hukuki dinlenilme hakkını zedelediğini, isticvap taleplerinin de karşılanmadığını, davacının iş sözleşmesinin davranış yönetmeliğine, iş sözleşmesine ve bankacılık etik ilkelerine aykırı davranış sergilemesi nedeniyle feshedildiğini, iş akdi fesih yazısında detaylıca açıklandığı üzere, müvekkili bankanın davacının kurum kültürüne uymayan davranışlar sergilemesi nedeniyle iş ilişkisini devam ettirmesi beklenemeyecek düzeyde zarar gördüğünü, davacının iş yerinde küfürlü konuşması, çalışanlarına karşı aşağılayıcı ve baskıcı çalışma ortamı yaratması, bankanın çalışma düzenini olumsuz etkileyip banka çalışanları tarafından şikayet edildiğini, müvekkili bankanın iç düzenlemelerinde öngörülen temel davranış kurallarına uymayan davranışları tespit edilen davacı hakkında alınacak aksiyonların belirlenmesi için disiplin kurulu toplandığını ve feshin bu doğrultuda...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kendi davasında zina ve pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebiyle hüküm kurulmaması, yoksulluk nafakasının reddi ve tazminat ile nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-birleşen davacı kadın dava dilekçesinde zina sebebi ile (TMK. md. 161) olmadığı takdirde pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış sebebi ile (TMK. md.162) bu da olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK. md. 166/1) dayalı olarak boşanmaya karar verilmesini talep ederek, terditli dava açmıştır....

          Dava, münhasıran hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış sebebine dayalı olduğuna göre, delillerin bu çerçevede değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesi hatalı olsa da; bu husus temyiz edilmediğinden bozma sebebi yapılmamış, yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 2- Davalı kadının temyizine hasren yapılan incelemeye gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) sebebine dayalı olarak açıldığına göre, mahkemece davalı kadının sadakatsizliğinin kusur olarak kabul edilmesinin, mümkün bulunmamasına göre, yerinde olmayan bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...

            DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle), Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davalı kadının haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına bu talebinin yerinde görülmemesi halinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe verilmesini, 250.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....

            DAVA KONUSU : Boşanma (Hayata Kast, Pek Kötü Ve Onur Kırıcı Davranış Nedeniyle), Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İSTEM:Davacı dava dilekçesinde özetle; öncelikle davalı kadının haysiyetsiz hayat sürme ve onur kırıcı davranış sebebiyle boşanmalarına bu talebinin yerinde görülmemesi halinde; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davacı erkeğe verilmesini, 250.000,00 TL maddi tazminat ile 300.000,00 TL manevi tazminatın davalı kadından tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görüldü....

            olan yerde başladığı, önceki ilk toplantısının devamı niteliğinde olan 13.2.1996 ve 27.2.1996 günlü toplantıların ise aynı binanın giriş katında bulunan spor klübü lokalinde yapıldığı ileri sürülerek 1580 sayılı yasanın 53/2 maddesi uyarınca işlem yapılması istenilmektede ise de, dosyanın incelenmesinden, toplantı yapılan yerin ... olan yerin yetersizliği nedeniyle, Belediye binası içerisinde yer alan ve spor klübüyle müştereken kullanılan bir yerde yapıldığı bu durumun, 1580 sayılı yasanın 53/2 maddesinde amaçlanan bir yer ve davranış niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle, 1580 sayılı yasanın 53/2 maddesi uyarınca … Belediye Meclisinin feshedilmesi ve Belediye Başkanının da buna katılması nedeniyle aynı maddenin son fıkrası uyarınca ... Belediye Başkanı ...'ın görevine son verilmesi isteninin reddine 20.8.1996 gününde oybirliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu