WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı; mirasbırakan annesi nüfus kütüğünde “...” olarak kayıtlı olduğu halde 607 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “...” yazıldığını belirterek, tapu malikinin isminin nüfus kaydına göre düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı; talebin reddini savunmuştur. Mahkemece; 607 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından “...” 'nin isminin “....” olarak düzeltilmesine, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir....

    Sayılı ilamı ile Hüseyin oğlu T4 doğum tarihinin Mayıs/1948 olarak tashihine karar verilmiş olduğunun görüldüğü, Tapu Sicil Tüzüğü’nün 28.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgilerin malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlendiği, bunların arasında malikin doğum tarihinin yer almadığı dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesinin dava yoluyla istenemeyeceği, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan tapu kayıt maliklerinin doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinin mümkün olmayacağı ancak gerekli araştırma ve inceleme yapılarak tapu maliki ile davacının aynı şahıslar olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu takdirde ‘çoğun içerisinde az da vardır’ kuralı gereğince davanın tespit davası olarak değerlendirilerek aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmesi gerektiği, yapılan yargılama, davaya konu taşınmazın tapu kayıtları, tescil tutanakları, Nüfus Müdürlüğüne, Jandarma Komutanlığına...

    Sayılı ilamı ile Hüseyin oğlu T4 doğum tarihinin Mayıs/1948 olarak tashihine karar verilmiş olduğunun görüldüğü, Tapu Sicil Tüzüğü’nün 28.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgilerin malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarası olarak belirlendiği, bunların arasında malikin doğum tarihinin yer almadığı dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesinin dava yoluyla istenemeyeceği, tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan tapu kayıt maliklerinin doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesinin mümkün olmayacağı ancak gerekli araştırma ve inceleme yapılarak tapu maliki ile davacının aynı şahıslar olduğu yönünde tam bir kanaat oluştuğu takdirde ‘çoğun içerisinde az da vardır’ kuralı gereğince davanın tespit davası olarak değerlendirilerek aynı şahıs olduklarının tespitine karar verilmesi gerektiği, yapılan yargılama, davaya konu taşınmazın tapu kayıtları, tescil tutanakları, Nüfus Müdürlüğüne, Jandarma Komutanlığına...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDINDA DÜZELTİM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1617 ve 1620 parsel sayılı taşınmazların tapulama tespiti sırasında murisi.... adına tespit ve tescil edilmesi gerekirken yanlışlıkla “...adına tespit edildiğini ileri sürerek mirasbırakanın baba adının nüfus kaydına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı idare; istenen hususun idari yoldan düzeltilmesi mümkün iken dava açılamayacağını, mülkiyet değişikliğine yol açmayacak şekilde düzeltim yapılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... Müdürlüğü tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Halkın bir kesimini sosyal sınıf din, mezhep, cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık müdafinin temyiz talebinin vekalet ücreti ile sınırlı olduğu ve hukuki yararı bulunduğu değerlendirilmekle sadece vekalet ücreti yönünden yapılan incelemede; Mahkemece kanıtlar değerlendirilip gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen davanın reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan, sanık müdafinin vekalet ücretine hükmolunması gerektiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle, 5271 sayılı CMK'nın 302/1. maddesi uyarınca TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile hükmün ONANMASINA, 5271 sayılı Kanun'un 304/1. maddesi uyarınca dosyanın ...Asliye Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 2....

        Üzerinde kafa olmayan VARİL e bidon kafalı denir mi hiç" şeklinde paylaşımda bulunduğu olayda halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağıladığı anlaşıldığından unsurları yönünden oluşan suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5271 sayılı CMK.nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 5271 sayılı Kanunun 304/2. maddesi uyarınca dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, bu nedenle Nüfus İdaresine karşı açılan davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlere aşağıdaki gibi hüküm kurmak sonuç ve kanaatine varılmıştır. " gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın hukuka aykırı olduğunu, 6100 sayılı HMK'ya göre görevsizlik kararın veren Asliye Hukuk Mahkemesinin gerekçeli kararında görevli mahkemeyi belirtmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          .4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir....

            Dairemiz kararlarında “ esaslı nedenler olmadıkça” ve “biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça” bu yükümlülüğün bulunmadığı vurgulanmıştır İşverence, işçiler arasında farklı uygulamaya gidilmesi yönünden nesnel nedenlerin varlığı halinde eşit işlem borcuna aykırılıktan söz edilemez. 4857 sayılı Yasanın 5 inci maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiştir. Belirtilen bu hususların tamamının mutlak ayrım yasağı kapsamında ele alınması gerekir. Eşit davranma ilkesinin uygulanabilmesi için aynı işyerinin işçileri olma, işyerinde topluluk bulunması, kolektif uygulamanın varlığı, zamanda birlik ve iş sözleşmesiyle çalışmak koşulları gerekmektedir....

              Dairemiz kararlarında “ esaslı nedenler olmadıkça” ve “biyolojik veya işin niteliğine ilişkin sebepler zorunlu kılmadıkça” bu yükümlülüğün bulunmadığı vurgulanmıştır İşverence, işçiler arasında farklı uygulamaya gidilmesi yönünden nesnel nedenlerin varlığı halinde eşit işlem borcuna aykırılıktan söz edilemez. 4857 sayılı Yasanın 5 inci maddesinin ilk fıkrasında, dil, ırk, cinsiyet, siyasal düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi sebeplere dayalı ayrım yasağı getirilmiştir. Belirtilen bu hususların tamamının mutlak ayrım yasağı kapsamında ele alınması gerekir. Eşit davranma ilkesinin uygulanabilmesi için aynı işyerinin işçileri olma, işyerinde topluluk bulunması, kolektif uygulamanın varlığı, zamanda birlik ve iş sözleşmesiyle çalışmak koşulları gerekmektedir....

                UYAP Entegrasyonu