Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kapsamda;Anne yanında bulunan 2016 doğumlu müşterek çocuğun yaşı,alıştığı ortam,velayetin anneye verilmesinde çocuğun menfaatine aykırı bir durum olmaması,erkeğin de aşamada velayetin anneye verilmesine itirazları bulunmadığını bildirmesi karşısında velayetin anneye verilmesinde ve baba ile olması gereken gün ve saatlerde kişisel ilişki tesis edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. 3- )Kadının manevi tazminat talebi ile ilgili karara ilişkin istinaf başvurusunda; TMK 174/2 nci maddesine göre manevi tazminat istenebilmesi için diğer tarafın sebebiyet verdiği hadiselerin açıkça talep eden tarafın kişilik haklarının ihlal etmesi zorunludur....

Temyiz Sebepleri Davalı erkek, eşinin kendisini 2018, 2019 yıllarında aldattığını, kusurlu olduğunu, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatı kabul etmediğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuklar lehine hükmedilen iştirak nafakası ile davacı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî, manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1....

    İki tarafın sosyal ekonomik durumu, davalı erkeğin emeklisinin yanı sıra şoför olarak çalıştığı, davacı kadının asgari ücretle çalışması ve kirada oturduğu da düşünüldüğünde aldığı ücretin davacı kadını yoksulluktan kurtarmayacağı, yine davalının kira ödemeden annesi ile birlikte oturduğu hususları hep birlikte değerlendirildiğinde, iki tarafın aylık toplam gelir ve giderleri düşünüldüğünde davacı kadın yönünden yoksuluk nafakası bağlanma yasal şartların oluştuğu, ancak kadın için mahkemece takdir edilen yoksulluk nafakasının çok olduğu, bu hususun yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davalının yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönde düzeltilerek ( ilk derece mahkemesi 600 TL yoksulluk nafakası takdir etmiştir) boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren TMK 175 maddesi gereğince aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; nafakalar ve tazminatların miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise; velayet, kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası ile yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına 04/07/1998 doğumlu ortak çocuk Betül'ün temyiz inceleme tarihi itibariyle ergin olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece 2003 doğumlu ortak çocuk Süleyman'ın velayeti davacı anneye verilmiş, tarafların temyiz aşamasında sundukları 21/09/2017 tarihli protokolde "Velayetin tevdi hakkında dava açılması halinde kadın tarafından bu talebin...

      Kanunda yer alan özel boşanma sebeplerinden biriyle açılmış bir boşanma davasında, bu özel sebebin yanında davacının da boşanmayı gerektirecek ağırlıkta bir kusuru ispatlanmış olsa bile; bu husus, karşı tarafça dava konusu yapılmamış ise artık özel sebebe dayalı boşanma kararı verilmesinde ve sonuçlarında dikkate alınamaz. Somut olayda davalının eyleminin Türk Medeni Kanununun 161. maddesinde yer alan boşanma sebebini oluşturduğunda duraksama yoktur. Özel boşanma sebebi ispatlanmıştır. Bu bakımdan, artık davalının dayanılan boşanma sebebini çürütmek amacıyla değil de, “davacının da kusurlu olduğunu" ispat etmeye yönelik gösterdiği deliller ve davacının kusuru dikkate alınmaz. Diğer bir ifade ile özel boşanma sebebine dayalı boşanma davalarında; evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle açılan boşanma davalarında olduğu gibi davacının kusurlu davranışlarının dikkate alınması suretiyle kusur kıyaslaması yapılamaz.Bu anlamda TMK 166/1 m. anlamında davalıya ek kusurlar da verilemez....

      TMK'nın 169. maddesine göre; "Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175/1. maddesine göre; " Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf , kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir."...

      TMK'nın 169. maddesine göre, "boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri resen alır." TMK'nın 174. maddesine göre; "Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir." TMK'nın 175. maddesine göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir." TMK’nın 182/2 maddesine göre; velayet kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.....

      Davalı davacı vekili karşı dava dilekçesinde özetle; davanın reddine, karşı davanın kabulü ile TMK 166/1 maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, müvekkili için 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminat takdir edilmesine, müşterek çocukların velayetinin babaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; zina hukuki nedenine dayalı açılan davanın reddine, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuklar için takdir edilen aylık 600'er TL tedbir karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, kadın için 30.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat takdirine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkeğin tedbir nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, ziynete yönelik istemin tefrikine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      Temyiz Sebepleri 1.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle ; davacı tarafından açılan davanın kabulü şartlarının oluşmadığını, kusur değerlendirmesinde eşit kusur kabulünün ve karşı taraf lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin, davalı-davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesinin, kendisinin tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin ve müşterek çocuğun velayetin anneye verilmesine ilişkin kararın dosyadaki delil durumuna aykırı olduğunu, hükmedilen nafaka miktarlarının yüksek olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir. 2.Davacı-davalı kadın vekili katılma yoluyla verdiği temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, buna bağlı tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk ve iştirak nafakalarının miktarlarının az olması, ayrıca ziynet alacağı davasının reddi yönlerinden usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek Bölge Adliye...

        , müşterek çocuklar lehine 2000'er TL. tedbir/yoksulluk nafakası ile 200.000,00- TL. maddi 200,000,00- TL. manevi tazminat hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu