Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Esyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar,ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.05.2018 (Pzt.)...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait her biri 15'er gram 4 adet bilezik, yarım altın çerçeveli kolye ve tektaş yüzüğün davalı tarafından zorla alındığını iddia ederek aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tarafların mernis adresleri ve son beraber oturdukları yerin Konya olduğunu belirterek Konya Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetki itirazında bulunmuş ve ziynet eşyalarıyla ilgili beyanda bulunma hakkı saklı kalmak kaydıyla boşanma henüz gerçekleşmediğinden tasfiye yapılamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
davalıya takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup ihtiyaçlar için harcandığının erkek tarafından kanıtlanması halinde, erkek ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davalı - karşı davacı kadın, ziynetlerin varlığını ve davacı - karşı davalı erkek tarafından rızası dışında alınıp iade edilmediğini ispat yükü altındadır. Somut olayda davalı - karşı davacı kadın, davacı - karşı davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının elinden alındığını ve iade edilmediğini dayandığı delillerle ispat edememiştir. İspat yükü kendisine düşen ve davasını dayandığı delillerle kanıtlayamayan davalı - karşı davacı kadının ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine karar verilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince de ziynet eşyalarının iadesi davasının reddine ilişkin verilen kararın isabetli olduğu anlaşılmıştır....
zincir, 1 gram 1 adet kolye ucu, 4 gram alyans ve 3 gram tektaş yüzükten oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi olmazsa 23.340,00- TL dava tarihi itibariyle belirlenen bedelin tazminine ilişkin davanın reddine, "karar verilmiştir....
Karşı davacının ziynet alacağı davası yönünden yapılan değerlendirmede: Yerleşik içtihat uygulamalarına bakıldığında, düğünde takılan ziynet eşyalarının kadının olduğu ve kadın tarafından muhafaza edildiği kabul edilmiştir. Aksinin iddiası ise ispata tabidir. Bu kapsamda ziynet alacağı davasında davacı kadın, ziynet eşyalarının varlığını ve davalı koca tarafından alınıp kullanıldığını ispat etmekle yükümlüdür. Davalı koca ise savunması kapsamında ziynet eşyalarını almadığını ya da geri verilmemek üzere alındığını ispat etmekle yükümlüdür. Dosya kapsamı incelendiğinde; dosyaya sunulan düğün fotoğrafları üzerinde uzman bilirkişi tarafından yapılan incelemeyle ziynet eşyalarının varlığı ispat edilmiştir. Karşı davacı tarafça ziynet alacağı davası bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının dava dilekçesi ile ziynet ve eşya talebinin olduğu daha sonradan bu taleplerine ilişkin olarak harcı tamamladığı anlaşılmaktadır. Şu hale göre mahkemece davacının ziynet ve çeyiz eşyası talepleri hakkında bir hüküm tesis edilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; reddedilen ziynet ve para alacağı yününden, davalı koca tarafından ise; tamamı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli "Yargı Harçları" başlıkh (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 Tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından: Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca labi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı tarife III/e bendi) zorunludur....
Yasal gereklilik yukarıda belirtildiği şekilde iken, öncelikle mümkünse ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmaması halinde bedele karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden ve karar yerinde tartışılmadan ziynet bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar verilmiştir." Mahkemece bozmaya uyularak "Davacının ziynet eşyası talebinin kabulü ile; özellikle mümkünse, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmadığı takdirde ziynet eşyalarının değeri olan 21.606,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine" şeklinde hüküm kurulmuştur. Ancak, bu kez de hüküm altına alınan ziynet eşyalarının adet, cins, nitelik, miktar ve dava tarihi değerleri ayrı ayrı gösterilmemiştir. Hüküm bu haliyle şüphe ve tereddüt uyandıracak, infazda güçlük yaratacak niteliktedir. Bu sebeple usule uygun olmayan hükmün bozulması gerekmiştir....
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir....