Tüketici Mahkemesi’nce verilen 13.09.2011 tarih ve 2010/988-2011/574 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı emir yoluyla istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, 1996-1998 arası Kredi Yurtlar Kurumu'ndan katkı kredisi kullandığını, borcun tamamını ödediği halde davalı ... tarafından maaş hesabına 15.05.2010 tarihinde bloke konulduğunu, yaptığı itiraz sonrası blokenin 20.05.2010 tarihinde kaldırıldığını, bu nedenle kredi taksitini ve kredi kartı borcunu ödeyemediğini ileri sürerek, 3.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....
Davacı, 5434 sayılı yasaya göre bağlanan SGK maaşına, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle konulan blokenin kaldırılmasını ve maaşından kesilmek suretiyle ödenen bedellerin iadesini talep etmiştir. Davalı banka hesaptaki blokenin, davacının muvafakatine dayandığını savunmuştur. Mahkemece, davacı hakkında borcundan dolayı yapılıp kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından ve önceden verilen taahhüt veya muvafakatin de hükümsüz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, 26.03.2013 tarihinde davalı bankaya müzekkere yazılarak, davacının banka hesabına yatan emekli maaşından yapılan kesintilere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin çıkarılarak mahkemeye gönderilmesi istenmiş, davalı banka ise 03.04.2013 tarihinde yazdığı cevapta 14.02.2002 tarihli kredi kartı başvuru formu ve sözleşme fotokopileri gönderilmiştir....
Eczanesi’nin sahibi olduğunu, MEDULA sistemine gönderilen "bu eczane 20.10.2016 tarih ve sonrası iptaldir" şeklindeki yazı ile medula sisteminin kapatılması suretiyle sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, fesih işleminin haksızlığının tespiti ile önlenmesine ve ödenmeyen hakedişlerinin ödenmesine, hakedişlerine konan blokenin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir....
Bu durumda mevcut dava İİK'nın 72/6. maddesi gereğince kendiliğinden istirdat davasına dönüşmüş olduğu halde, mahkemece istirdat yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Davacı, daha sonra işbu istirdat davasını açmıştır. Açılan bu dava daha önce sonuçlanmış olan ve İİK'nın 72/6. maddesine göre kendiliğinden (kanundan ötürü) istirdat davasına dönüşmüş bulunan menfi tespit (daha doğrusu istirdat) davasının devamı niteliğindedir (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sh. 191 vd.). Bu itibarla, İİK'nın 72/7. maddesindeki hak düşürücü bir yıllık süre somut olayda uygulanamaz. Mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Saç Ticaret ve San. A.Ş hakkında istirdat davası açmak üzere gelecek celseye kadar kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde istirdat davaları açılmadığı takdirde Mahkememizce konulan ödeme yasağı kararlarının kaldırılacağının ihtarına, (ihtaratın bu celse zaptının tebliği sureti ile yerine getirilmesine,) karar verilip ara karar davacı vekiline tebliğ edilmiştir. Dava konusu ... seri numaralı çekin ödeme için ibraz eden Şakir Kudu, ... seri numaralı çekin ödeme için ibraz eden ... Saç Ticaret ve San....
DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki kredi kartı sözleşmesinden doğan borcun davacının maaş hesabından kesilmesi işlemine karşı blokenin kaldırılması ve kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355....
iyi bildiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini talep etmiştir....
iptaliiçin vergi borçlusu veya menfaati haleldar olanlar tarafındanidari dava açma süresi içinde açılan ve haciz işleminin yapıldığıtarih itibariyle hukukiliğinin değerlendirilmesini gerektiren bir dava niteliğinde değildir....
Mahkemece alınan bilirkişi raporları ve kanaate göre ; 1-A) ... 2.icra Müdürlüğünün 2002/3501 sayılı dosyası ile takibe konulan 15.6.2002 günlü 400 YTL bedelli ve İzmir 5.İcra Müdürlüğünün 2002/5769 esas sayılı dosyası ile takibe konulan 31.6.2002 günlü 450.YTL'lik çeklere ilişkin açılan istirdat davasının REDDİNE, B) 30.5.2002 tarihli 600.000.000.TL bedelli 3079046 nolu, 31.5.2002 tarihli400.000.000.TL bedelli 3079047 nolu, 31.7.2005 tarihli 500.000.000.TLbedelli 3079049 nolu, çeklerle ilgili olarak açılan menfi tesbit davasının reddine, C) ....İcra Müdürlüğünün 2002/5769 sayılı dosyası yönünden İİK.nun 72/4.maddesi gereğince %40 tazminat tutarlı 221.090.136.TL'nin davacı ... 'den alınarak davalı ... Ltd.Şti'ne verilmesine, D) ... İcra Müdürlüğünün 2002/3501 sayılı dosyası ile herhangi bir tahsilat yapılmadığından, davalı-karşı davacının %40 tazminat talebinin reddine, 2-Karşı davacı ......
Davalı banka vekili,müvekkilinin dava dışı vergi borçlusundan genel kredi sözleşmesi ile finansal kiralama sözleşmesinden doğan alacakları olduğunu, davacı tarafından haciz konulan paranın anılan borçlar karşılığı dava dışı müşterek borçlu müteselsil kefil tarafından 12.3.2010 tarihli protokol gereğince yatırılan borç ödemesi olduğunu,davacının isteği doğrultusunda haciz konulan paranın itirazı kayıtla 16.12.2010 tarihinde davacıya ödendiğini, ödenen parayla ilgili 30.11.2010 tarihinde ...Asliye Hukuk Mahkemesine istihkak-istirdat davası açtıklarını anılan dava derdest olduğunundan eldeki davanın derdestlik ve hukuki yarar yokluğundan reddini savunmuştur....