Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nın 2. kitabından kaynaklandığı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise; eşler arasındaki boşanma davasının T.M.Y.'nın yürürlüğe girmesinden önce açıldığını, bu nedenle davanın genel alacak hükümlerine tabi bir dava olduğunu gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda; davacı tarafından 13.11.2001’de açılan boşanma davası sonucu verilen boşanma kararının 22.02.2007 tarihinde kesinleştiği, 14.09.2001’de açılan bu davayla da ziynet eşyalarının bedelinin istendiği anlaşılmaktadır. O halde eşler arasında evlilik birliği 2007 yılına kadar devam ettiğinden T.M.K.'nun 220. maddesinde düzenlenen kişisel mal niteliğinde bulunan ziynet eşyalarına ilişkin uyuşmazlığın 4787 Sayılı Yasa gereği özel mahkeme olan Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Adana 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 17/07/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Uyuşmazlık ve hüküm; boşanmış olan taraflar arasında evlilik birliği içinde edinilen malların edinilmesine katkıda bulunmaktan kaynaklanan değer artış payı alacağına (TMK.m.227) ilişkin olup, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı kararı gereğince inceleme görevi... 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli... 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2011 (prş)...

      Uyuşmazlık ve hüküm boşanmış olan taraflar arasında, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazla ilgili değer artış payından doğan alacağa ilişkin olup, mal rejiminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8.Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.06.2009 (Pzt.)...

        Uyuşmazlık ve hüküm 15.9.1997 tarihinde boşanmış olan taraflar arasında, boşanmalarından sonra görülen katkı nedeniyle alacak davasında hüküm altına alınmış bulunan alacakla ilgili faiz talebine ilişkindir. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.1.2009 tarihli (1) sayılı kararı uyarınca inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın incelemekle görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2010 (Çrş.)...

          Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu taşınmaz 28.05.1999 tarihinde eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak davalı adına tescil edildiğinden uyuşmazlığın Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on yıllık zamanaşımına tabidir. Borçlar Kanununun 125. maddesindeki “Bu konuda başka suretle hüküm mevcut olmadığı takdirde her dava on senelik müruru zamana tabidir”. Hükmündeki (her dava) sözcüklerini “bütün alacaklar” şeklinde anlamak gerekir. Zamanaşımının başlangıcı boşanma kararının kesinleştiği 25.04.2005 tarihli olmaktadır....

            Türk Medeni Kanununun 255. maddesi; eşler arasında “paylaşmalı mal ayrılığı rejimi” geçerli ise uygulanabilir. Taşınmaz, ölen eş tarafından 1964 yılında satın alınmış, imar uygulaması sonucu 18.2.1991 tarihinde müstakil olarak ölenin adına tescil edilmiştir. Eşler arasında, evlendikleri tarihten 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar eski yasadaki “mal ayrılığı rejimi” (TKM. md. 170), bu tarihten itibaren de, bir yıllık süre içinde, yasal mal rejiminin evlenme tarihinden geçerli olacağına ilişkin sözleşme yapmadıklarına göre, “edinilmiş mallara katılma rejimi” geçerlidir. (4722 s. Yürürlük K. md. 10/1) Edinilmiş mallara katılma rejiminde; sağ eş, ölen eşine ait birlikte yaşadıkları konut üzerinde katılma alacağına mahsup edilmek üzere intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir....

              Somut olaya gelince; eşler, 06.09.1997 tarihinde evlenmiş, 07.10.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 1263 parselde kayıtlı taşınmaz eşler arasında mal ayrılığının rejiminin geçerli olduğu 27.09.2001 tarihinde satın alınarak, davacı-birleşen davada davalı eş adına tescil edilmiştir.Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179)....

                Muvazaa nedeniyle açılmış olan davalarda da davalılar arasında gerçekleştiği ileri sürülen muvazaalı işlem, davacı yönünden haksız eylem niteliğinde olup, davacı alacaklının davalı boşanmış eşler arasında yapılan tasarruf işleminin iptali ile alacağın tahsilini sağlamak bakımından eldeki davayı açmakta hukuksal yararı bulunmaktadır. Bu nedenle taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yeri, 6100 sayılı HMK.nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi olup Aile Mahkemesinin görev kapsamı dışında kalmaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. Buna göre; Mahkemece davaya Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılması gerekirken Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....

                  Somut olaya gelince; eşler, 22.09.1989 tarihinde evlenmiş, 30.05.2007 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 14.10.2009 kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 Sayılı TMK'nin yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM mad.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu 282 ada 3 parselde bulunan 5 numaralı bağımsız bölüm, eşler arasında mal ayrılığının rejiminin geçerli olduğu 22.12.2000 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (4721 Sayılı TMK mad.179)....

                    Somut olaya gelince; eşler, 05.11.1982 tarihinde evlenmiş, 19.02.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK m. 202/1). Tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 30.06.2006 tarihinde davalının annesinden satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Tasfiyeye konu ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı ise, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 1991-1993 yılları arasında inşa edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu