Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından davanın reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Evlendirme Memurluğunca düzenlenen evlenme ihbariyesine göre 16.08.1968 tarihinde evlendiği eşinin soyadı olan ... soyadını aldığı, nüfus kaydının şerhler bölümüne de bu ihbariyeye uygun olarak ... uyruklu ... ... ile evli olduğunun yazıldığı anlaşılmaktadır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesine göre, kadın evlenmekle kocasının soyadını alır, ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir, somut olayda, davacı evlenmekle evlenme ihbariyesinde eşi olarak gösterilen ... ...'...
Davacı kadın temyiz dilekçesinde mal paylaşımı ve erkeğin soyadını kullanmaya izin konusunda da, bir anlaşmanın varlığını ileri sürmüş, iddia davalı erkek tarafından da temyize cevap dilekçesinde kabul edilmiştir. Bu halde temyize cevap dilekçesi 05.04.2016 tarihli duruşmada yapılan anlaşmanın bozulması niteliğinde olup, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle, sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.02.2017 (Salı)...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2023 NUMARASI : 2022/227 ESAS-2023/268 KARAR DAVA KONUSU : Çocuğun Annesinin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR : Yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların Bursa 2....
Şöyle ki; Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davacının 28/12/2006 tarihinde İzzet Sari ile evlendiği, eşinin 04/05/2017 tarihinde öldüğü, kendisinin ve müşterek çocukları Fatma Nur, Elif Nur ve Muhteber Nur'un ölü eşi hanesinde kayıtlı olup, onun soyadını taşıdıkları anlaşılmaktadır. Davacının kendi kızlık soyadının değiştirilmesine ilişkin talebi bakımından; 4721 sayılı TMK. nun 187. Maddesinde kadının evlenmekle kocasının soyadını alacağı belirtilmiş, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 23/2. Maddesinde de "Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir." hükmüne yer verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 187.maddesi aynı Kanunun "Aile Hukuku" başlığını taşıyan ikinci kitabında, "Evlilik Hukuku" başlıklı birinci kısmının üçüncü bölümünde yer almaktadır....
AİHM'in, kişinin soyadını özel hayat kapsamında değerlendirerek evli kadının kocasının soyadını kullanma zorunluluğunu özel hayata müdahale olarak kabul ettiği birçok kararında, soyadı kullanımı ile ilgili başvurular, Sözleşme'nin 8. maddesinde yer alan "özel hayatın ve aile hayatının korunması" ilkesi kapsamında incelenmiş ve kadının evlendikten sonra yalnızca evlilik öncesi soyadını kullanmasına ulusal mercilerce izin verilmemesinin, Sözleşmenin özel hayatın gizliliğini öngören 8. maddesiyle bağlantılı olarak, ayrımcılığı yasaklayan 14. maddesine aykırı olduğu sonucuna varılmıştır...Anayasa'nın 90. maddenin beşinci fıkrası uyarınca, sözleşmeler hukuk sistemimizin bir parçası olup, kanunlar gibi uygulanma özelliğine sahiptir. Yine aynı fıkraya göre, uygulamada bir kanun hükmü ile temel hak ve özgürlüklere ilişkin olan sözleşme hükümleri arasında bir uyuşmazlığın bulunması halinde, sözleşme hükümlerinin esas alınması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan sonra Annenin Soyadını Kullanmaya İzin KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 25.12.2018 gün ve 2018/7734-2018/15396 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacının evlendikten sonra kocasının soyadını değil salt kızlık soyadının kullanılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. Davada nüfus kayıtlarında herhangi bir düzeltme veya değişiklik istenilmemektedir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 12.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının evlilik soyadı olan Gümüş'ün kaldırılarak kızlık soyadını kullanabilmesini ve nüfus kütüğüne bu şekli ile işlenmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı ... 04.05.1994 tarihinde .... ile evlenmekle kanun gereği kocasının soyadı olan Gümüş soyadını almış ve halen kullanmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 187....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından duruşmalı temyiz edilmiş ise de; HMK'da çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin verilmesine yönelik kararların Yargıtay'da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocuğun anne soyadını kullanmaya izin davası olup ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacının istinaf yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesince, ortak çocuğun velâyet hakkı sahibi annenin soyadını kullanmakta üstün yararı olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, 30/12/2012 doğumlu ortak çocuk ...’nin “...” olan soyadının "..." olarak değiştirilmesine karar verilmiştir....