Aile Mahkemesi’nce, davanın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bu davalarda yetkiyi düzenleyen TMK'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hakim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda bu davalarda yetkili olan Mahkeme’nin yetkili olduğu, buna göre de yetkinin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmesi gerektiği, ancak boşanmaya ilişkin kararın verildiği yer Aile Mahkemesi’nin yetkili olduğuna dair yetki kuralının kesin yetki olmayıp, ilk itiraza bağlı olduğu, somut olayda ise yetkisizlik iddiasının davayı açan davacı tarafından ileri sürüldüğü, ancak yetki itirazının davalı tarafından ilk itiraz olarak cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerektiği ve davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden yetkisizlik kararı verilerek dosyanın kesinleştiği gerekçesiyle...
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. .//.....
Dava, boşanma ve eşler arasında mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Kural olarak, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda koşulların oluşması halinde tarafı lehine alacak hakkına hükmedilir ise de, yargılama sonucu olası alacakların teminat altına alınması amacıyla dava konusu alacak talebine konu malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir konulabileceği uygulamada Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilmiş durumdadır....
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu olması için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Ön koşul gerçekleşmeden mal rejimine ilişkin davaların görülmesi ve sonuçlandırılması mümkün değildir. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK m.30) bekletici mesele yapılmalıdır. Aynı koşul yurtdışında verilmiş boşanmaya ilişkin mahkeme kararları hakkında Türkiye'de verilecek tanıma tenfiz kararları için de aranmaktadır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise görülebilirlik koşulu gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; asıl dava yönünden yapılan incelemede; taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında, tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacakları ile ilgili düzenleme yaptıkları, kararın bu hali ile kesinleştiği, taraflar arasındaki boşanma davasının yargılaması neticesinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebi ile ilgili karar verildiği ve kadının bu yönde alacak hakkının olmadığı, birleşen dava yönünden yapılan incelemede ise belirtildiği üzere taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan yargılaması sırasında birleşen davaya konu taşınmazlar ile ilgili düzenleme yapıldığı, yapılan düzenleme gereği erkeğin bu taşınmazlarda bulunan hissesinin kadına devredildiği ve erkeğin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı olmadığı gerekçesiyle her iki davanın da dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... arasındaki mal rejiminin sona ermesi sebebiyle tazminat davası hakkında ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen 20.11.2013 tarih ve 2012/1105 E, 2013/900 K. sayılı hükmün Daire'nin 16.12.2015 gün ve 2015/20360 E, 2015/22646 K. sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı vekilleri tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece istem kısmen kabul edilmiş; hüküm, davalının temyizi üzerine dairece onanmıştır. Bu defa davalının karar düzeltme isteği üzerine dosya yeniden incelenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanan 1086 sayılı HUMK'nun 5236 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. maddesine göre karar düzeltmeye konu bölümünün Dairemizin karar tarihi olan 2015 yılı itibariyle 12.690 TL'den az olması durumunda karar düzeltilmesi yoluna gidilemez....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 6. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Kayseri 6. Aile Mahkemesinin 18.09.2019 tarihli ve 2018/530 Esas, 2019/529 Karar sayılı kararıyla kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekili Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... Aile Hukuk Mahkemesi 26.05.2017 tarih 2015/584 Esas, 2017/384 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince davalı vekilinin istinaf başvurularının reddine, davacı vekilinin istinaf başvurularının kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K... A R A R Davacı ... Kılıç vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23.02.2022(Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....