Yukarıda yapılan açıklamalar gereği davacı tarafın davalıdan ayıplı ifa nedeni ile tazminat ile geç teslim nedeni ile cezai şart talep edemeyeceği anlaşılmış olup davanın reddine dair aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve kiralanan taşınmaza zarar verildiği iddiası ile tazminat istemine ilişkindir Sulh Hukuk Mahkemesince, "Taraflar arasında kira ilişkisinin sona erdiği, bu aşamadan sonra taraflar arasında bu kira ilişkisinden yasal olarak söz edilemeyeceği istemin (Cezai şart) tazminat içerikli olduğu ve alacak davası mahiyetinde tazmini nitelik taşımadığı, bu haliyle davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, "davacının cezai şart istemine ilişkin davasını, taraflar arasındaki 21/11/2009 tarihli kira sözleşmesinin Ceza-i Şart başlıklı "İşbu sözleşme şartlarını ihlal eden taraf karşı tarafa 25.000,00....
Davacının, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesi uyarınca talep ettiği cezai şart yönünden yapılan değerlendirmede ise; söz konusu cezai şartın TBKnun 179/II. Maddesinde düzenlenen ifaya ekli cezai şart niteliğinde olduğu, ifaya ekli cezai şartın istenebilmesi için sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça gecikmiş ifanın çekincesiz olarak kabul edilmemesi gerektiği, aksi halde cezai şart isteme hakkının düşeceği, davalının dava konusu işi tamamladığı kanaatine varıldığından ve davacı tarafından davalının tesliminin çekince koyularak kabul edildiği iddia ve ispat olunamadığından cezai şart talebinin de reddine karar" vermek gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davaya konu uyuşmazlığın çözümünde, cezai şarta ilişkin hükümlerin tartışılıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Cezai şart, borçlunun alacaklıya karşı mevcut bir borcu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi halinde ödemeyi vaad ettiği, hukuki işlem ile belirlenmiş ekonomik değeri olan bir edimdir. Cezai şartın amacı, borçluyu borca uygun davranmaya sevketmektir. Cezai şart, asıl alacağı kuvvetlendirme amacı güder. Bu bakımdan cezai şart, kuvvetlendirilecek asıl borcun mevcut olmasını gerektirir. Asıl borç yoksa cezai şart da söz konusu olamaz. Bu niteliği itibariyle cezai şart asıl borca bağlı fer'i bir borçtur. Asıl borç, mevcut ve geçerli ise, cezai şart da borç doğurur. Asıl borç sona ermiş ya da geçersiz doğmuşsa, cezai şart bağımsız bir borç oluşturamaz. Cezai şart, asıl borcun bağlı olduğu şekle tabidir. Asıl borç bir geçerlilik şekline bağlanmışsa, cezai şartın borç doğurabilmesi aynı şekilde kararlaştırılmış bulunmasına bağlıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik iş bedeli, tazminat ve kira alacağı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...’in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-BK’nın 101/I. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/222 Esas KARAR NO : 2021/543 DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/04/2021 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... tarihli Tv çekimi ve Prodüksiyon sözleşmesine istinaden davacı müvekkilinin davalı şirketten 11.505,00 TL asıl alacak KDV dahil +2.925,00 TL cezai şart olmak üzere toplam 14.430,00 TL alacağının 24.12.2018 tarihinden itibaren olmadığı takdirde dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır. Tarafların 2018 yılı BA-BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilerek dosya arasına alınmıştır. GEREKÇE; Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan yüklenicinin alacağını tahsil amacı ile açılan alacak davasıdır....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 18/06/2020 NUMARASI : 2018/273 E-2020/246 K DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 17/05/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin davada mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine yapılan incelemede; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 6100 Sayılı HMK'nun 344. maddesine göre; istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir....
Ayıbın süresinde yükleniciye ihbar edilmemesi halinde eser olduğu gibi kabul edilmiş sayılır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksik işler bedelinin talep edilmesi mümkündür. Sözleşmede kararlaştırılan cezai şart asıl borca bağlı olup asıl borcun sonra ermesi veya geçersizliği gibi durumlarda cezai şart da aynı şekilde son bulacak veya geçersiz hâle gelecektir. Bu bağımlılık, şekil şartı anlamında da geçerli olup temel olarak herhangi bir şekil şartına tabi olmayan cezai şart hükümleri, asıl sözleşme için öngörülen bir şekil şartı mevcutsa bu şekle uygun yapılmak zorundadır. Cezai Şartın Türleri Cezai şartın; Seçimlik cezai şart, İfaya ekli cezai şart, Fesih halinde istenebilecek cezai şart olarak üç başlık altında sınıflandırılması mümkündür. İfaya eklenen cezai şart; 6098 s. TBK. m. 179 f....
DAVA KONUSU : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Antalya 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/307 Esas 2023/603 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında inşaat yapım ve işletme şartlı kiralama sözleşmesi imzalandığını, davalının inşaatın geç bitirildiği gerekçesiyle müvekkili hakkında cezai şart alacağı tahakkuk ettirildiği, ancak söz konusu cezanın hatalı ve fahiş olduğunu, bildirerek davalı idareye cezai şart borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; inşaat süresinin dolduğu tarihte halen inşaata başlanmaması nedeniyle sözleşme ihlal edildiğinden, muhammen bedelin %0,03 ü oranı esas alınarak hesaplanan cezai şart alacağının sözleşmeye uygun olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Şu halde Türk Borçlar Kanunu'nun 58. maddesi hükmünce manevi tazminata hükmedilebilmesi ve kişisel yararların hâleldar olması ön şart olarak aranmakta, bu hüküm mal varlığına ilişkin zarar halini kapsamamaktadır. Gerçi mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü TBK'nın 58. ve MK'nın 24. maddesinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir. Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; açılan davada, davalının eser sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle fuarlara katılamadığı, girişimde bulunduğu işlere başlanamadığı belirtilerek manevi tazminat istenmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki temel ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Manevi tazminata konu edilen eylem malvarlığına yönelen bir nitelik arzetmektedir. Davacı yararına manevi tazminat tayini için gerekli yasal koşullar oluşmamıştır....