Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 22/04/2020 KARAR TARİHİ : 27/06/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/06/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili, dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşmasındaki beyanlarında; davacı ile davalı şirketin temsilcisi ve yetkilisi ...arasında davalı şirketin işletmesinde bulunan ......

    Davalı yan ise, cezai şart alacağı bulunduğunu, dava konusu çekin de cezai şart alacağına mahsuben verildiğini savunmuştur. Taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 5/2. maddesi “ Bayi, satın aldığı malların bedelini, şirketin tercihine göre defaten ve nakden veya kendisine ait çeklerle ödeyecektir” hükmünü içermektedir. Anılan hüküm ile, nakit veya çek ile ödeme yapılması tercihi davalı dağıtım şirketine verilmiştir. Davalı dağıtım şirketinin davacı bayi ile ticari ilişkisinde, bir süre çek ile ödeme yapılması karşılığında mal teslim ettiği halde, sonradan bu tercihini değiştirerek nakit ödeme karşılığı mal vermeyi tercih etmesi sözleşmeye aykırılık oluşturmayacaktır....

      Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu, mahkememizce toplanmış usulüne uygun deliller olarak değerlendirilmiş buna göre; davacının cezai şart alacağı isteminin fahiş nitelikte olduğu ve aynı zamanda davalı tacirin ekonomik yönden mahfına yol açacak nitelikte olduğu ve bu sebeple davacının cezai şart isteminin yerinde olmadığı, davalıya ait ticari işletmenin vergi ve muhasebe kayıtları ile ticari defter kayıtlarından anlaşılmakla davacının bu yöndeki istemi yerinde görülmemiş, davacının cezai şart alacağı yönünden talebinin reddinine karar verilmiştir. Öte yandan kâr mahrumiyeti şeklindeki zararın tahsili bakımından davacının dava öncesinde Kayseri ... Sulh Hukuk Mahkemesinin .......

        Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davacının taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği sonucuna varıldığı ve buna göre davacının tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan cezai şart miktarı olarak 1.880-TL, kar mahrumiyeti nedeniyle 78.992,88-TL, haksız feshinden kaynaklanan cezai şart miktarı olarak da 29.891-TL talep edebileceği, davalı şirketin 2007 yılı bilançosuna göre 109.474,04-TL öz kaynağa sahip olduğu ve ödenmiş sermayesini aktiflerin kaydi değerleri üzerinden koruduğu, davalının diğer ticari faaliyetleri gözönüne alınmaksızın sadece bayilik ilişkisi kapsamında davacı ile gerçekleştirdiği ticari faaliyet kapsam ve miktarları dikkate alındığında cezai şart miktarlarının ekonomik açıdan mahvı sonucunu doğuracak büyüklükte olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının talebi dikkate alınarak tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan cezai şart miktarı olan 1.880-TL, kâr mahrumiyetinden kaynaklanan 13.120-TL, haksız fesihden kaynaklanan...

          tan alınan 16/07/2021 tarihli bilirkişi raporu ile; davalının ticari defter ve belgelerinin incelendiği, bu kapsamda davalının 2017 yılı itibariyle öz sermayesinin 81.047,35 TL, 2018 yılı itibariyle öz sermayesinin 166.407,38 TL, 2019 yılı itibariyle öz sermayesinin 495.411,43 TL olduğu tespit edilmiştir. Davacı vekili 24/02/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile daha önce 50.000,00 TL olarak talep ettiği cezai şart alacağını 50.000,00 TL arttırmak suretiyle 100.000,00 TL cezai şart alacağının tahsilini talep etmiştir....

            Faturaların davalıya mal ve hizmet karşılığı düzenlenmediği, Ciro Primi ve Sözleşme Ceza-i şart karşılığı düzenlendiği tespit edilmiştir. Kesilen faturalardan 07.06.2018 tarih ve 171719 nolu %18 Kdv dahil toplam tutan (10.000 USD Amerikan Dolan karşılığı) 53.880,72 TL’sı tutarlı faturanın sözleşme cezai şartı olarak düzenlendiği ve takipte davalıdan talep edildiği anlaşılmıştır. Cari hesabın (C/H) incelenmesi Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede, kayıtlarda kesilen faturalar toplamı 137.316,16 TL’sı tutarında alacak bakiyesi olduğu, ticari kayıtlarda davalının herhangi bir ödeme işlem kaydının bulunmadığı görülmüştür. Davacının ticari kayıtlarına göre; davacı davalıdan- “... Tur.Ltd.Sti’nden” toplamda 137.316.16 TL’sı alacaklı olduğu, alacak tutarının tamamının ciro prim ve cezai şart fatura toplamlarından oluştuğu görülmüştür. Ancak davalı ......

              Davalı şirket temsilcisi, davacının hem cezai şart hem de yoksun kalınan kar mahrumiyeti alacağını talep edemeyeceğini, bayilik sözleşmesinin temel hukuk ilkeleri ile bağdaşmadığını, davalı şirkette meydana gelen hırsızlık sonucu işletmenin tüm varlığının hırsızlanması nedeniyle satışa başlanamadığını, davacının zararını ispatlaması gerektiğini, 05/02/2010 tarihli mutabakatname ile davacı şirketin davalı şirketi ibra ettiğini belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

                Söz konusu kanun hükmü, taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükümleri, davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile özellikle dava tarihi olan 2011 yılı bilançoları dikkate alınmak suretiyle düzenlenen 04/12/2019 tarihli bilirkişi raporu gözönünde bulundurularak, sözleşmeye ayrılıktan kaynaklı olarak 37.144,36-USD cezai şartın davalının mahvına sebep olmayacağı ve taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye uygun olduğu sonucuna varılmakla, sözleşmeye aykırılıktan kaynaklanan 37.144,36-USD cezai şart alacağı ile tonaj ihlalinden kaynaklanan 5.000,00-USD ve kâr kaybından kaynaklanan 45.589,00-USD'nin davalılardan tahsiline yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

                  ödemede bulunmayan davalının 26/01/2016 tarihinde temerrüte düştüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, asgari alım taahhütünden kaynaklanan 25.111,63 USD cezai şart alacağı ile sözleşmenin haklı nedenlerden feshinden kaynaklanan 59.600 USD cezai şart alacağı olmak üzere toplam 84.711,63 USD'nin 26/01/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4-a maddesi uyarınca devlet bankaları USD cinsinden açılmış 1 yıllık mevduata uyguladıkları en yüksek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir....

                    Davalı bayi sözleşmeyi haklı bir neden olmaksızın feshettiğine göre davacının cezai şart isteme koşulları oluşmuştur. Ancak Yargıtayın yerleşik içtihatlarına göre cezai şartın davalının ekonomik mahvına neden olup olmayacağı değerlendirilmelidir. Davalı yan ticari defterlerini sunmamış ise de davalı bayinin vergi ve ticari sicil kayıtları getirilmiş, bilirkişi raporunda tespit edilen şirketin borçluluk ve öz kaynak durumu ile likidite ve kar-zarar durumu nazara alındığında 50.000,00 USD tutarındaki haksız feshe dayalı cezai şart ve sözleşmenin fesih tarihinden önceki yıllar için alım taahhüdüne ilişkin hesaplanan 24.414,00 USD'lık cezai şart tutarından indirim yapılması gerekmiştir. Davalının öz kaynak durumuna göre mahvına sebep olmayacak indirim tutarı sektör ve mali bilirkişi tarafından %42 olarak usulünce belirlenmiş ve cezai şart bedeli ek rapor ile hesap edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu