WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, işçi bir ihlalin varlığı ihtimalini güçlü bir biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren böyle bir ihlalin mevcut olmadığını ispat etmekle yükümlü olur.” hükmü mevcuttur. 16. 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun 2. ve 4. maddelerinde ayrımcılık türleri belirlenmiş ve tanımlanmış iken 3. maddesinde konuya ilişkin temel ilkeler ve yükümlülükler hüküm altına alınmıştır. Buna göre; “(1) Herkes, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşittir. (2) Bu Kanun kapsamında cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, mezhep, felsefi ve siyasi görüş, etnik köken, servet, doğum, medeni hâl, sağlık durumu, engellilik ve yaş temellerine dayalı ayrımcılık yasaktır....

    Adı geçen maddenin 1. fıkrasına göre “Herkes, dil, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir”....

    Örgütünün Sözleşme ve Tavsiye Kararlarında da çeşitli biçimlerde ele alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu sistematiğinde, eşit davranma borcu, işverenin genel anlamda borçları arasında yerini almıştır. Buna karşın eşitlik ilkesini düzenleyen 5 inci maddede, her durumda mutlak bir eşit davranma borcu düzenlenmiş değildir. Belli bazı durumlarda işverenin eşit davranma borcunun varlığından söz edilmiştir. Dairemiz kararlarında “ esaslı nedenler olmadıkça” ve “biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça” bu yükümlülüğün bulunmadığı vurgulanmıştır İşverence, işçiler arasında farklı uygulamaya gidilmesi yönünden nesnel nedenlerin varlığı halinde eşit işlem borcuna aykırılıktan söz edilemez. 4857 sayılı Yasanın 5 inci maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiştir. Belirtilen bu hususların tamamının mutlak ayrım yasağı kapsamında ele alınması gerekir....

      DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin alacağı, ulusal bayram ve genel tatil, ücret farkı alacağı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 337, 339, 12345 ada 4, 12354 ada 1 ve 3, 12352 ada 2, 12355 ada 1, 12356 ada 2, 12358 ada 1, 12359 ada 1, 12371 ada 1 parsel sayılı taşınmazların paylı maliklerinden ölü Hidayet Mirasçılarının nüfus kütüğünde .... kayıtlı olduğunu,... 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/1124 sayılı dosyasında tapu kaydında düzeltim davası açmak üzere yetki verildiğini belirterek anılan parsellere ait tapu kayıtlarının nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğiyle Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmış, dosya görevsizlikle Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmazların tapu kayıtlarının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar , davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla , tetkik hakimi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı; miras bırakanı annesinin nüfus kütüğünde ... kızı .. (...) ... olarak kayıtlı olduğu halde 101 ada 22, 106 ada 32, 109 ada 23, 115 ada 5, 17 ila 20 parsel sayılı taşınmazların ....kızı ... veya ... - .. ... adlarına paylı mülkiyet üzere tescil edildiklerini ileri sürerek, anılan parsellere ait tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Daha sonra 1.4.2013 tarihli dilekçe ile 109 ada 23 yerine 109 ada 78 parselin tapu kaydında düzeltim isteğini belirtmiştir. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'...

            Sair yönden yapılan incelemede, dava konusu taşınmazın kadastro tespiti ile Hasan oğlu Abdullah'ın iken, 1971 yılında yarısını kardeşi Hüseyin'e hibe ettiği, Hüseyin'in 1973'te ölümü ile geriye mirasçıları arasında eşi Yusuf kızı Cesra ve çocuklarının kaldığı belirtilerek adlarına tespit yapıldığı; nüfus kayıtlarına göre Abdullah ve Hüseyin'in kardeş olup babalarının Hasan olduğu, Hüseyin'in 1973 yılında vefat ettiği, geriye mirasçaları olarak çocukları ile eşi Hasra Demirbacak'ın kaldığı, tapu kayıtları ve nüfus kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, Hasra Demirbacak ile kayıt maliki Cesra Demirbacak'ın aynı kişiler olduğu, ilk derece mahkemesince kaydın bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davalı yanın istinaf yasa yolu başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

            Madde gerekçesinde de belirtildiği üzere suçun oluşabilmesi için halkın bir kesimini oluşturan gayrimuayyen sayıdaki kişilerin sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak aşağılanması, tahkir edilmesi gerekir. Somut olayda; oluş, tüm dosya kapsamı, sanığın suçun işlendiği Facebook hesabının kendisine ait olduğuna dair kabulü ile basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunun mahkemesince yasaya uygun şekilde değerlendirildiği hususları birlikte gözetildiğinde; sanığın olay ve olgular kısmında bahsi geçen cümlelerinin ifade ve düşünce özgürlüğü sınırlarının dışında bulunduğu anlaşıldığından sanık hakkında kurulan hükümde ve uygulamada hukuka aykırılık bulunmamıştır. V. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 25....

              Dava dosyasının incelenmesinden, davacı tarafından 11/11/2014 tarihinde davalı idareye yapılan başvuruda, diplomasındaki ismin geçirdiği cinsiyet ve isim değişikliği sebebiyle … olarak değiştirilmesi talebinin, söz konusu değişikliğin mezuniyet tarihi sonrasında yapıldığı ve mezuniyet tarihi itibariyle var olan bilgilerin diploma basımına esas teşkil ettiği, yeni nüfus bilgilerine göre yeniden diploma düzenlenmesinin mümkün olmadığı, mevcut diplomanın uygun yerine mahkeme kararıyla değiştirilen nüfus ve kimlik bilgilerine dair açıklama yapılması veya bu hususu bildiren bir belge verilebileceği gerekçesiyle reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali ve diplomanın yeniden basılması istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemeleri uyarınca, diplomalar düzenlendikleri tarihteki mevcut hukuki ve fiili durumu gösteren belgelerdir....

                Bu kuralın tek istisnası hakimin boşanan kadına boşandığı eşin, soyadını taşımaya izin vermesidir (TMK.md.173/2). Yasanın bir emredici hukuk kuralıyla yasakladığı sonucu bir başka yasal olanakla sağlanmak istenmesi “yasaya karşı hile” olup; hukuk düzenince korunamaz. Bu durumda davacı kadının boşandığı eşini (ölmüşse mirasçılarını) hasım göstererek ve kullanmakta menfaatini kanıtlamak suretiyle, Aile hakiminden boşandığı eşinin soyadını taşımaya izin verilmesi davası (TMK.md.173/2) açma yerine; bu sonucu nüfus idaresini hasım göstererek açtığı nüfus kayıt düzeltim davasıyla elde etmeye çalışması açıklandığı gibi, yasaya karşı hile niteliğinde olup; korunamaz. İstem, nüfus kayıt düzeltim davası olarak nitelendiği takdirde, davanın reddi kararı verilmek üzere temyiz edilen hüküm bozulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu