Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taşınmaz paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı olduğundan ve dava konusu davalılar murisi Nazmi Birim adına kayıtlı hisse muris Nazmi Birim tarafından satışı vaat ve taahhüt edildiğinden dava tarihi itibariyle sözleşmenin ifa olanağının bulunduğu da anlaşılmaktadır. Davanın dayanağı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde usul ve yasaya uygun düzenlenmiş olup geçerlidir....

İş bu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi tanımına kanunlarda yer verilmemekle birlikte Tanımı Yargıtay uygulamaları ile birlikte şekillendiğini, bu kapsamda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında “... gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, satış vaadi alacaklısına, bedeli karşılığı satış vaadine konu yapılan taşınmazın mülkiyetinin kendi üzerine geçirilmesini, satış vaadi borçlusundan talep etme hakkı sağlayan kişisel bir hak doğurur.”  demek suretiyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin kişisel hak doğuran ön sözleşme niteliğinde olduğu vurgulanmıştır. En özet haliyle “bir taşınmazın ileride asıl satışının yapılmasına ilişkin ön sözleşme/taahhüt” olarak tanımlayabiliriz. Satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenleme şeklinde yapılması gerekmektedir. Noterde düzenlenmeyen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi geçersizdir ki iş bu şarta da müvekkilce ve davalı şirketçe uyulmuştur da....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada ... 1. Asliye Hukuk ve ... 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici Yasasının 3/e maddesinde "Tüketici bir mal ve hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinilen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişidir" şeklinde tanımlanmıştır. Somut olayda; davalının davacıya noterde düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile ..., ..., ... Mah. ... Sk....

    ile diğer davalı yükleniciler ... ve ... arasında ...Noterliği’nin 27/03/2001 tarih 2363 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Mal Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi yapıldığı; bu sözleşmede yüklenicilere bırakılan bağımsız bölümün satışı hususunda davacı ile davalı yükleniciler arasında ...Noterliği 'nin 16/02/2005 tarih 1203 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesi yapıldığı, ... 3. Noterliği 'nin 08/08/2007 tarih 8477 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Fesihnamesi ile 27/03/2001 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmenin geriye etkili olarak feshedildiği anlaşılmaktadır....

      nin diğer davalıların haberi olmadan satış vaadi sözleşmesi yaptığını, müvekkilinin okuma yazması bulunmadığını, vekaletname noterde kendisine okunmuş olsaydı satış vaadi yetkisinin verilmeyeceğini, müvekkilinin iş bu dava ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden haberdar olduğunu, davalı ...'yi vekillikten azlettiğini, sözleşmede gösterilen satış bedelinin fahiş olduğunu, dava konusu taşınmazı satarak davacının zararını karşılama yoluna gidebileceklerini, bilirkişi tarafından saptanacak bedel tespiti sonucu arsanın ederi fiyatına satılmasına razı olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... 13.07.2015 tarihli yazılı beyanında, oğlu ... ile davacının oğlu ...'...

        Davanın niteliği, tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteğin fekki istemine ilişkin olup uyuşmazlık taşınmazın aynına ilişkindir. Davacının iddiasında haklılığını ispat konusunda tapu kaydı, düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve ekleri ile konut teslim tutanağı, ödeme belgeleri, keşif, bilirkişi, vs. yasal delillere dayandığı dava dilekçesi ile sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacaktır. Taşınmaz daire niteliği ile davalı Teknik Yapı....A.Ş.adına tapuda kayıtlı olup davacı ile davalı Teknik Yapı AŞ.arasında 30/12/2016 tarihli düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı bankanın alacaklı, davalı Teknik Yapı...A.Ş.'...

        Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 146.) maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Somut olayda, dava konusu ... Noterliğinin 31.08.1990 tarihli ve 3547 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinde, taşınmazın alıcının tasarrufu altında olduğu belirtildiğinden zamanaşımı savunması ve bu yöndeki mahkeme gerekçesi yerinde değildir....

          Noterliği 28/05/2003 tarih, 7743 yevmiye numarası ile Kenan Türk’e satış yetkisi verdiğini, Kenan Türk'ün taşınmazı noterden taşınmaz satış vaadi yaparak 3....

          Noterliği'nin 19.01.1982 tarihli, 03583 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Satış Vaadi Sözleşmesi'ne dayandığını iddia ettiğini, davacının iddiasını dayandırdığı bu satış vaadi sözleşmesine dayalı taleplerinin her şeyden önce zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, davacı tarafın, düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesine dayanan talepleri zamanaşımına uğramış olmakla birlikte haksız ve hukuka da aykırı olduğunu, nitekim, davacı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesine taraf olmadığı gibi, düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesi gereğince kendi edimlerini yerine getirdiğine dair de herhangi bir delil sunmadığını, bu nedenle de davanın reddi gerektiğini, davacı tarafın davaya konu taşınmazda 20 yıldır zilyet olduğu iddiasıyla mülkiyeti kazandığını iddia ettiğini, oysa ki, bu hususun tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülkiyeti kazanması mümkün olmadığını, davanın bu yönden de reddi gerektiğini, öncelikle...

          TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/45 ESAS-DERDEST DAVA KONUSU : Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin noterde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile davalı şirketlerin 1/3 oranında maliki oldukları dava konusu bağımsız bölümü 1.030.000 TL....

          UYAP Entegrasyonu