AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2014 NUMARASI : 2013/1033-2014/1209 Uyuşmazlık, boşanmadan sonra açılan maddi-manevi tazminat ve nafaka istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, boşanmadan sonra açılan TMK'nun 174/2. maddesine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Ortada Türk Medeni Kanunu'nun 25. maddesinde düzenlenen kişilik haklarına saldırı sebebiyle açılmış manevi tazminat davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 174. maddesinde ifadesini bulan maddi ve manevi tazminatın, boşanmadan sonra bağımsız istenilmesi halinde genel yetki kuralı gereğince davalının yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir. O halde tarafların, yetki itirazına ilişkin olarak sunmuş oldukları delillerin bu çerçevede değerlendirilip davalının yetki itirazı hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir....
ASLİYE HUKUK(AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2022 NUMARASI : 2021/330 ESAS - 2022/279 KARAR DAVA KONUSU : Boşanmadan Sonra Açılan (Katkı Payı) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 27/04/2009 yılında evlendiklerini, Rasih Ege ile Defne adında iki müşterek çocukları bulunduğu, tarafların evlilikleri boyunca davacı karşı davalının psikolojik, hastalık düzeyinde olan temizlik takıntısına katlandığını, davalı karşı davacının, davacı karşı davalının ailesini hiçbir zaman istemediğini, oysaki geçmişten beri aile birliğini korumak için uğraştığını, taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla...
Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 Sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacağı miktarları hesaplanmalıdır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....
Dava, taraflar arasında imzalanan Rüzgar Enerjisi Santrali Katkı Payı sözleşmesine aykırı olarak ödendiği belirtilen bedel yönünden alacak davasıdır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememize açılan bu dava ile ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2024/169 esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, her iki davanın konusunun Bozüyük Rüzgar Enerji Santrali [RES] elektrik üretimi faaliyetine ilişkin olarak davalı tarafından anlaşma hükümlerine aykırı olarak fazla tahakkuk ettirildiği iddia edilen Rüzgar Enerji Santrali Katkı Payı bedelinin iadesi istemiyle alacak talebine yönelik olduğu, bu hali ile birlikte görülmelerinin usul ekonomisi yönünden yararlı olacağı anlaşıldığından davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M ; gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1) Aralarındaki hukuki ve fiili bağlantı nedeniyle mahkememizin 2024/170 esas sayılı dosyasının ... 14....
Mahkemece yapılacak iş; davacı ... tarafından ileri sürülen ve davalı ... tarafından kooperatif üyeliğinin peşinatı için olduğu kabul edilen ve iadesi kanıtlanmayan altınların cinsi sayısı ve miktarı saptanarak davalının kooperatife üye olduğu 30.09.1997 tarihindeki değeri ile söz konusu kooperatifin 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği ve artık mal ayrılığı rejiminin sona erdiği 01.01.2002 tarihindeki inşaatın seviyesi ve bu seviyedeki değeri konunun uzmanı ya da uzmanları bilirkişiler aracığıyla belirlenmeli, belirlenen bu değer içerisinde davacının altın ile yaptığı katkı oranı hesaplanmalı, bu oran inşaat aşaması tesbit edilmiş dava tarihindeki (01.11.2005) sürüm değer ile çarpılmak suretiyle davacının katkı payı alacağı saptanmalıdır....
Dava, davacı tarafça aralarındaki açık satış noktası sözleşmesi kapsamında davalıya verilen katkı payının davalının sözleşme hükümlerine uymadığından bahisle iadesi hususunda açılmış alacak davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık,taraflar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği, davacının, davalıdan sözleşme hükmü gereğince katkı payı iadesi talep hakkının olup olmadığı ve talep hakkının olup olmadığı ve talep edebileceği tutarı, iadesi talep edilen alacağa uygulanması gerekli faizin türü ve başlangıç tarihi hususlarındadır....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 24.11.2003 tarihinde açılan eşler arasındaki katkı payından kaynaklanan alacak istemidir. H.Y.U.Y.’nın 25/III. maddesinde; “Yargıtay’ca verilen merci tayini kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar” hükmü yer almaktadır. Dosya kapsamından, İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizliğe, Aile mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin karar, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.03.2006 günlü ilamı ile onanmakla, görevli mahkeme belirlenmiştir. Bu karar mahkemeleri bağlar. O halde, yargı yeri belirlemesini gerektirir bir durum olmadığından dosyanın mahalline iadesi gerekir....
YARGILAMA SÜRECİ : Dava Konusu İstem: Madeni yağ imalatı, alımı ve satımı işiyle iştigal eden davacı şirket tarafından 2015 yılının Ağustos ilâ Ekim dönemlerine ilişkin olarak yapılan mahsuben iade talebinin reddine ilişkin işlemin iptali ve mahsuben iadesi gereken tutarın iadesi istemiyle dava açılmıştır....
Hukuk Dairesinin 12.02.2019 tarihli ve 2016/21775 Esas, 2019/1309 Karar sayılı lamı ile, 123 ada 8 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen dükkana (zemin hariç) davacı kadının dükkanda sürekli ve düzenli çalışarak katkısının gözetilerek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci maddesi uyarınca hukuk ve hakkaniyete uygun bir katkı oranı takdir edilerek katkı payı alacağının belirlenmesi gerektiği; 111 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden de taşınmazın 1988 yılında satın alındığı, zemin katının 1989 yılında birinci katının ise 1999 yılında inşa edildiği, davacının 123 ada 8 parsel sayılı taşınmaz satın alındıktan sonra çalışmaya başladığı, arsa alım ve katların yapım tarihleri ile davacının çalışma süreleri gözetilerek davacının katkı oranı ve alacağının belirlenmesi gerekirken taşınmazın tamamı üzerinde %50 katkı payı oranına göre alacağın belirlenmesinin hatalı olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına taraf...