Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/278 Esas KARAR NO : 2022/391 DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 18/04/2022 KARAR TARİHİ : 20/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ---- saatlerinde; ---------davalı ----idaresinde bulunan -----plakalı ve diğer davalı -----müteveffa----- sevk ve idaresinde bulunan --- ----- vefat ettiğini, müvekkilin mütevefanın babası olduğunu Müteveffa ----- önce ---- bulunan ------yaptığını ve ayrıca -----olarak çalıştığını gelir kaleminin yüksek olduğunu, davalı ---- plakalı aracın sürücüsü olması ve kazanın meydana gelmesinde tam ve asli kusurlu olması sebebiyle hukuki sorumluluğunun olduğunu, davalı --- kusursuz sorumluluk hükümleri uyarınca ---- aracın maliki olması ve işleten sıfatını haiz olması sebebiyle hukuki sorumluluğunun olduğunu, davalı -------- olması sebebiyle...

    Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı eşin ise manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının 17/01/2011 tarihnde geçekleşen iş kazası neticesinde sürekli iş göremezlik oranının % 22,2 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?...

      Mahkemece; davacı sigortalı için 33.164,61TL maddi tazminat ile 5.000,00TL manevi tazminatın yine davacı anne ve baba için ayrı ayrı 2.500,00'erTL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Davacı sigortalının davalı ...'e ait iş yerinde çalışmakta iken, 14.11.2007 tarihinde geçirdiği iş kazası nedeniyle oluşan meslekte kazanma gücündeki kayıp oranının % 11,2 olduğu açıktır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişimidir?...

        Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat istemlerinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının %37,00 olduğu anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

          Mahkemece, davacı sigortalının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne, davacı annenin maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından davacı sigortalının 12.12.2002 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucunda herhangi bir maluliyetinin oluşmadığı anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir? Zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

            Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın ) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ DAVA TARİHİ :18/07/2014 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 22/06/2016 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan) DAVA TARİHİ : 13/09/2019 DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) DAVA TARİHİ : 27/05/2020 DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) KARAR TARİHİ: 03/12/2021 KARAR YAZIM TARİHİ: 03/12/2021 Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın istinaf edilmesi üzerine dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp, düşünüldü;... tarihinde davalı ...'in sevk ve idaresi altındaki ... plakalı otobüs ile Burdur istikametinden Antalya istikametine seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaptığı tek taraflı trafik kazası nedeniyle işbu tazminata konu olayın meydana geldiği, kazada araçta yolcu olarak bulunan davacı ...'in cismani zarar gördüğü anlaşılmıştır. Davacı vekili, Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

                Mahkemece, davacı sigortalının maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, protez bedeli talebinin kısmen kabulüne, eş, anne ve babanın manevi tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; kazalı sigortalının sürekli iş göremezlik oranının % 48,20 olduğu, sağ önkol 1/3 üst uç amputasyon, sol önkol walkman iskemik kontraktür sekeli mevcut olduğu anlaşılmaktadır. Zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi midir?...

                  Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar ya da ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebileceği" hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlülük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından haksahipliği durumu ön şartı olarak "ağır bedensel" zarar koşulunu getirmiştir....

                    Somut olayda, davacı işverenin yerini değiştirmesi sebebiyle manevi tazminat ve ayrımcılık tazminatı talebinde bulunmuş ise de dava konusu olayda ayrımcılık ve manevi tazminat isteklerinin şartları oluşmamıştır. Bu olay sebebiyle davacı ile davalı arasında, cismani bütünlüğe veya kişiliğe yapılan bir saldırı sözkonusu değildir. Dosya içeriğine göre, davacı 17.03.2005'de Ankara’dan Eskişehir şubesine atanmış, itirazı üzerine ataması durdurularak Ankara şubesinde görevlendirilmiştir. Dava tarihi ise 24.11.2009 olup, atamanın üzerinden dört yılı aşkın bir süre geçmiştir. Somut olayda ispat yükü davacıya ait olup, davacı atama sebebiyle zarar gördüğü iddiasını da ispatlayamamıştır. Şartları oluşmayan ayrımcılık tazminatı ile manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir....

                      UYAP Entegrasyonu