WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; boşanma davasının reddi yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise boşanma davasının reddine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış, bir kısım tanıklarını ön incelemeden önce sunduğu 05.12.2014 tarihli dilekçesi ile, diğer tanıklarını ise ön inceleme aşamasında sunduğu 09.12.2014 tarihli dilekçesinde bildirmiş, mahkemece ön incelemeden önce verilen dilekçede yer alan tanıkların bir kısmı dinlenilmiş, ön incelemede sunulan dilekçede yer alan ve davacı-karşı davalı erkek tarafından açıkça vazgeçilmeyen tanıklar ise ikinci tanık listesi yasağı kapsamında görülerek dinlenilmeden hüküm kurulmuştur....

    Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166/3 maddesine dayalı anlaşmalı boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği tarafların anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....

    HMK 353/1-a maddesinde BAM’ın ilk derece mahkemelerine dosyayı gönderme sebepleri tahdidi (Sınırlı) olarak sayılmış ve sadece bu durumlarda verilecek gönderme kararının kesin olduğu ifade edilmiş olup; anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmesi hususu kanunda sayılan işbu geri gönderme sebepleri arasında bulunmamaktadır. HMK’nın 353/1-a/6. fıkrası çekişmeli davada tarafların gösterdikleri delillerin hiç toplanmaması veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi durumuna münhasırdır. Somut olayda ise; karar, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine dayanılarak açılmış “anlaşmalı boşanma” davasına ilişkindir. Burada tarafların gösterdiği bir delil yoktur ki toplansın ve/veya değerlendirilsin. O halde burada verilen “gönderme kararı”nın niteliği HMK’nın 353/1a-6 fıkrasında öngörülen gönderme kararından farklıdır....

      Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı kadının 13.11.2014 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesine dayalı boşanma davası açtığı; ön incelemede anlaşma sağlanamaması üzerine davanın çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü, davacı kadının ön inceleme duruşmasında davalıya yönelik fiziksel şiddet, birlik görevlerini yerine getirmeme ve uyuşturucu madde kullanma vakıalarını ileri sürdüğü, bu vakalara ilişkin delil bildirmediği ve iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davasının reddedildiği ve kararın da 10.03.2015 tarihinde temyiz edilmeyerek kesinleştiği görülmektedir. Davacı kadın bu kez, reddedilen boşanma davasında ileri sürdüğü vakıaları, boşanma sebebi yaparak yeniden eldeki boşanma davasını açmıştır....

        CEVAP Davalı erkek vasisi davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında, davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilmesini talep etmiştir. III....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/699 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinde, davalı Havva Karakoç (boşanmakla Macit) tarafından, eşi olan davacı ...’a karşı şiddetli geçimsizliğe dayalı olarak boşanma davasının açıldığı, boşanma davasının davacısı Hava tarafından verilen 11.03.2004 tarihli dilekçe ile, “müşterek evin yarısı üzerinde adına mülkiyet hakkının tanınması” isteminde bulunulduğu, mahkemece boşanma davasının reddine dair verilen kararın Yargıtay 2....

            İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı kadın istinaf dilekçesinde özetle; anlaşmalı boşanma iradesinden döndüğünü beyanla kararın kaldırılmasını istemiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi; "evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır." düzenlemesini içermektedir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davayı çekişmeli boşanma davası olarak açtıklarını, tarafların yabancı ilam ile boşandıklarına ilişkin dava dilekçesindeki açıklamaları vakıa olarak bildirdiklerini, dava dilekçesinde yabancı mahkeme ilamının tanınması ya da tenfizi yönünde bir taleplerinin olmadığı gibi hukuki sebep olarak da MÖHÜK'a dayanmadıklarını, tevzi formunda ve tensip tutanağında davanın çekişmeli boşanma davası olarak gösterilmesine ve hatta tensip zabtında dava dilekçesinin HMK.nun 119.maddesinde düzenlenen unsurları da taşıdığının belirtilmesine rağmen mahkemece davanın tanıma tenfiz davası olarak nitelendirilerek reddine karar verilmesinin doğru olmadığını ileri sürerek mahkeme kararının kaldırılarak, davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmeye devam etmesi için dosyanın mahalline geri gönderilmesini istemiştir....

            Sayılı, 22.12.2021 tarihli kesin kararıyla davalı vekilinin temyiz talebinin reddine, ilk derece mahkemesi kararının ise onanmasına karar verdiğini, kararın 22.12.2021 tarihinde kesinleştirildiğini, muris İbrahim Kargınlı'nın 05.11.2019 tarihinde vefat ettiğini, davacılaın da İskilip Noterliği'nden alınan 07.11.2019 tarihli, 4664 yevmiyeli mirasçılık belgesi kapsamında kusurun belirlenmesi amacıyla yargılamaya devam ettiklerini ve sonuç olarak mahkemenin sağ kalan eş olan davalı Şahinder Kargınlı'nın boşanma davasında kusurunun bulunduğunun tespitine karar verdiğini, İskilip Noterliği'nin 07.11.2019 tarihli, 4664 yevmiyeli mirasçılık belgesi incelendiğinde muris İbrahim Kargınlı'nın mirasçılarının davacılar ve davalı olduğunu, TMK m. 181 hükmü gereği boşanma devam ederken eşlerden birinin vefat etmesi üzerine boşanma talebi konusuz kalsa da ölen eşin mirasçılarının kusur yönünden davaya devam edebileceklerini, boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda sağ kalan eşin kusurlu olduğu tespit...

            Davaya çekişmeli boşanma (TMK. m. 166/1) hükümlerine göre devam edilmek üzere temyiz edilen kararın bozulması gerekir....

              UYAP Entegrasyonu