AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/11/2016 NUMARASI : 2016/132 ESAS - 2016/6 KARAR DAVA KONUSU : Evlenen Kadının Önceki Soyadını Kullanmasına İzin KARAR : Osmaniye 2. Aile Mahkemesinin 10.11.2016 tarih, 2016/132 Esas ve 2016/6 Karar sayılı kararı aleyhine, davalı T2 tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması nedeniyle dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderilmiş olmakla, başvurunun süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dava dosyası incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı dava dilekçesinde özetle; Dahili davalı T3 ile 17.10.2015 tarihinde evlendiğini, evlendikten sonra kızlık soyadı ile birlikte eşinin soyadı olan Kürtül soy ismini de beraber kullanmaya başladığını, ancak günlük yaşantısında her iki soy ismin beraber kullanılması nedeni ile çeşitli zorluklar yaşadığını belirterek kızlık soyadını kullanması yönünde karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, asıl dava yönünden, tarafların şirket ortakları olduğu, çekilen paranın evde şirket temsilcisine verilmesinin mümkün olup, hayatın olağan akışına uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, karşı dava yönünden ise, boşanan kadının kocasının yetkilisi olduğu şirkette alacağını koymasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, her ne kadar şirket hesabına paralar yatırılmış ise de, karşı davacının bu parayı kendi öz kaynaklarından ekonomik durumu itibariyle sağlamasının mümkün bulunmadığı, karşı davacının vekaleten şirket kaynaklarından sağladığı parayı şirket hesabına yatırdığı yönünde kanaat oluştuğu, sırf banka kayıtları dikkate alınarak davanın kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-karşı davacı vekili temyiz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri ve kocanın soyadını kullanmaya izin istemine ilişkindir. Kocanın soyadını kullanmaya izin istemi boşanmanın fer'isi niteliğinde bir talep olmayıp bağımsız nitelikte ve ayrıca harcı yatırılmak suretiyle açılması gereken bir dava olduğundan bu dosyadan tefrikine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki boşanmadan sonra açılan çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından davanın reddi yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanan Kadının Boşandığı Kocanın Soyadını Kullanmasına İzne İlişkin Kararın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 23.06.2015 (Salı.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bekarlık Soyadının Evlendikten Sonra Tek Başına Kullanılmasına İzin Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, kocasının soyadı bulunmaksızın, sadece evlenmeden önceki soyadını taşımasına izin verilmesini istemiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğü'nü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi ...'ın hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...Türk Medeni Kanunu'nun "Kadının soyadı" başlığını taşıyan 187. maddesinde;" Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir." düzenlemesi getirilmiştir. Eldeki davada davacı evli olup ilgili kanuni düzenlemede de belirtildiği üzere eşinin soyadı ile birlikte kendi soyadını da kullanmaktadır. Fakat kendisini evlat edinen kişinin soyadını kullanmayı talep etmiş olup söz konusu talep gerek bahsedilen yasal düzenlemeye gerek kamu düzenine aykırı bulunduğundan davanın REDDİNE,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı taraf istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....
Davacı kadın temyiz dilekçesinde mal paylaşımı ve erkeğin soyadını kullanmaya izin konusunda da, bir anlaşmanın varlığını ileri sürmüş, iddia davalı erkek tarafından da temyize cevap dilekçesinde kabul edilmiştir. Bu halde temyize cevap dilekçesi 05.04.2016 tarihli duruşmada yapılan anlaşmanın bozulması niteliğinde olup, taraflar duruşmaya çağrılıp bizzat beyanları da alınmak suretiyle, sonucu uyarınca karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.02.2017 (Salı)...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, ilk eşi .... öldükten sonra, yeniden evlenerek Keskin soyadını aldığını ancak ikinci eşi .....'in de öldüğünü bildirerek "...." olan soyadının ilk eşinin soyadı olan "...." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece istem gibi karar verilmiştir. 27.12.1934 tarihli ve 2891 sayılı Soyadı ....'nin 18. maddesinin "evlenen dul kadın evlendiği günden itibaren yeni kocasının soyadını alır ve eski kocasının soyadına bir daha dönemez" hükmü gereğince davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak davacı daha sonra 04.05.2002 tarihinde Türk vatandaşı olan ... ile evlenmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 25. maddesi “Evlenmekle Türk Vatandaşlığını kazanan kadın, kocasının hanesine tescil edilir. Bu şekilde aile kütüklerine tescil edilen kadının ölüm dışında evliliğinin sona ermesi halinde kaydı, kayıtlı bulunduğu kütüğün sonuna taşınır.“ hükmünü taşımaktadır. Bu durumda Türk vatandaşı ile evlenmekle davacının nüfus kaydının yeniden açıldığını kabul etmek gerekmektedir. Evlenme olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 22. ve devamı maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, bu durum 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 187.maddesinde yer alan “Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir....