WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Menfi tespit davasının yargılaması devam ederken ihtiyati tedbir kararının (İİK m.72/2- 3)verilmemiş olması sebebiyle takibe devam edilmiş ve takip konusu borç alacaklıya ödenmişse ,menfi tespit davasına artık istirdat davası olarak devam edilir.(İİK m 76/2)Yani mevcut menfi tespit davası sonuçlanmadan önce borcun alacaklıya ödenmesiyle menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüşür.Menfi tespit davası borcun ödenmesiyle kanuni düzenlenmeden dolayı kendiliğinden istirdat davasına dönüşeceğinden bu hususta davacının(borçlunun)talepte bulunması şart değildir.Borcun ödenmesiyle menfi tespit davasına bakan mahkeme ,kendiliğinden menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder.İİK m.72/6'daki düzenleme gereği ,menfi tespit davası kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğünden,davacının neticeyi talebini değiştirmesi için ıslah yoluna başvurmasına ya da karşı tarafın(alacaklının)mvafakatine gerek yoktur....

Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının, davalıya ödeme yaptığı ve davalının aleyhine yaptığı takipten dolayı borçlu olmadığı ve ödemenin iadesini istediği, eldeki uyuşmazlık 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesinden kaynaklı mahkemede açılmış menfi tespit ve istirdat talebine ilişkin olup, 2004 sayılı İİK'nun 72. maddesinde mahkemeden bahsedildiği için işbu menfi tespit ve istirdat talebine konu uyuşmazlığın, yargı organlarının niteliklerine ve sıfatlarına sahip olmayan tüketici hakem heyetince çözüme kavuşturulması mümkün değildir. Bu anlamda, söz konusu uyuşmazlık tüketici hakem heyetinin görev alanı dışında kalmaktadır. (bkz. Yargıtay 3. HD'nin emsal nitelikteki 15.11.2021 tarihli ve 2021/3977 Esas-2021/11400 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.Yargıtay 13. HD'nin 25/06/2018 gün ve 2017/4573 E.-2018/7254 K. sayılı kararı, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/8176 Esas 2016/17895 Karar, Yargıtay 19....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/11/2020 NUMARASI : 2020/1E. 2020/265K. DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Menfi Tespit KARAR : İSTANBUL 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİnin 19/11/2020 tarihli ve 2020/1E. 2020/265K. sayılı dosyasında verilen karar; davacı tarafça vaki istinaf talebi üzerine istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi....

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, uyuşmazlığın kredi kartı borcu nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu, davanın tüketici sıfatına sahip davacı tarafından 26/07/2012 tarihinde açıldığı dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 Sayılı Yasanın 23.maddesi uyarınca uyuşmazlığa bakma görevinin Tüketici Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava bu haliyle B.K'nun 72. maddesine dayalı olarak açılmış menfi tespit ve istirdat davasıdır. Davalı süresinde zamanaşımı def'inde bulunmuş olup en son 25.1.2001 tarihinde ödemede bulunarak borcu kapatmıştır. Bu davayı ise 14.4.2003 tarihinde açmış olup, İİK'nun 72/7 maddesi hükmüne göre bir yıllık süreyi geçirerek açılan bu davanın, reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kısmen kabulü, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 5.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu durumda mevcut dava İİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüş olduğu halde, mahkemece istirdat yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Davacı, daha sonra işbu istirdat davasını açmıştır. Açılan bu dava daha önce sonuçlanmış olan ve İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 191 vd.). Bu itibarla, İİK'nın 72/7. maddesindeki hak düşürücü bir yıllık süre somut olayda uygulanamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Somut olayda, takip dayanağı .....04.03.2016 tarih ve 2014/472 E. - 2016/196 K. sayılı ilamının incelenmesinde; davacı ......tarafından davalı ... hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne, 20.06.2008 düzenlenme tarihli 3324615 çek numaralı 50.000 TL bedelli çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 3324609 - 3324610 - 3324612 - 3324613 numaralı çeklerden dolayı toplam 200.000 TL’nin çeklerin ödeme tarihlerinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, alacaklının da istirdat davası nedeni ile lehine hükmedilen 200.000 TL’yi ve davanın kabulü nedeni ile de hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretini takibe koyduğu görülmektedir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK 72.maddesi uyarınca açılmış menfi tespit ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre açılmış istirdat davasıdır. Davaya konu uyuşmazlık davalı -----tarafından düzenlenen ------- adet faturadan dolayı davacının borçlu olup olmadığı, davacının yaptığı ödemelerin iadesini isteyip isteyemeyeceği hususlarına ilikindir. ------- Menfi Tespit ve İstirdat Yönünden Sıfatı Değerlendirilidiğinde; Davaya konu kaçak elektrik tutanakları ve faturalar davalı ---- tarafından düzenlenmiş, davacı tarafından yapılan ödemeler de yine davalı---- yapılmıştır. Bu nedenle husumetin davalı----- değil, diğer davalı ----- yöneltilmesi gerektiği anlaşılmakla, ----- açılan menfi tespit ve istirdat davasının sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Ancak kısa kararda sehven eksik yazılan "menfi tespit ve istirdat" reddine ibaresi gerekçeli kararda düzeltilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi İstirdat istemine ilişkin olarak açılan davada......

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre , davalı tarafından davacı hakkında İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/163 E. 2020/310 K. Sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibinde bulunulduğu ,takibe konu ilamda menfi tespit isteminin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine ,istirdat talebinin kabulüne karar verildiği ,davacı vekili tarafından ilamın icrası için kesinleşmesi gerektiği ileri sürülerek şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu