Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dilekçesi incelendiğinde davacı tarafın küçük düşürücü suç şleme, pek kötü veya onur kırıcı davranış ve evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni le tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi ise ; davacı tarafın tanık deliline daynmasına rağmen tanık bildirmediği ,davalı hakkındaki ceza dosyalarındaki suç tarihinin tarafların evlilik tarihinden önce olduğu bu nedenle küçük düşürücü suç işlemeye dayanarak dava açamayacığı gerekçesi le davanın reddine karar vermiştir. Oysa ki davacı taraf davalının küçük düşürücü suç işlemesi, pek kötü veya onur kırıcı davranış yanında iş bu durumlar nedeni ile evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine de dayanarak dava açmıştır. Mahkemece bu konuda bir inceleme, araştırma yapılmamıştır....

Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Dava, taraflar arasında yapılan sözleşme nedeniyle sözleşmeye aykırı davranış sonucunda istenilen cezai şartın iptali istemine ilişkin olup, özellikle verilen kararın İş Mahkemesi sıfatıyla değil, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla verilmiş olması karşısında, 23 Temmuz 2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6712 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesi uyarınca temyiz incelemesi işi; Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve en son iş bölümü kararı gereğince niteliği bakımından Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle davacının bir kısım işçilerle birlikte usul ve yasaya aykırı bir şekilde işi bırakma ve işe başlamama eylemlerinin haklı neden ağırlığında olmakla birlikte işverenin de kabulünde olduğu üzere eyleme katılan beşyüzden fazla işçinin işe geri alındığının anlaşılmasına göre, 4857 sayılı Kanun’un 5. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesine aykırı bu davranış nedeniyle feshin geçerli olduğunun kabulü ile sonucu itibariyle doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,16.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının iş sözleşmesinin davranış ve verimliliği nedeniyle feshedilmesine rağmen 4857 Sayılı İş Kanun'un 19/2 maddesi uyarınca fesihten önce savunması alınmadığının ve feshin salt bu nedenle geçersiz olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile sonuç olarak doğru olan kararın bu gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Hastanesinde epilepsi, davranış ve mizaç bozuklukları teşhisiyle tedavi olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine sevki ile 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi kapsamında suçu işlediği sırada akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığı saptandıktan sonra sonucuna göre hüküm kurulması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak başkaca yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, 15/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          in anlatımları üzerinde durulmasından sonra ve bu haksız davranış nedeniyle söz konusu eylemlerin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği ve eylemlerin öncelik sonralık ilişkisi de gözetilerek hakkında TCK'nın 29 ve 129. maddelerinin uygulanması gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılmaması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLER :Taraflara ait nüfus kaydı, zabıta araştırmaları ve dava dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Davacının davasının HMK 114/1- ı maddesi uyarınca davanın derdestlik dava şartı nedeniyle USULDEN REDDİNE, " karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından, hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı kadın tarafından, onur kırıcı davranış, pek kötü davranış ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenlerine dayanılarak açılan boşanma davası, mahkemece derdestlik gerekçesiyle usulden reddedilmiştir. Derdest davadan söz edebilmek için her iki davanın tarafları, tarafların sıfatları, konusu ve dayanılan maddi vakaların aynı olması gerekir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın asıl davada zina (TMK m. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanmaya karar verilmesini talep etmiş, erkek ise karşı davasında evlilik birliğinin sarsılması (TMKm. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma, kadın birleşen davasında ise pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebi ile boşanma talep etmiş, mahkemece verilen 22.01.2015 tarihli ilk hükümle, asıl davada kadının zina davasının ve haysiyetsiz hayat sürme davasının ve birleşen dosyada onur kırıcı davranış nedeniyle boşanma davalarının reddine, erkeğin karşı boşanma davasının reddine, kadının asıl davada ve birleşen davada Türk Medeni Kanunu’nun 166/1’e dayalı boşanma davalarının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, kadının tedbir...

              Sayılı iddianamesi ile dava dışı Sevinç Ergin hakkında davalı şirket tarafından şikayette bulunulması üzerine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu sevk maddesi ile ilgili hakkında yargılama başlatıldığı, yargılamanın Gerze Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2021/500 E. Sayılı dosyasında devam ettiği ancak davacının bu dosyada taraf olarak yer almadığı görülmüştür....

              kavganın çıktığı iddia edildiğinden; sanık hakkında müştekiden kaynaklanan haksız davranış nedeniyle TCK'nun 29. maddesi gereğince haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı gerektiğinin tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 13.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu