Netice itibariyle, her iki tarafın ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik sair istinaf talepleri incelenmeksizin, yukarıda belirtilen hususlar nazara alınarak karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının ziynet ve eşya alacağına yönelik olan 8. (8/1- 2 bentleri) ve 9. (9/A-B bentleri) bentlerinin kaldırılarak, boşanma davasından tefrik edilen işbu ziynet ve eşya alacağı dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Bu durumda davacının davalı kuruma var olan borçlarını karşılayacak miktarın dışında kalan eşya ve teçhizatın davacıya iadesi, eşya ve teçhizat elde yok ise bedelinin davacıya ödenmesi gerekir. Bu itibarla mahkemece öncelikle davalının elinde bulunan ve hapis hakkını kullandığı iddia ettiği ve eşya ve teçhizatın neler olduğu ve bedelinin parasal miktarının gerekirse mahallinde keşifde yapılmak suretiyle belirlenmesi, akabinde davacının geçmiş dönem kira, elektrik, su gibi borçlarının miktarı taraflardan bu husustaki delilleride sorularak belirlenmeli, davacının var ise borç miktarı eşya ve teçhizatın bedelinden düşülerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmelidir. Mahkemenin değinilen bu yönü gözardı ederek yazılı şekilde hüküm kurmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlırının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir....
Bu haliyle gerekçesiz şekilde karar oluşturulması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin ziynet ve eşya alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkeme gerekçeli kararında, davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı talebinin neden kabul edildiğine ilişkin hiçbir gerekçe belirtmemiş, bu husus gerekçede tartışılmamıştır. Bu haliyle karar, ziynet ve eşya talebi yönünden yeterli gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 294/1-e maddesindeki unsurları içermemektedir. Bu bakımdan, ziynet ve eşya alacağına ilişkin istek yönünden gerekçesiz karar oluşturulması da usule aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Kabule göre de; Davalı-davacı kadının ziynet ve eşya alacağı davası mahkemece kabul edilmiş, ancak kabul edilen ziynetler yönünden cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmemiş, iadesine karar verilen eşyaların neler olduğu yazılmamıştır....
Eşya alacağı davası, eşyaların yargılamanın ilerleyen aşamalarında davalı tarafından davacıya teslim edilip konusuz kaldığına göre, davacının eşya alacağı davası açmasında haklı olduğu kabulü ile, eşya alacağına konu edilen miktar üzerinden davacı yararına, reddedilen ziynet talebi üzerinden davalı yararına nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına fazla, davacı yararına da eksik vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi EŞYA SAHİBİ : ... İSTEM : Eşya müsaderesi HÜKÜM : Müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Müsadere konusu eşyannın bilinen değerine göre, karar tarihinde yürürlükte olan 5219 sayılı Yasayla değişik HUMK.nun 427. maddeleri uyarınca hükmün kesin nitelikte olduğu anlaşılmakla, eşya sahibi vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun maddesi gereğince REDDİNE, 09.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Sulh Ceza Mahkemesi İSTEM : Eşya müsaderesi HÜKÜM : Müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Eşya sahibine 08.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılan temyiz talebinin reddine ilişkin 06.11.2013 günlü ek kararı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK.nun 315/2. maddesinde belirtilen bir haftalık yasal süreden sonra 17.01.2014 günü temyiz eden eşya sahibinin vaki temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi gereğince (REDDİNE), 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, mahkemece, davalı erkek aleyhine eşya alacağı yönünden 14.503,75 TL alacağın tahsiline karar verilmiş olup karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesinin davalı erkeğin eşya alacağı yönünden aleyhine hükmedilen alacağa yönelik kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir. Açıklanan nedenle, davalı erkeğin eşya alacağı yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Tarafların katılma alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkeme : BOLU Ağır Ceza Mahkemesi Suçlar : 1- ... hakkında: Rüşvet verme ve İnfaz kurumuna yasak eşya sokma 2- Sanık ... hakkında: Uyuşturucu madde ticareti yapma ve İnfaz kurumuna yasak eşya sokma 3- Sanık ... hakkında: Rüşvet alma ve İnfaz kurumuna yasak eşya sokma Hükümler : 1- Sanık ... hakkında: Rüşvet verme ve İnfaz kurumuna yasak eşya sokma suçlarından mahkûmiyet 2- Sanık ... hakkında: a) ''Uyuşturucu madde ticareti yapma'' ve ''İnfaz kurumuna yasak eşya sokma'' suçlarından fikri içtima hükümlerine göre uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyet b) İnfaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan karar verilmesine yer olmadığına 3- Sanık ... hakkında: a) Rüşvet alma suçundan mahkûmiyet b) İnfaz kurumuna yasak eşya sokma suçundan karar verilmesine yer olmadığına GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1- Hükmün sanıkların müdafilerine tefhim edildiği, sanıkların müdafilerinin süre tutum dilekçesi vererek gerekçeli kararın taraflarına tebliğ...
Alaplı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 23.02.2016 tarihli iddianamesiyle eşya sahibine ait ruhsatsız hale gelen adli emanette kayıtlı tabancanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 54 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına göre müsaderesi talep edilmiştir. 2. Alaplı Asliye Ceza Mahkemesinin 16.06.2016 tarihli kararı ile Adli Emanetin 2016/13 sırasında kayıtlı tabanca ve şarjörünün 5237 sayılı Kanun'un 54 üncü maddesine göre müsaderesine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Eşya sahibi vekilinin temyiz isteği; müsadere koşullarının oluşmadığına, eşya sahibine herhangi bir tebligat yapılmadığına ilişkindir. III....
Bu nedelerle yasadaki kıymetli eşya kavramını sadece kıymetli evrak olarak kabul etmek suretiyle verilen mahkeme kararının gerekçesinde isabet bulunmamakta ise de, yukarıda açıklandığı gibi teminat mektubunun kıymetli eşya da olması nedeniyle tahsil edilen muhafaza Harcında isabet görülmediğinden sonucu itibariyle yerinde olan mahkeme kararının temyizen bozulması isteminin reddine karar verildi....