Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasındaki ticari ilişki kapsamında satın alınacak mallara karşılık davaya konu üç adet çekin de aralarında olduğu toplam yirmibir adet çekin müvekkili tarafından keşide edilerek anılan şirkete teslim edildiğini, dava dışı şirketin edimlerini ifa etmemesi sonucu çeklerin bedelsiz kaldığı gibi bu çeklerle ilgili şirket aleyhine açılan davada menfi tespit kararı verildiğini, dava dışı şirketin bedelsiz kalan toplam 237.750,00 TL bedelli üç adet çeki kredi borcunun teminatı amacıyla davalıya ciro ettiğini, davalı bankanın bu çekler nedeniyle bir alacağı da olmadığı halde kötüniyetli hamil bulunduğunu ve bedelsiz çekleri iade etmediğini belirterek, üç adet çekten dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yargılama sırasında çek bedellerinin davacı tarafından davalıya ödenmesi sonucu dava istirdat davasına dönüşmüştür....

    Davacı, ödeme emirlerinin iptali isteminde bulunarak açtığı davada; yargılama sürecinde itirazi kayıtla Kuruma ödediğini iddia ederek davasını tamamen ıslah edip talep sonucunu değiştirerek istirdat davasına dönüştürmüştür.Bu yönde; her ne kadar 2004 sayılı Kanunun 72. maddesindeki "Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir." hükmüne paralel bir hüküm 6183 sayılı Kanunda yok ise de; Anayasanın 141. maddesindeki, "davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir." hükmü gözetildiğinde, menfi tespit ve ödeme emri iptali kararı sonucunun, istirdat isteminide kapsadığının belirgin olması karşısında, eldeki davaya istirdat davası olarak devam edilerek, bu yönde yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Menfi tespit davalarında borç ödendiği takdirde ödenen kısım yönünden dava kendiliğinden herhangi bir işleme tabi olmaksızın istirdat davasına dönüşeceği, davacı vekilinin---- tarihli dilekçesinde davalı tarafından toplamda ------tahsil edilmesi nedeniyle ödenen bedelin tamamının davalıdan alınarak davacı şirkete ödenmesini talep ettiği, işbu dilekçesinin davalı vekiline tebliğ edildiği, her ne kadar davalı vekili bu dilekçeye karşı sunduğu beyan dilekçesinde ıslah dilekçesine karşı beyanda bulunduğunu belirtmiş ise de davacı vekilinin istirdat talebinin hukuki anlamda ıslah olarak değerlendirilemeyeceği zira yukarıda açıklandığı şekilde menfi tespit davasında ödeme olduğu takdirde davanın kendiliğinden istirdat talebine dönüşeceği ve takip aşamasında davacı tarafından ---- bedelin borçlu olunmadığı halde ödendiği anlaşıldığından bu talebin kabulü ile ----- son ödeme tarihi olan----- tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan istirdadına dair karar verilmiş, bakiye...

        Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır....

          İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz. (1) Borçlu, menfi tesbit davası zımmında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir. Takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan şahıs, ödediği tarihten itibaren bir sene içinde, umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebilir. Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir....

            HD'nin 13/11/2018 gün ve 2018/2847 E.-2018/11435 K. Sayılı kararında özetle, "...İİK'nun 72/5. maddesi gereğince borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı almamış, veya verilmiş olan ihtiyati tedbir kararının herhangi bir sebeple kaldırılmış olması nedeniyle dava konusu borcu alacaklıya ödemiş olursa açılmış olan menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir. ''Bu durumda borçlunun menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştürülerek devam edilmesi için bir talepte bulunmasına gerek yoktur. Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir.'' (Çavdar, Seyit, İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s.803) Uyuşmazlık; kefil hakkında yapılan icra takibine yönelik menfi tespit davası olup, yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüştür....

            Davalı vekili, aynı konuda davacının Çanakkale İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davası açtığını, bu nedenle menfi tespit ve istirdat davası açmasının yersiz olduğunu, icra takibine konu borç 3. kişi tarafından ödense dahi menfi tespit davasında davacı sıfatının borçluya ait olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takip dosyasına işyerindeki hacze engel olmak için yatırılan paranın haciz yerine kaim olmak üzere dosyaya yatırıldığı, yatırılan miktar ölçüsünde borçlu borcundan kurtulduğu için paranın istirdatını isteme hakkının takip borçlusuna ait olduğu, üçüncü kişinin istirdat davası açma hakkı bulunmadığından davacının davayı açmakta aktif husumet ehliyeti bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              GEREKÇE :Dava, menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Mahkememizin ... esas sayılı dosyası ile Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı takip dosyasının bir sureti dosya arasına alınmıştır....

                Davalı tarafından dosyaya cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacıların lehtarı ve keşidecisi olduğu iki bonodan dolayı bonoların cirantası davacıya borçlu olunmadığının tespitine ilişkin menfi tespit ve bonoların istirdatı davasıdır. Davacılar, ... tarafından .........

                  Mahkemece, davalının Manisa Tüketici Hakem Heyetine başvurması sonucu davacı bankadan kullanmış olduğu kredi sebebiyle tahsil edilen 2.400,00 TL'nin iadesine karar verildiği ve kararın davacı bankaya tebliğ edilmesine rağmen davacı banka tarafından Tüketici Hakem Heyeti kararına süresinde itiraz edilmeyerek hakem heyeti kararının kesinleştiği, bilahare hakem heyeti kararının kesinleşmesinden sonra iş bu menfi tespit istemli dava açılmış ise de, menfi tespit davaları gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava olduğu, buna karşın eldeki davada borçlu olunmadığının tespiti istenen borcun kaynağının ilam niteliğinde olan Tüketici Hakem Heyeti kararı olduğu ve kesinleşmiş bir karardan sonra açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir...

                    UYAP Entegrasyonu