ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2017/358 2019/420 DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, Kadıköy 4....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
"İçtihat Metni" Davacılar ... vs. ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Mut Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 13.05.2008 gün ve 394-295 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık 10.05.2001 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Davacılar ... vs. ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Tuzla 1 Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 11.04.2012 gün ve 88-178 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptâli ve tescil istemine ilişkin olduğundan, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Cilt ... no'lu parselde kain taşınmazın 23.125,00 TL bedelle satılmasına ilişkin vaadi içeren sözleşme imzalandığını, 19.09.1973 tarihinde düzenlenen dava konusu taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ... Noterliğinin aynı tarih 0189338 numarasına kayıtlı olup düzenleme şeklinde kaleme alındığını, sözleşme metninden de anlaşılacağı üzere satış bedelinin nakden ve peşinen müvekkili tarafından sözleşme taraflarına ödendiğini, yapılan bu sözleşmeye istinaden taşınmaz zilyetliği müvekkili ...'a devredildiğini ve zilyetliğin halen devam ettiğini, sözleşmenin imzalanmasından uzun bir süre geçmesine rağmen zilyetlik müvekkiline ait olmakla beraber tapuda gerekli işlemlerin yapılmadığını, TMK m. 716 uyarınca tapunun iptali ve müvekkili adına tesciline karar verilmesini, mümkün değil ise müvekkil ... adına olağanüstü kazandırıcı sebep nedeni ile tapuya tesciline, o da mümkün değilse satış vaadi bedelinin yasal faizi ile taraflarına iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
DELİLLER : Tapu kaydı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, paylaşım krokisi, delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir....
Noterliği'nin 24.10.2019 tarih ve ... yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Tadilat ve Ek Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin 6.maddesinde de benzer hükümlerin bulunduğunu, icra takibine itiraz edildiğini belirterek, borçluların itirazının iptaline ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın 24/05/2017 tarihli Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinden kaynaklandığı, 6100 Sayılı HMK 4/1-a maddesine göre kira ilişkisinden doğan alacak davalarının Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin görevinde olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği ile dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir....
Noterliğinin 21.05.1970 tarihli ve 5131 yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile taşınmazdaki zilyetliğini devrettiğini belirterek öncelikle taşınmaz üzerindeki hisselerin iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline, olmadığı takdirde satış vaadi sözleşmesindeki davalıların üzerinde kayıtlı bulunan hisselerin rayiç bedellerinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ya da satış vaadi sözleşmesinin düzenleme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte günümüz değerine güncellenerek davalılardan hisseleri oranında tahsilini talep etmiştir. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesinin uygulanabilmesi için 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle "Fen bilirkişi ...'nın 08.05.2015 tarihli rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 723m²'lik kısım yönünden dava konusu ... ......