Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

isimli kişinin sağlık hizmeti aldığını bildirerek sözleşmenin 5.1.4.maddesine aykırı davranıldığı gerekçesi ile cezai işlem uygulandığını, gerekli tüm özen ve dikkati gösterdiklerini ve ayrıca 5510 sayılı kanun gereği doğum ve doğum muayenesi ile ilgili her türlü sağlık hizmetinin davalı tarafça karşılanacağının belirtildiği halde haksız cezai şart uygulandığını bildirerek işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında sağlık hizmeti verilmesine ilişkin sözleşme bulunduğunu, başkasının kimlik bilgileri ile başvuran hastaya sağlık hizmeti verilmesi nedeniyle uygulanan cezai şart işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taraflar arasındaki sözleşmenin geriye etkili şekilde feshine, istemle bağlı kalınarak 500,00 TL cezai şart alacağının davalıdan tahsiline, davacının menfi zarar ve manevi tazminat istemlerinin reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş, ... .... Hukuk Dairesinin 08.....2010 tarih 2009/4955 Esas, 2010/6747 Karar sayılı ilamıyla, davacıların tüm davalının diğer temyiz istemlerinin reddine karar verilerek, ifaya ekli cezai şart niteliğinde olan davacının cezai şart isteminin, sözleşmenin geriye etkili feshi nedeniyle reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek karar davalı yararına bozulmuş, bozmaya uyulmasına karar veren mahkemece, daha önce kesinleşen fesih ve manevi tazminat istemleri hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, menfi tazminat ve cezai şart isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, ... Eczanesinin sahibi olduğunu, davalı kurum protokolünün 6.3.3 maddesi uyarınca kurumun, aleyhine uyguladığı 42.870,85 TL'ye ikişkin cezai şart işleminin ve yazılı olarak eczanenin uyarılmasının, protokolün 6.3.10. Maddesi uyarınca aleyhine uyguladığı 8.305,90 TL'ye ilişkin cezai şart işleminin ve eczanenin yazılı olarak uyarılmasının, protokolün 6.3.14. maddesi uyarınca aleyhine uyguladığı 10.515,15 TL ye ilişkin cezai şart işleminin ve kurum ile sözleşmesinin feshi işlemi ile 2 yıl boyunca sözleşme yapılmamasına dair kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....

        arasındaki protokole göre uyguladığı cezai şart ve katılım payı atlatılan reçetelerin bedellerinin tahsiline ilişkin kararı yerindedir....

          Mahkemece, davanın cezai şart bedelinin teminatı olarak verilen 31.12.2012 tarihli Kuveyt Türk Bankası ... Şubesi’ne ait 5.000.000,00 USD bedelli çekten dolayı davacıların borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkin olduğu, menfi tespit davasında bir hukuksal ilişkinin varlığı ve ondan kaynaklanan bir hakkın bulunup bulunmadığının tespit olunacağı, davacının cezai şartın tenkis edilmesi talebinin menfi tespit davasının konusunu oluşturmayacağı,.... Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen cezai şarta yönelik alacak davasında eldeki davanın bekletici mesele yapıldığı, ......

            Mahkemece; davacı eczanede tespit edilen ilaçların fiilen reçete sahiplerince alındığı, kurumun bu sebeple herhangi bir zararının olmadığı, yapılan fesih işleminin ve cezai şart uygulamasının haksız olduğu tüm dosya kapsamından ve bilirkişi raporundan anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile; davacının, ...'na 17,93 TL kurum zararı ve 18.604,65 TL cezai şarttan dolayı borçlu olmadığının ve davacı tarafından imzalanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol'ün davalı tarafından feshinin haksız olduğunun tespitine, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. (kapatılan) Hukuk Dairesi’nin, 13/12/2017 tarihli, 2015/22900 esas, 2017/12467 karar sayılı ilamıyla "...Somut uyuşmazlıkta, davacı, dava dilekçesiyle davalı kurum tarafından verilen fesih cezasının ve uyarı cezasının iptaline de hükmedilmesini istemiştir....

              Davalı, 2012 yılı Hizmet Satın Alım Sözleşmesinin 11.3.6 numaralı maddesi doğrultusunda 131.511,20 TL cezai şart uygulandığını, Sayıştay tarafından yapılan incelemede davacının 250 sigortalıdan fazla tedavi ücreti tahsil ettiğinin tespit edildiğini, özel hastanenin acil haller dışında sigortalıdan ilave ücret alma hakkının bulunduğunu, ancak belirlenmiş olan miktarı aşan talebinin haksız olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının davalı kuruma 131.511,20 TL'lik cezai şarttan dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı Kurum tarafından uygulanan cezai şartın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Sayıştay raporundaki tespitlerin doğruluğu değerlendirilmeden ve belgelendirilmeden işlem yapıldığını belirterek cezai şart bedelinin iadesini istemiştir....

                aykırı 16.965,90 TL cezai şart ve kesinti işlemi yapıldığını, davalı Kurum tarafından müvekkil eczane aleyhine uygulanan bloke işlemi tek taraflı olup haksız olduğunu, cezai şart ve kesinti işlemleri uygulanırken müvekkil eczaneye yalnızca söz konusu ceza yazısı tebliğ edildiğini, cezai şart ve kesinti işlemine dayanak hiçbir bilgi, belge verilmediğini, tek taraflı bir şekilde inceleme ve soruşturma yapılarak kendisine hiçbir cevap ve savunma hakkı verilmeden cezai şart ve kesinti işlemleri uygulandığını, davalı kurumun, müvekkil eczane aleyhine hangi neden ve gerekçeye dayanarak cezai şart ve kesinti işlemleri uyguladığı anlaşılamadığı gibi itiraz hakları da verilmediğini, müvekkil eczacıların, usulüne uygun olarak gelen reçeteleri medula sistemine girerek hasta yakını olduğunu beyan edene teslim ettiklerini, medula sistemi onay vermeden müvekkil eczanelerin reçete içeriği ilaçları hastaya vermesine imkanı olmadığını, müvekkil ilgili mevzuat ve protokol gereği yükümlülüklerini yerine...

                Davalı vekili davacının cezai şartı 15.01.2010 tarihinde ödediğini ve davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, menfi tespit davası için kanunda öngörülen bir yıllık dava açma süresinin geçtiğini, davacının iş sözleşmesinin asgari süreli olup bu tür sözleşmelerde cezai şart kararlaştırılmasının hukuken mümkün ve geçerli olduğunu, ayrıca cezai şartın her iki taraf içinde kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, menfi tespit ile sebepsiz zenginleşmede iade için öngörülen bir yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyizi üzerine dairemizin 30.10.2014 gün 2014/25012 -2014/29593 esas- karar sayılı ilamı ile '' ...zamanaşımı def'inde bulunan davalının, davacının geri alma hakkını cezai şartın ödenmesi anında öğrendiğini ve dolayısıyla davacının sebepsiz zenginleşme kaynaklı iade talebinin zamanaşımına uğradığını ispatlaması gerekmektedir....

                  olarak kabul edilemeyeceğini, hizmet tam ve eksiksiz verildiği için faturanın gerçeğe aykırı olarak düzenlenmediğini belirterek, davalı T4 10/11/2017 tarih ve 19966705- 03- E.5681801 sayılı yazıyla gönderilen 1.000,00 TL cezai şart, 5.692,26 TL yersiz ödeme ve 136.000,00 TL cezai şart olmak üzere topam 142.692,26 TL kurum işleminin iptaline, davacının, davalı kuruma borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu