İLGİLİ MEVZUAT: Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 1.maddesinde; Türkiye içinde veya dışında Türk babadan olan ya da Türk anadan doğan çocukların doğumlarından başlayarak Türk vatandaşı olduğu hükme bağlanmış, 38.maddesinde ise; Türk vatandaşlığının ispatının herhangi bir şekle tabi olmadığı, Türkiye Cumhuriyeti nüfus sicili kayıtları, nüfus hüviyet cüzdanları, pasaport ve pasaport yerine geçen belgeler ile Türk konsolosluklarınca verilen vatandaşlık il mühaberelerinin aksi sabit oluncaya kadar ilgilinin Türk vatandaşı olduğuna karine teşkil ettiği hükmüne yer verilmiştir. 12/06/2009 tarih ve 27256 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve davacının başvuru tarihi ile işlem tarihinde yürürlükte olan 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 7. maddesinde, "Türkiye içinde veya dışında Türk vatandaşı ana veya babadan evlilik birliği içinde doğan çocuk Türk vatandaşıdır....
İLGİLİ MEVZUAT : 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun ''Yetkili Makam Kararı İle Türk Vatandaşlığının Kazanılması'' başlıklı 10. maddesinde, Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancı, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabilir. Ancak, aranan şartları taşımak vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamaz.'' hükmü; "Türk Vatandaşlığının Evlenme Yoluyla Kazanılması" başlıklı 16. maddesinde, "Bir Türk vatandaşı ile evlenme doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmaz. Ancak bir Türk vatandaşı ile en az üç yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancılar Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilir. Başvuru sahiplerinde; a) Aile birliği içinde yaşama, b) Evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama, c) Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama, şartları aranır....
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, doğumlu Türk vatandaşı olup vatandaşlıktan izinle çıkanlar çıkma belgesini imza karşılığı teslim aldıkları tarihte Türk vatandaşlığını kaybederler ve Türk vatandaşlığının kazanılmasına ilişkin İçişleri Bakanlığı karar tarihinden itibaren yeniden Türk vatandaşı sayılırlar. Somut olayda, doğumla Türk vatandaşı olan davacının 03.07.2001 tarihinde izinle Türk vatandaşlığını kaybettiği, 21.01.2002 tarihinde vatandaşlığa alındığı, 21.05.2004 tarihinde vatandaşlıktan çıkmasına izin verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece 13.04.1969 doğumlu davacının 18 yaşını ikmal etmesinden sonra 18.09.1990- 03.07.2001 ve 21.01.2002-21.05.2004 tarihleri arasında yurt dışında Türk vatandaşı olarak geçen ev kadınlığı süresini borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken Türk vatandaşı olmadığı dönemi de kapsar biçimde borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince; ilgili mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, Türk vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşlığını haiz olmayan davacının, Türk vatandaşlığından izinle çıkmadan önce yurt dışında gerçekleşen çalışma sürelerine ilişkin borçlanma hakkının, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ile kazanılmış hak sayılarak korunduğu, bu itibarla, davacının yurt dışında geçen çalışma süreleri açısından, Türk vatandaşlığını kaybettiği tarihten önceki kısmına yönelik borçlanma talebinin kabulü gerektiği sonucuna ulaşıldığından, başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir....
DAVALI İDARELERİN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilen davacının 09/02/1995 tarihinde çıkma izin belgesini teslim alarak Türk vatandaşlığını kaybettiği, ancak Viyana Büyükelçiliğinin 09/02/1995 tarihli yazısı ile gönderilen, davacının yeniden Türk vatandaşlığına alınmasına yönelik başvurusu üzerine Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığını yeniden kazandığı, davaya konu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ... DÜŞÜNCESİ : Dava konusu kararın iptali gerektiği düşünülmektedir. DANIŞTAY SAVCISI : ... DÜŞÜNCESİ : Dava, davacı ... vekili Av. ... tarafından, 24/01/1992 tarih ve 2663 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilen davacının, yeniden Türk vatandaşlığına alınmasına ilişkin 20/10/1995 tarih ve 7467 sayılı Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle açılmıştır....
Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun, "Türk vatandaşlığını kaybedenler veya vatandaşlıktan ıskat edilenler" başlıklı 43. maddesinde, (Mülga) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 25. maddesi, (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişilerin başvurmaları halinde, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye'de ikamet etme şartı aranmaksızın İçişleri Bakanlığı kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabileceklerinin düzenlendiği dikkate alındığında; bu kapsamda davacının Türk vatandaşlığına yeniden alınması istemiyle davalı İçişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunmasına hukuki bir engel bulunmadığı da anlaşılmaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle, 1- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi, 3. fıkrası, (e) bendi ve 15. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendi uyarınca SÜRE AŞIMI NEDENİYLE DAVANIN REDDİNE, 2- Aşağıda dökümü yapılan ......
Ancak, Avusturya ve Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, Türk vatandaşlığından çıkma izni işlemleri neticelenmeden, bulundukları ülkenin vatandaşlığını kazanmaktadırlar. Bunun yanında 2000 yılında Alman vatandaşlık mevzuatında yapılan değişiklikle, Almanya’da doğan çocuklara doğumla Alman vatandaşlığı verilmekte ve bu vatandaşlarımız 18-23 yaşları arasında Alman vatandaşlığını veya Türk vatandaşlığını tercih etmek durumunda kalmaktadırlar. 403 sayılı Kanunun 29.maddesinde geçen “Ancak, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıları,” hükmü nedeniyle maddede sayılan haklardan sadece çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler yararlanabilmekte, çıkma izni almadan başka bir devletin vatandaşlığını kazananlar ise daha sonra çıkma izni alsalar da sayılan haklardan yararlanamamaktadırlar.”belirtilmektedir....
Ancak, Avusturya ve Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız, Türk vatandaşlığından çıkma izni işlemleri neticelenmeden, bulundukları ülkenin vatandaşlığını kazanmaktadırlar. Bunun yanında 2000 yılında Alman vatandaşlık mevzuatında yapılan değişiklikle, Almanya’da doğan çocuklara doğumla Alman vatandaşlığı verilmekte ve bu vatandaşlarımız 18-23 yaşları arasında Alman vatandaşlığını veya Türk vatandaşlığını tercih etmek durumunda kalmaktadırlar. 403 sayılı Kanunun 29.maddesinde geçen “Ancak, doğumla Türk vatandaşlığını kazanmış olup da sonradan Bakanlar Kurulundan çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler ve bunların kanuni mirasçıları,” hükmü nedeniyle maddede sayılan haklardan sadece çıkma izni almak suretiyle yabancı bir devlet vatandaşlığını kazanan kişiler yararlanabilmekte, çıkma izni almadan başka bir devletin vatandaşlığını kazananlar ise daha sonra çıkma izni alsalar da sayılan haklardan yararlanamamaktadırlar.”belirtilmektedir....
Öte yandan, 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun, "Türk vatandaşlığını kaybedenler veya vatandaşlıktan ıskat edilenler" başlıklı 43. maddesinde, (Mülga) 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 25. maddesinin (a), (ç), (d) ve (e) bentleri uyarınca Türk vatandaşlığını kaybetmiş olan kişilerin başvurmaları halinde, millî güvenlik bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmamak kaydıyla, Türkiye'de ikamet etme şartı aranmaksızın İçişleri Bakanlığı kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınabileceklerinin düzenlendiği dikkate alındığında; bu kapsamda davacının Türk vatandaşlığına yeniden alınması istemiyle davalı ... Bakanlığı'na başvuruda bulunmasına hukuki bir engel bulunmadığı anlaşılmaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi, 3. fıkrası, (e) bendi ve 15. maddesi, 1. fıkrası, (b) bendi uyarınca DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE, 2....
(X)-KARŞI OY : 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinde, bir Türk vatandaşı ile evlenmenin doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmayacağı, ancak bir Türk vatandaşı ile en az 3 yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancıların Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilecekleri, başvuru sahiplerinde; aile birliği içinde yaşama, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama şartlarının aranacağı, 10. maddesinde ise Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancının, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabileceği ancak anılan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı kurala bağlanmıştır....