Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 30.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davalı idare, davanın reddini savunmuştur....

    Buraya kadar yapılan açıklamalardan anlaşılacağı üzere, tapuda isim düzeltilmesi davalarındaki amacın tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hâle getirilmesine yönelik olması karşısında, kaydı düzeltilmesi talep edilen kişinin nüfusta kayıtlı olması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Davada tapu kayıt malikinin Salih oğlu Davut şeklinde kayıtlı olduğu ve malik Salih oğlu Davut'un Türk Medeni Kanunu'nun yürürlüğünden önce vefat ettiği ve nüfus kaydı oluşturulmadan, soy isim almadan vefat ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda tapu kaydında düzeltim yapılması mümkün değildir....

    Mahkemece davacı ve murislerine ait nüfus kayıt tablosu ve 2005/542-2006/88 sayılı veraset ilamı dosyası getirtildikten sonra 3 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı ve bu tutanağa revizyon gören Osmanlıcadan tapu kaydı Türkçeye çevrittirilmiş olup, gelen Osmanlıca tapu kaydında malikin ... İbn-i ... yazdığı yani ... oğlu ...'a ait olduğu tapu kaydında baba isminin ... olarak geçtiği geldilerinden itibaren tapuda ...'un baba adının ... olması gözönüne alınıp davanın reddine karar verilmiştir. Davacı kararı temyiz etmiştir. Dava Türk Medeni Kanunun 1027 maddesi gereğince tapuda isim tashihi istemine ilişkindir. Davacı taşınmazın tespitinde uygulanan 326 tarih 10 cilt, Sahife:45, 27 sıra numaralı kayıttaki maliklerden ... Binti ... ile Gerede Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/542 Esas, 2006/88 Karar sayılı veraset ilamında ve dayanağı nüfus kaydında murisi olan ... kızı ... ile aynı kişi olduğuna ayrıca revizyon tapu kaydındaki ... oğlu ...'un da aynı kişi olup murisi ...'...

      Ayrıca, davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekalet ücreti maktu olarak belirlenmelidir. Tapu Sicil Müdürlüğü de yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı dava konusu 67,69,102,115 ve 116 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında paydaş olan miras bırakanı “... oğlu ...’in ” yazılı olmayan soyadının nüfus kaydına uygun olarak “Kaya” şeklinde yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Dava Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapu kaydında isim tashihi isteğine ilişkindir. Tapu Kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline yol açmamak için, tapu maliki ile kaydının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Somut olayda; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir....

        nun nüfus kayıt aile tablosu incelendiğinde de; mirasçıları arasında ... ve ... ... bulunmaktadır. Her ikisinin de miras payı 3/28 oranındadır. Kadastro tespit tutanağında mirasçılar adına ayrı ayrı miras payları belirtilmiş, tapuya da bu şekilde tescil edilmiştir. Mirasçılardan ... ... iki kez 3/28 pay oranında taşınmazlarda ... gibi görülmektedir. Ancak, nüfus aile kayıt tablosu ve veraset ilamına göre mirasçılardan "..." kayıtta görünmemektedir. Bunun nedeninin ise tüm bu olgular karşısında isminin baş harfinin hatalı yazılması olduğu açıktır. ... ... iki kez paydaş kılınmak istenmemiş, diğer davacı mirasçısının isminin yanlış yazılmış olması nedeniyle davanın tapuda isim tashihi olarak açılmış olması doğrudur. Mahkemece davanın kabulü gerekirken reddi yasaya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.02.2010 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 37 sayılı parselde paylı malik olan murisinin tapu kaydında “Fadime” yazılı isminin nüfus kaydına uygun olarak “... kızı ...” şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Davalı idare vekili, davanın ispatını istemiştir. Mahkemece, davanın kanıtlanamadığı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, vekalet ücreti yönünden davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava, tapuda isim tashihi istemine ilişkindir....

            Dava konusu taşınmazın tapu kaydında hissedar olarak gözüken ... oğlu ...nun ... Nüfus Müdürlüğünün 01/06/2016 tarihli yazı ekinde mevcut nüfus kaydına göre bildirilen ... oğlu ... ile idarenin tavzih dilekçesinde bildirilen ...'nun aynı kişi olup olmadığı araştırılarak, varılacak sonuca göre mahkemece gerek görülmesi halinde tapuda isim tashihi davası açtırılıp sonucu beklenilerek, gerçek tapu malikleri ve davalılar tespit edildikten sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              SUÇ : Halkın bir kesimini sosyal sınıf din mezhep cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alanen aşağılama HÜKÜM : İstinaf başvurusunun esastan reddi kararı TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Bozma İlk Derece Mahkemesince verilen hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteminin süresinde olduğu, temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I. HUKUKÎ SÜREÇ 1.... Cumhuriyet Başsavcılığının 07.07.2020 tarihli iddianamesiyle sanık hakkında, halkın bir kesimini sosyal sınıf din mezhep cinsiyet, bölge farklılığına dayanarak alanen aşağılama suçundan cezalandırılması istemiyle dava açılmıştır. 2.... 2....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 11.04.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.04.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacılardan ..., Aleşehir İlçesi, Alcı Köyü, ... Mevkiinde kain 113 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında yazılı olmayan soy isminin ilavesi ile 33 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydında doğum tarihinin düzeltilmesini istemiş, diğer davacı ... ise, az yukarıda belirtilen taşınmazların tapu kayıtlarında yazılı olan isim ve soy isimlerinin tashihi talebinde bulunmuştur....

                  ın” nüfus kaydında soyadı “...” olmasına rağmen “...” olarak düzeltilmesi ve davanın reddedilen kısmı yönünden davalı yararına vekalet ücretine karar verilmesine rağmen maddi hata sonucu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu hususlar bozmayı ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 438/VII. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu