"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra İstenilen Maddi-Manevi Tazminat ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından nafaka ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadın lehine hükmedilen nafakanın yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Hukuk Dairesinin 13.11.2013 tarihli ilamında da belirlendiği üzere, boşanmadan sonra düzenlenen sözleşmede yer alan cezai şarta dayalı tazminat istemine ilişkin olup, hüküm Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verildiğinden, inceleme görevinin 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki dava dosyası Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 02.05.2017 tarihli gönderme kararı üzerine geldiğinden, Yargıtay Kanununda 6723 sayılı kanunla yapılan ve 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın Yargıtay 13. Hukuk Dairesine değil, iş bölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2017(Pzt.)...
DAVA TÜRÜ :Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı tarafından; her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle, mahkemece, davacı-davalı yararına dava tarihinden itibaren 350 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesiyle birlikte aynı miktarda yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de, evliliğin 30.03.2012 tarihinde sona erdiği anlaşılmakla, hükmolunan nafakanın dava tarihinden itibaren yoksulluk nafakası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat ve Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki belgelerden davacının temyiz dilekçesindeki adli yardım talebinin açıkça dayanaktan yoksun bulunmadığı ve şartları oluştuğundan kabulü ile "temyiz harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere adli yardımdan yararlandırılmasına (HMK m. 336/3) karar verilip, temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli müzaheretten yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı ilam harcı ile temyiz...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KİŞİLERCE AÇILAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; 2981 sayılı Yasadan kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,24.4.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından maddi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m/341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "58.800 TL" olarak belirlenmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2 ve 178. maddelerine dayanan boşanmadan sonra açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanmadan Sonra Açılan Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından reddedilen miktar yönünden; davalı tarafından ise kabul edilen miktar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 Sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile de 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298 inci maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar "78.630,00 TL" olarak belirlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Maddi-Manevi Tazminat-Yoksulluk ve İştirak Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının tazminat isteği, TMK 178 maddesi uyarınca boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı maddi ve manevi tazminat (TMK m.174/1-2) talebine ilişkindir. Tarafların ... 1. Asliye Mahkemesinin 11.09.2014 tarihli 2012/1151 esas, 2014/599 karar sayılı kararıyla Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi uyarınca boşandıkları, bu kararın temyiz edilmeyerek 17.11.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların yaklaşık 5 yıl önce evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının bulunduğunu, taraflar arasında şiddetli geçimsizlik olduğunu bu sebeple tarafların boşanmalarına, davacı için 500 TL tedbir nafakasına boşanmadan sonra yoksulluk nafakası olarak devamına, müşterek çocuklar için dava sonucu beklenmeksizin ayrı ayrı 250 TL tedbir nafakasına boşanmadan sonra iştirak nafakası olarak devmına, davacı için 50.000,00 TL maddi 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Yerel mahkeme ile Yüksek Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır Yerel Mahkeme; ilk kararının gerekçesinde; davacının maddi ve manevi tazminat talebini “boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olduğundan reddettiğini” belirttiği halde; direnme kararının gerekçesinde; “ davalının reddedilen ilk boşanma davasının açmakla, boşanma sebebi yaratmış olması manevi tazminat için yeterli görülmediği gibi, aksi kabul edilse, yani boşanmadan sonra açılan manevi tazminat davasında tarafların kusur durumuna ilişkin yeni vakıa ileri sürebileceği kabul edilse dahi, davacı kişilik haklarının ihlal edildiğini ispatlayamadı” demektedir. Böylece, ilk kararda yer vermediği gerekçeye ikinci kararda yer vermek suretiyle manevi tazminatla ilgili gerekçeyi esasen değiştirmiştir....