Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 01/02/2011 gününde verilen dilekçe ile eşya ve ziynet alacağı, manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; eşya ve ziynet alacağı isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 02/02/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, resmi nikah olmaksızın yapılan evlilik sonrası gerçekleşen ayrılığa ve haksız fiile dayalı manevi tazminat, altın ve eşyaların aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece eşya ve ziynet alacağı isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir (HMK m. 297/2). Davacı kadın dava dilekçesinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma talebinin yanı sıra ziynet ve eşya alacağı da talep etmiş, harcını yatırmıştır. Bu halde, her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....

      Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 3-Davacı kadın dava dilekçesi ile 50.000 TL'lik ziynet alacağı ile 24.000 TL'lik eşya alacağı talebinde bulunmuştur. Mahkece ziynet alacağının tamamı reddedilmiş ve eşya alacağının ise 700 TL'lik kısmı kabul edilmiştir. Ziynetlere yönelik talebi reddedilip eşya alacak talebi ise kısmen kabul edildiğine göre, ziynetlerin reddedilen 50.000 TL'lik ve eşya alacağının da reddedilen 23.300 TL'lik bölümü üzerinden davalı yararına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nispi vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, nafaka miktarı, eşya alacağı bedelinin reddedilen kısmı ve eşya alacağı davasında erkek lehine hükmolunan vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadın, koltuk takımı ve yatak odası eşyalarının aynen iadesi, bu mümkün olmazsa bedeli olan 3.000 TL’nin tahsilini talep etmiş; mahkemece, kadının eşya alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı, ziynet alacağı davasının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü ve ferileri, kusur belirlemesi, eşya alacağı davasının kabulü ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı kadının ziynet alacağı davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı - Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, yoksulluk nafakası, kişisel ilişki ve ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Mahkemenin sabit kabul ettiği taraflara kusur olarak yüklenilen davranışlar, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde belirtilen ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumunu gerektirir nitelik ve yeterlilikte değildir. Terk (TMK. md. 164) hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış bir dava da bulunmamaktadır....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi; davanın kabulüne, tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmalarına, müşterek çocuk Habip Polat'ın velayetinin davalı anneye verilmesine, müşterek çocukla baba arasında kişisel ilişki tesisine, taraflarca yoksulluk/iştirak nafakası, eşya alacağı ve mal rejiminden kaynaklanan herhangi bir talepleri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, taraflarca düzenlenen 22.02.2022 tarihli protokolün aynen onaylanmasına ve kararın eki sayılmasına hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu ettiğini beyan etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....

              Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı 21.01.2010 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından, davacının isteği taşınmaz üzerinde inşa edilen yapı ve evlilik birliği içinde edinilen eşyalar bakımından 4721 sayılı TMK'nun 202 ve davamı maddelerine göre edinilmiş maldan kaynaklanan katılma alacağı, çeyiz eşyası, kişisel eşya ve ziynetler yönünden genel hükümlere tabi alacak isteğine ilişkindir....

                Sokak No:13C Mamak/ANKARA adresinde bulunan dükkan kararın kesinleşmesinden itibaren 2 ay içerisinde davalı tarafça satılarak satış bedelinin tamamı davalı tarafından davacıya satış günü ödenecektir, birbirimizden kendimiz için karşılıklı maddi, manevi tazminat ve nafaka istemiyoruz, eşyalarımızı ayırdık, birbirimizde hak ve alacağımız kalmamıştır, müşterek mülkümüz bulunmamaktadır, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacaklar, eşya alacağı ve ziynet alacağı da dahil olmak üzere boşanmadan sonra birbirimizden her ne suretle olursa olsun maddi bir talepte bulunmayacağız, boşanmaya karar verilsin, kişisel ilişki mahkemece düzenlensin, yargılama gideri istemiyoruz" şeklinde beyanda bulunmuşlardır....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddedilen tazminat talepleri, velayet, kişisel ilişki süresi ve eşya alacağı davası yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları ile kişisel ilişki yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 02.11.2021 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı ... vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı ... ve vekilleri gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

                  UYAP Entegrasyonu