Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen tapu iptal - tescil ve aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince davacı tarafından İskenderun l. Aile Mahkemesinin 2012/774 Esas sayılı dosyası ile davalılar aleyhine tapu iptali ve tescil ile taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına talebiyle dava açıldığı ve davacının davasından 30/01/2013 tarihinde feragat ederek davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, HMK 311. madde kapsamında davacının feragatinin kesin hüküm oluşturduğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı taraf istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
Bu ...... alınmamıştır. ...... alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir.O halde tapu iptali ve tescil davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı, dava dilekçesinde; ...... konutunun davalı eş tarafından diğer davalı ...’a satıldığını ileri sürerek, dava konusu taşınmaza ...... konutu şerhi konulmasını, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalı eş Süleyman Kamil adına tescilini, davalı banka lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, davaların reddine karar verilmiştir. Davacının, ...... konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kesinleşmesi gerekmektedir. Aksi takdirde ...... konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davalarının incelenmesi hukuken mümkün değildir....
ye olan yakınlığı nedeniyle muvazaadan haberdar olduğunun kabulünün doğru olduğu ancak dahili davalı ... yönünden muvazaayı bildiği anlaşılmadığından davalıların istinaf talebinin kabulüne karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. "Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz konuta şerh konulmasa dahi aile konutudur....
Bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konut aile konulu özelliğini taşır. Nitekim aile konutu şerhi kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Bu durumda; Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi uyarınca malik olan eş tarafından diğer eşin açık rızası alınmadan aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması durumunda yapılan bu işlemin “geçerli” kabul edilemeyeceği emredici hüküm gereğidir. Diğer eşin geçerli olmayan işlemin iptali için dava açabileceği kuşkusuzdur....
Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2014 gün ve 2014/5673 E. - 2014/7354 K. sayılı ilamıyla; “Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka iyi niyetli olduğunu savunmuştur....
ın dava konusu taşınmazı 10.12.2007 tarihinde edindiği, dava konusu taşınmaz üzerine 05.05.2014 tarihinde T.C. ...tarafından kredi sözleşmesine istinaden 500.000,00 TL bedelli ipotek konulduğu, ipotek tesisi işlemi yapılırken davacı eşin rızasının alınmadığı, yapılan keşif ve dosyaya giren kayıtlera göre söz konusu taşınmazda ailenin oturduğu ve keşif anında da oturmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutu olan taşınmaza ipotek konurken bankanın tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi özen yükümlülüğüne uygun olarak alması gereğirken eşin açık rızasını almadığı bu durumda tapuda aile konutu şerhi olmaması ve tapuya güven ilkelerinden yararlanmasının mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, aile konutu şerhi davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen maktu vekâlet ücretinin davalı Saffetten tahsiline, ipoteğin kaldırılması davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 194.maddesi gereğince, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebin ıslah yoluyla tapu iptal ve tescil ile aile konutu şerhi konulmasına, olmadığı takdirde taşınmazın değeri üzerinden tazminat istemine ilişkindir....
Dava, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı eş adına tescili ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, eşi adına kayıtlı iken bu taşınmazın açık rızası alınmadan davalı T6 satıldığını belirterek, davalı T6 adına olan tapu kaydının iptali ile davalı eşi T7 adına tapuya kayıt ve tescilini, taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını istemiş, davanın açılması sırasında dava değeri 10.000,00 TL olarak gösterilmiş ve 170,78 TL peşin harç yatırılmıştır. Davacının birbirinden bağımsız iki davası olup tapu iptali ve tescil davası nispi harca, aile konutu şerhi konulması davası ise maktu harca tabidir....