DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi ve inşaat yapım sözleşmeleri, Banka dekontları, Ödemeye ilişkin belgeler, Keşif, Bilirkişi raporu, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, senet asıllarının iadesi, senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, senetlerin iptali istemine ilişkindir. Davalı T8- T3 Tic. Ltd. Şti. Adi Ortaklığı Vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; 6100 sayılı HMK.nun başvuru süresi başlıklı 345 maddesinde "İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Gerekçeli kararın davalı adi ortaklığa 02/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dosya içerisinde mevcut tebliğ mazbatası ile sabittir....
DELİLLER : Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili, kira alacağı, ecrimisil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin konut edinmek ve ikamet amacıyla taşınmazı davalı Selimoğlu....AŞ.'den satın aldığını ileri sürerek iş bu davayı tüketici mahkemesinde açmıştır. Taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde de taşınmazın niteliğinin konut olduğu açıkça belirtilmiştir....
Şayet yüklenici üçüncü kişiye temlik etmiş veya satış vaadinde bulunmuş ise, burada üçüncü kişinin iyiniyet iddiası dinlenilmeden tapu arsa sahibine iade edilir. Zira ancak gerçek alacak (hak kazanılan) temlik edilebileceğinden yüklenicinin kazanamadığı hakkın temlikinden sözedilemez. Bu temlik işlemine dayanılarak hak talebinde bulunulamaz. Hemen belirtelim ki, eser sözleşmeleri iki tarafa hak ve borçlar yükleyen ani edimli sözleşmelerdir. Aksine hüküm yoksa eser bedeli BK'nın 364. madde uyarınca eserin teslimiyle istenebilir. Eser tamamlanmadığına göre yüklenicinin bedele hak kazanmadığı açıktır....
DELİLLER : Tapu kaydı, Davanın dayanağı sözleşme ve ekli banka dekontları, ihtarname, Delil listesi sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, daire satış sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, gecikme tazminatı istemine ilişkindir. T3 Şirketi vekili 25/12/2020 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararını süresinde istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu kaydında düzeltme davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde asıl davada davalı ... vekili ile dahili davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R - Uyuşmazlık kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup asıl ve birleşen davada davacı yolsuz tescil nedeni ile tapu kayıtlarının iptali ile tescilini ve tapuda kayıtlı daire numaralarının fiili duruma uygun hale getirilerek düzletilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... ve dahili davalı ... vekillerince temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/324 E 2009/54 K. sayılı kararıyla ileriye etkili olarak feshedilmiş olup, yüklenicinin edimini %80 oranında yerine getirdiği belirlenmiştir. Sözleşme uyarınca yüklenicinin altı daire hakkı bulunduğu, üç dairenin arsa sahiplerince yükleniciye verildiği ve geriye dava konusu 9 numaralı daire ile 1 ve 3 numaralı dairelerin kaldığı, inşaatın bitirilme seviyesine göre davacının teslim edilen üç daireden başka 1.8 daire talep edebileceği anlaşılmaktadır. Davalı vekili, davalı yüklenicinin bir adet daireyi taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle .... isimli kişiye sattığını, anılan kişi tarafından yüklenici ve arsa sahipleri hasım gösterilerek ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/251 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, arsa sahiplerince de yükleniciye karşı ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2009/347 Esas sayılı dosyası ile sözleşmeden kaynaklanan kira geliri mahrumiyeti nedeniyle tazminat davası açıldığını bildirilmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali tescil ve gecikmeden kaynaklanan kira tazminatı alacağının tahsili istemlerine ilişkindir. Davalı arsa sahipleri, yargılama aşamasında davanın reddini savunmuştur. Davalı yüklenici ise, davacıya satışı vaat olunan bağımsız bölümün 1 numaralı yer olduğunu, dayanılan satış vaadi sözleşmesinin sözlü olarak iptal edildiğini, davanın reddini savunulmuştur. Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne, ıslah yoluyla talep edilen 6.021,00 TL gecikme tazminatının davalı yükleniciden tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı arsa sahipleri temyiz etmiş, karar Dairemizin 18.06.2008 tarihli ilamıyla ve ilamda belirtilen nedenlerle bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyulmuş, davacının mülkiyet aktarımı istemi kabul edilmiş, depo edilen 21.550,32 TL’nin hüküm kesinleştiğinde davalı arsa sahiplerine ödenmesine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2022 NUMARASI : 2021/333 Esas - 2022/356 Karar DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil|Alacak (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasında görülen Tapu İptali Ve Tescil|Alacak (Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme ortağı T8 ile davalı T6 arasında Kayseri 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, arsa sahibi ile davalılar yüklenicinin mirasçıları arasında inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 15.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Yapı kullanma izin belgesi 12.12.2001 tarihinde alınmış ise de, arsa sahibine bırakılan bağımsız bölümlerde eksik ve kusurlu işler bulunduğu ve geç teslimle ilgili gecikme tazminatı cezası alacağı da oluştuğu ve teminat olarak tutulan daire halen yükleniciye iade edilmediğinden, sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Medeni Kanun'un 779. ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanun'un 864. maddesine göre rehinle temin edilmiş alacaklarda zamanaşımı işlemeyeceği kuralı gereği yükleniciye bırakılan son dairenin arsa sahibince tapuda devrinin yapılmaması gayrimenkul rehni niteliğinde olduğu, kaldı ki asıl dosya davacısı yüklenicinin bu son bağımsız bölüme hak kazanabilmesi sözleşme ve eklerine göre inşaatı eksiksiz ve kusursuz olarak tamamlayıp arsa sahibine teslim edilmesi koşuluna bağlı olduğu arsa sahibinin eksik ve kusurlar ve gecikme tazminatı bulunduğuna dair savunması mahsup itirazı niteliğinde olduğundan, ayrı bir dava açılmasına dahi gerek olmaksızın ileri sürülebileceğinden...