WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....

Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....

e sattığını, taşınmazın 2012 yılında satıldığını müvekkilinin 2014 yılında taşınmaza aile konutu şerhi koydurmak için tapuya gittiğinde öğrendiğini, davalı ...'in buranın aile konutu olduğunu bilerek satın aldığını, tüm bu nedenlerden dolayı bahse konu taşınmazın tapuda yapılan satışının iptal edilerek ... adına hükmen tescili ve üzerine aile konutu şerhi konulmasını, mal ayrılığı rejimine karar verilmesini, müvekkili ve ortak çocuk yararına nafakaya, davalı ...'ın tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa dahi aile konutuna ilişkin olarak; eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutuyla ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Malik olmayan eşin izni için şekil şartı bulunmamakla birlikte, iznin açık olması gerekmektedir. Açık rızanın varlığını ispat yükü ise aile konutu ile ilgili tasarrufta bulunana aittir. 16. TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirilmiştir. Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Aksi düşünce ile tasarruf yetkisine ilişkin sınırlamanın şerh ile başlayacağı kabul edilmiş olur. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

      Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil, tapu kaydına aile konutu şerhi işlenmesi ve tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı tarafından açılan aile konutu şerhi konulması ve tapu iptali ve tescil davasının (TMK m. 194) yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince davacının davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın aile konutu olması sebebi ile tapu kaydının iptali ile diğer davalı ... adına tapuya tesciline, taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına, tapu iptali davasında davacı lehine vekalet ücretine karar verilmiş, verilen karar davalılardan ... tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince yapılan yargılama sonunda, davalı ...’nun istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi uyarınca...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-Tapu İptal ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili ile tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesi uyarınca eşlerden biri diğerinin rızası bulunmadıkça aile konutunu devredemez, konut üzerindeki hakları sınırlandıramaz. Toplanan delillerden dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, hak sahibi olan davalı ...'in, davacı eşinin rızasını almadan konutu 16.06.2011 tarihinde davalılardan ...'ye devrettiği ve davalıların da birbirlerini tanıdıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı ... yararına Türk Medeni Kanununun 1023. maddesinde yer alan koşulların gerçekleştiğinden söz edilemez....

            CEVAP Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; mernis kayıtlarına bakıldığında tarafların dava konusu adreste oturmadığını, oturmadıkları taşınmazın aile konutu olmasının mümkün olmadığını, diğer davalı eş tarafından aile konutu olarak kullanılmadığına dair yazı beyanda bulunduğunu, tapuda aile konutu şerhi bulunmadığın, tapuya güven ilkesi gereğince işlem tesis edildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı dava dilekçesinde, aile konutu olarak kullandıkları taşınmazı davalı eşin mal kaçırma kastı ile muvazaalı olarak devrettiğinden bahisle aile konutu şerhi talebi ile birlikte tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. İşbu dava Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen muvazaa hukuki sebebine dayanmaktadır. Bu nedenle istek yönünden görevli mahkeme genel mahkemedir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. Mahkemece yapılması gereken, aile konutu şerhi talebi yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi, muvazaa hukuki sebebine dayalı tapu iptali tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilmesi ve tefrik edilen aile konutu şerhi davasında tapu iptali tescil davasının sonucunun beklenilmesinden ibarettir....

              Evliliğin ölümle ile sonuçlanmış olması durumunda da Türk Medeni Kanununun 194. maddesinden kaynaklanan aile konutu tespitine dair haklar devam ediyor olsa da aile konutu şerhi konulmasına dair hak ölümle ile birlikte sona erer. Ölümle evlilik sona erdiğine göre aile konutu şerhi konulması talebi konusuz kalmıştır. Bu nedenle aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir. VI....

                UYAP Entegrasyonu