İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ: Dosya kapsamındaki belgelerden üzerine aile konutu şerhi konulması istenilen taşınmazın aile konutu olduğuna dair herhangi bir kira sözleşmesi, fatura vb. belge ibraz edilmemiş, yaklaşık ispat şartı gerçekleşmemiştir. Öte yandan TMK 194. madde hükmü dikkate alındığında davacının elindeki belgelerle taşınmaza aile konutu şerhinin işlenmesini tapu müdürlüğünden isteyebilmesi mümkün olduğu dikkate alındığında tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Dava konusu taşınmazın tarafların birlikte yaşadıkları aile konutu olduğu, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile Afyonkarahisar İli Merkez İlçesi Dörtyol Mahallesi 2088 Sokak No 11/1/13 nolu bağımsız bölümün aile konutu olduğunun tespiti ile aile konu şerhi verilmesine, aile konutu olduğunun tespiti davası ve aile konutu şerhi konulması davası yönünden ayrı ayrı vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmiştir....
TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Bu durumda; Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca malik olan eş tarafından diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması durumunda yapılan bu işlemin “geçerli” kabul edilemeyeceği emredici hüküm gereğidir. Diğer eşin geçerli olmayan işlemin iptali için dava açabileceği kuşkusuzdur. Davaya konu gayrimenkul davacının eşi davalı Abdullah tarafından 24.02.2017 tarihinde edinilmiş, ipotek tesis işlemleri 05.02.2019 ve 05.03.2019 tarihlerinde yapılmış, aile konutu şerhi ise 24.05.2019 tarihinde konulmuştur. Dava konusu taşınmazın yapılan keşif, alınan tanık beyanı kapsamında aile konutu olarak özgülendiği tartışmasızdır....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
olmadığı gibi daha sonra da yapılan bu işleme muvafakat etmediğini, müvekkilinin daha sonra evin üzerine ipotek konulduğunu Samsun 5.Noterliğinin 07/03/2017 tarih ve 3789 yevmiye nolu ihtarnamesinin ortak ikametgaha gönderilmesi ile öğrendiğini, ipotek koyulan gayrimenkulün aile konutu vasfında ve aile konutu olarak yıllardır kullandığını, aile konutu vasfındaki gayrimenkulde ipotek koyulurken müvekkilinin muvafakatinin alınsı gerekirken muvafakati alınmadan yapılan ipotek tesisi işleminin kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin eşi ve çocuklarının aile konutu olan Samsun ili, Atakum ilçesi, Atakum Mah., 94 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın 22 numaralı bağımsız bölümü üzerine müvekkilinin muvafakati olmadan davalı kooperatif lehine diğer davalı eş tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
olmadığı gibi daha sonra da yapılan bu işleme muvafakat etmediğini, müvekkilinin daha sonra evin üzerine ipotek konulduğunu Samsun 5.Noterliğinin 07/03/2017 tarih ve 3789 yevmiye nolu ihtarnamesinin ortak ikametgaha gönderilmesi ile öğrendiğini, ipotek koyulan gayrimenkulün aile konutu vasfında ve aile konutu olarak yıllardır kullandığını, aile konutu vasfındaki gayrimenkulde ipotek koyulurken müvekkilinin muvafakatinin alınsı gerekirken muvafakati alınmadan yapılan ipotek tesisi işleminin kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin eşi ve çocuklarının aile konutu olan Samsun ili, Atakum ilçesi, Atakum Mah., 94 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın 22 numaralı bağımsız bölümü üzerine müvekkilinin muvafakati olmadan davalı kooperatif lehine diğer davalı eş tarafından tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına, bağımsız bölüm üzerine aile konutu şerhi işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
K.. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı, aile konutu üzerinde hak sahibi olan kocasının, bu konut üzerindeki yasal haklarını kullandırmamak amacıyla, davalı olan üçüncü kişilere muvazaalı olarak kambiyo senedi verdiğini, bu suretle kendisini borçlu gibi göstererek aleyhine icra takibi yaptırdığını, bu takip sebebiyle aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine icra dairesi tarafından "haciz" konulduğunu, ileri sürerek, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına, Trabzon 1. İcra Müdürlüğünün 2011/3021 esas sayılı icra takibinin iptaline karar verilmesini istemiş, mahkemece; taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına ve icra takibinin iptaline karar verilmiş, kararı takip alacaklısı olan davalılar temyiz etmiştir....
Hal böyleyken tarafların boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı-karşı davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin (TMK m.174/1-2) reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı-karşı davalı kadın, davalı-karşı davacı erkek adına kayıtlı olan taşınmazın aile konutu oludğunu, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince erkek adına kayıtlı olan taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Aile konutu şerhi konulmasına ilişkin istemler maktu harca tabi olup maktu harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m.30-32). Açıklanan nedenlerle maktu harç noksanlığının tamamlattırılması, tamamlanmaması halinde Harçlar Kanununun 30. maddesi gereğince işlem yapılması gerekirken harç eksikliği tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....
yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde de bulunmuş, bu dava 03.02.2015 tarihinde açılmıştır....
Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı-karşı davalı kadının aile konutu şerhi konulması talebi kabul edilmiş ise de; davacı-karşı davalı kadının boşanma davası kabul edilip, temyiz incelemesi dışında kaldığı anlaşılmaktadır. Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan aile konutu şerhi konulması talebi hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretini, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir etmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....