WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Tapu İptali ve Tescil-Alacak Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerine, davalı eşi tarafından diğer davalı şirket lehine kendi rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini, daha sonra taşınmazın cebri icra yoluyla satıldığını ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince, tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescilini, ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir....

    Bu durumda, mahkemece bilirkişilerden ek rapor alınması veya gerekiyorsa yeniden keşif yapılması, uzman bilirkişilerden “aile konutu” olarak kullanılan bölümlerin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde “aile konutu şerhi” konulması ve bu bölümler yönünden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın tamamı üzerine aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 2- 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 38.maddesinin (b) bendi gereğince avukat, aynı işte menfaati çatışan kimseleri aynı anda temsil edemez. Dava da davacı ... ile davalılardan ...”nun aynı vekil ile temsil edilmelerinin Avukatlık Kanunu'nun 38/b maddesine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Bu yön gözetilmeden, yargılamaya devamla hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırıdır....

      İstinaf Sebepleri Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; ipoteğin tesis edildiği tarih itibariyle dava konusu gayrimenkul üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığı, müvekkil bankanın ipotek işlemleri sırasında basiretli şekilde davranarak, tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmamasına rağmen, davacı eşin ipotek işlemine rıza gösterdiğini belirten muvafakatname aldığı, eş rızasının şekil şartına bağlı olmadığı, davacının kötü niyetli olarak ipotek tesisinden yıllar sonra, icra takibi başlatılması üzerine işbu davanın açıldığı gerekçeleri ile davanın kabulü yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. maddesi gereği aile konutu olduğu iddiası ile aile konutu şerhi konulması ve taşınmaz üzerine konan ipoteklerin kaldırılması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık aile konutu niteliğindeki taşınmazın eşin rızası dışında satışının iptali ile eski maliki adına tesciline ve aile konutu şerhi konulması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla ve Dairemizce aile konutu şerhi konulmasına yönelik davanın tefriki üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Evlilik boşanma ile sona erdiğine göre dava konusu taşınmaz aile konutu olma niteliğini kaybetmiştir. Bu husus gözetilerek konusuz kalan dava hakkında "Karar verilmesine yer olmadığına" dair karar vermek ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin, dava tarihi itibariyle tarafların haklılık durumları dikkate alınarak, tayin ve takdir edilmesi gerekir. Diğer yönden mahkemece davanın, tapu iptal tescil talebi yönünden kabulü ile, davalı T6 adına oluşturulan tapunun iptali ile davalı Ayşe Öztürk adına tapuya tesciline, taraflar halen evli olduklarından, taşınmazın davalı Ayşe Öztürk adına tescil edilmesinden sonra tapu kaydı üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde aile konutu şerhi konulması davasının incelenmesi hukuken mümkün değildir....

            TMK’nın 193. maddesi dikkate alındığında kural olarak eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi Türk Medeni Kanunu felsefesi içinde kabul edilmişken, aynı Kanunun 194. maddesi ile bu kurala istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

              Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından aile konutu şerhi konulması talebi için hukuki yarar yokluğu nedeni ile dava reddedilmiş ise de; aile konutunun hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki haklarının sınırlandırılmasının diğer eşin açık rızasına tabi olup bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemlerinin geçersiz olacağı, bu nedenle şimdilik aile konutu şerhi talebinin işbu davadan tefrik edilerek tapu iptali tescil davasının sonucuna göre karar verilmesi gerekeceğinden aile konutu şerhi konulması talebi için bu aşamada hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi hatalı olmakla davacının istinaf talebinin kabulüne, davalının aile konutu şerhi davası yönünden vekalet ücretine yönelik istinafının reddine, ilk derece mahkemesi kararının aile konutu şerhine yönelik hüküm fıkrasının 1,3,4,5,6.bentlerinin Kaldırılarak kararımız gereği işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir...

              taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması talebi yönünden yapılan incelemede ise 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin üçüncü fıkrası hükmü gereği kayıt maliki olmayan eşin tapu müdürlüğüne giderek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep edebileceği, talebin tapu müdürlüğü tarafından reddedilmesi durumunda dava yolu ile talep edilebileceği, bu hususun dava şartı olduğu, somut olayda dava konusu taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması amacıyla tapu müdürlüğüne başvuru yapılmadığı, bu yönde bir iddiada olmadığı, aile konutu şerhi konulması davası açmakta davacı kadının hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılması davasının kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, aile konutu şerhi konulması davası yönünden ise davanın usulden reddine karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu