"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması ve İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu belirtilen taşınmazın tapu kaydında yer alan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkindir. İpoteğin kaldırılması isteği nispi harca tabidir. Davacıya ipoteğin kaldırılması davası yönünden ipotek bedeli üzerinden hesaplanacak nispi peşin harcı tamamlaması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu 30-32), tamamlandığı takdirde toplanan deliller değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken; harç tamamlanmadan işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 194. maddesine dayanılarak açılan davacının rızası alınmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza ait tapu kaydına ait konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.)...
Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması ve tapu iptal ve tescil, birleşen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davada davanın kabulüne, taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına kayıt ve tesciline, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince el atmanın önlenmesi ve ecrimisil alacağına ilişkin birleşen davada verilen karara dair istinaf isteğinin bu dosyadan ayrılarak farklı bir esası üzerinden incelenmesine, tapu iptali-tescil ile aile konutu şerhi konulması talepli davaya dair karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Dava; TMK'nın 194. maddesi gereğince tapu iptal tescil ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Davacı, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın TMK'nın 194. maddesi gereğince açık izni ve muvafakatı alınmaksızın 3. bir kişiye devir edildiğini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiş ancak bu davayı açarken tek nisbi harç yatırmıştır. Davacının birbirinden bağımsız ve ayrı ayrı harca tabi iki davası bulunmaktadır. Yatırılan başvurma harcının dava dilekçesindeki tüm bu istekleri de kapsadığı, gösterilen dava değeri üzerinden ise sadece peşin karar harcının alındığı anlaşılmaktadır. Tapu iptali ve ve tescil davası nispi harca, aile konutu şerhi konulması davası ise maktu harca tabi olup, eksik harç tamamlanmadan müteakip işler yapılamaz....
Aile Mahkemesinin 2012/1666 esas 2014/386 karar sayılı kararıyla boşanmış olmaları nedeniyle dava konusu taşınmazın aile konutu olmaktan çıktığı, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin konuta sağladığı korumanın sona erdiği, iş bu dava konusuz hale geldiği, konusuz kalan davada yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak takdir ve tayin edilmesi gerektiği değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın dava tarihinde aile konutu olduğu, davacının muvafakatı olmadan 3. kişi Ahmet'e satıldığı, davacının iş bu aile konutu şerhi konulması davasını açmakta haklı olduğu ancak aile konutu şerhi konulması davası yönünden tefrik işlemi yapıldıktan sonra 26.05.2022 tarihli kararda sehven davalı olarak ... da gösterilmiş ise de, bu davanın davalısının, diğer eş olabileceği, aile konutu şerhi konulması davasında 3. kişi olan ...'...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu bağımsız bölümü müvekkili ile davalı Recep'in aile konutu olarak kullandıklarını, davalı Recep'in müvekkilinin açık rızası ve onayı olmaksızın tapuda davalı Recep adına kayıtlı fakat tarafların aile konutu olan dava konusu gayrimenkul üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis ettiremediğini, davalı bankanın eksper vasıtası ile kıymet takdiri yaptırırken gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini bilecek durumda olduğunu belirterek dava konusu gayrimenkul üzerine aile konutu şerhi konulmasına, gayrimenkul üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gaziosmanpaşa 2 Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın inançlı sözleşmeye dayalı tapu iptali ve tescili davası olduğu, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunduğu ve verilecek kararın sonuç itibariyle aile konutu hakkını sınırlandıracağı belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi ise Asliye Hukuk Mahkemesince taraflara aile konutu ile ilgili hususun çözümü için süre verilmesi ve bu yolda açılacak davanın bekletici mesele yapılarak buna göre ihtilafın çözülmesi gerektiğini bildirerek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava konusu taşınmazın 2/4 payı davalı ... adına tapuda kayıtlı olup 20.03.2006 tarihinde bu payla ilgili aile konutu şerhi işlenmiştir. Dava yolsuz tescile dayalı tapu ve tescile yöneliktir. Ancak iptali istenen payın tapu kaydına dava tarihinden önce TMK'nun 194. maddesi uyarınca “aile konutu” şerhinin konulduğu ve davalı ...'in evliliğinin dava tarihi itibariyle hukuken devam ettiği hususları sabittir....
Hukuk Dairesinin 2021/412 E. 2021/1823 K. sayılı kararında da açıkça belirtildiği gibi; bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....
Davalı ... vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olmadığı gerekçesiyle, davalı ... vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. 2. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık ek kararla aile konutu şerhinin taşınmazın bir bölümü üzerinde terkinine karar verilip verilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi. 3....