Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davalı-karşı davacı yararına 700,00- TL. yoksulluk nafakasına hükmedilmiş ise de; öncelikle yerel mahkemece kusur tespitinin hatalı yapıldığını, davalı-karşı davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi şartlarının oluşmadığını ve yoksulluk nafakası miktarının fahiş olduğunu, müvekkilin ödemekte olduğu tedbir nafakası nedeniyle birçok ihtiyacını karşılayamaz hale geldiğini, Yerel mahkemece yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, bu talebin ret etmediği gibi müvekkilin sosyal ekonomik durumuna uygun makul ve hakkaniyetli bir miktar yerine fahiş bir miktar belirlemesinin de hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının boşanma kararları, maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakasına dair kararların kaldırılmasını, davalarının kabulünü, davalı karşı davacının davasının reddini, davalı-karşı davacının maddi ve manevi tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddini, yargılama giderleri ile vekalet...

Hükme karşı sadece davalı-davacı erkek tarafından temyize başvurulmuş, Dairemizin bozma ilamı sonrası yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince yeniden boşanma ve ferilerine hükmedilmiştir. İlk derece mahkemesinin 2013/564 E. ve 2014/803 K. sayılı kararına karşı sadece erkek tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğundan, manevi tazminat ve nafakaların miktarı yönünden erkek lehine usulî kazanılmış hak oluşmuştur. Dairemizin bozma ilamı sonrası kurulan hükümde, erkek lehine usulî kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınmaksızın, manevi tazminat, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasının miktarının artırılarak aylık 400TL yoksulluk nafakasına, aylık 400TL iştirak nafakasına ve 20.000TL manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Hükmü temyiz eden davalı vekili Av. ... 19.08.2016 tarihli dilekçesiyle boşanma hükmüne yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden temyiz dilekçesinin boşanma hükmü yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı vekili Av. ... 19.02.2016 tarihli dilekçesiyle nafaka ve tazminat ile diğer taleplerinden aralarındaki anlaşma uyarınca feragat ettiğini bildirdiğinden davacı kadının bu beyanı ve taraflar arasındaki anlaşma koşulları gözetilerek bir karar verilmek üzere hükmün davacı kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası, vekalet ücreti ile yargılama giderine ilişkin olarak bozulması gerekmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen yoksulluk nafakası ve aleyhine hükmedilen manevi tazminat yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarının Soma 1....

        Hükme karşı, davacı -karşı davalı kadın tarafından erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, kendisinin reddedilen tazminat talepleri ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kendisinin reddedilen tazminat talepleri yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf talepleri kısmen kabul edilmiş; erkeğin kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve kendisinin reddedilen tazminat taleplerine yönelik istinaf talepleri kabul edilerek kadının ağır kusurlu olduğunun tespitine, erkek yararına 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminata, hükmedilmiş ve kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı erkeğe kusur olarak yüklenen kadına karşı fiziksel şiddet uygulama vakıasına davacı kadın tarafından usulünce dayanılmadığından bu vakıanın kusur belirlemesine esas alınamayacağının, yine de mahkemenin de kabulünde olduğu üzere eşinin bağımsız konut isteğine duyarsız kalan davalı erkeğin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi...

            Aile Mahkemesinin 2018/1063 E.- 2021/421 K.sayılı ilamına karşı, davacı kadın vekili tarafından maddi ve manevi tazminat miktarlarına yönelik istinaf talebinin KABULÜ ile, yerel mahkeme kararının hüküm bölümünde bulunan,yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata ilişkin 6, 7.ve 8. maddesinin KALDIRILMASINA ve bu konuda yeniden hüküm kurulmasına, Buna göre; 6- TMK'nun 175. maddesi gereğince, boşanma kararının kesinleşme tarihinden itibaren başlamak kaydı ile, aylık 1.500 TL yoksulluk nafakasının davalı erkekten alınarak, davacı kadına ödenmesine, davanın fazlaya ilişkin istemin reddine, 7- TMK'nun 174/1. maddesi gereğince, boşanma kararının kesinleşme tarihinden ödenmek kaydı ile, takdiren 100.000 TL maddi tazminatın davalı erkekten alınıp davacı kadına ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, 8- TMK'nun 174/2. maddesi gereğince, boşanma kararının kesinleşme tarihinden ödenmek kaydı ile, takdiren 100.000 TL manevi tazminatındavalı erkekten alınıp davacı kadına ödenmesine,...

            DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir ve yoksulluk nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesince, taraflarca ikame olunan karşılıklı boşanma davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-karşı davacı kadın lehine hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine müteakip aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak devamına, tarafların manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, ilk derece mahkemesince verilen 16.11.2017 tarihli bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, manevi tazminat talebinin reddi ile tedbir-yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak istinaf edilmiştir...

              DAİREMİZİN KARARI: Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonucunda tarafların eşit kusurlu oldukları belirlenerek ,davacı-karşı davalı T1 maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı T3 yoksulluk nafakası talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer bulunmadığına, davalı-karşı davacı T3 maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verilmiştir. Dairemiz kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadının kabul edilen davası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kusur belirlemesi, erkeğin davası ve reddedilen tazminat talepleri ile yoksulluk nafakası hakkından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi yönünden temyiz edilmiştir. Dosyayı inceleyen Yargıtay 2....

              Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda erkeğe atfedilen kusurlu davranışların ağırlığı, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı dikkate alındığında, kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 52. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası takdiri gerekir....

              UYAP Entegrasyonu