Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE : Asıl dava, TMK 166/1 maddesi gereğince açılmış boşanma davasıdır. Karşı dava ise, TMK 166/1 maddesi uyarınca açılmış boşanma davası, ziynet alacağı, mal rejiminin tasfiyesi ve eşyaların tespiti talebine ilişkindir. Davalı-karşı davacı kadın istinafında, az kusuru kabul etmediklerini, asıl davanın reddini, nafaka ve tazminatların düşük olduğunu, nafaka konusunda ÜFE arttırımı talep ettikleri halde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediğini, yine ev eşyaları, ziynet ve katkı payı alacağı ile ilgili olarak davaları hakkında dava açmakta muhtariyetine şeklinde usul ve yasaya aykırı karar verildiğini belirterek kararın lehine kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı-k.davalı erkek istinafında, davalı kadının ağır ve tam kusurlu olması nedeni ile karşı davanın ve fer'ilerinin reddine karar verilmesini, kendisine yüklenen şiddetin ve diğer kusurların ispatlanmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

Katılma alacağına ilişkin talebin, mal rejiminin sona ermesi halinde görüleceği, rejim sona ermedikçe bu talebin incelenmesinin ve tasfiyeye gidilmesinin mümkün olmadığı, taraflar arasında açılan boşanma davası sonucunda verilen hükmün henüz kesinleşmediği, mal rejiminin sona ermediği ve katılma alacağına ilişkin talebin boşanma kararı kesinleşmeden inceleme olanağı olmadığı hususları göz önüne alınarak, katılma alacağına ilişkin talebin tefrik edilip, boşanma davasının neticesinin beklenmesi ve hasıl olacak sonucuna göre hüküm tesis edilmesi gerekirken katılma alacağının boşanma davasının fer'isi niteliğinde olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    DAVA KONUSU : Boşanma Ve Mal Paylaşımı KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanmalarına; müvekkil yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere 1.000,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, hükmedilecek tedbir nafakasının karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına ve her yıl ÜFE oranında artırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takdiren 25.000,00 TL maddi tazminatın, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine ve boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan müvekkiline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla takdiren 25.000,00 TL manevi tazminatın, kararın kesinleşmesinden itibaren yasal faizi ile ödenmesine, müvekkile ait ve davalı tarafından bozdurulan ziynet eşyalarının tespiti ile tespit edilecek ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmadığı...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal paylaşımı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı mal paylaşımı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, düğünde davacıya 99 adet çeyrek altın, 16 adet 22 ayar burma bilezik takıldığını, bunların tamamının müvekkilinin rızası hilafına davalı tarafından alınarak önce ablasına borç olarak verildiğini, daha sonra geri alınınca kendisine araba aldığını, arabayı da ablasına sattığını bildirerek bedellerinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      , nafaka miktarlarının sonraki yıllarda TUİK'in yayınladığı ÜFE oranında artış uygulanmasını, evlilik Birliği içerisinde edinilen taşınır ve taşınmaz malların mal paylaşımı ve üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için tedbir konulmasını ve üçüncü kişilere devirlerinin/satışlarının engellenmesini, müvekkiline düğünde takılan ziynet eşyalarına ilişkin talep ve dava hakları saklı tutarak şimdilik 500,00TL olarak bunların değerinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesini, 30.000 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini istemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/273 Esas 2018/404 Karar sayılı ilamıyla boşandıklarını, davalının evrakları kendisinin hazırladığını, müvekkilinin de okumadan, neye imza attığını bilmeden verilen belgeleri imzaladığını fakat düğünde takılan ziynet eşyalarının, altınların ve ev eşyalarının hiçbirinin müvekkiline verilmediğini, müvekkilinin verilen evraklara boşanmak için imza attığını düşündüğünü, mal rejimine ilişkin imza attığını hiç düşünmediğini, bu şekilde bir protokole imza attığını çok sonra öğrendiğini, kaldı ki boşanma protokolünde belirtilen ibarelerin mal paylaşımı talep hakkından feragat anlamına gelmediğini, protokolde "katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı talep haklarımdan feragat ediyorum" gibi açık ve kesin bir ifade bulunmadığını, ayrıca anlaşmalı boşanma kararının hüküm fıkrasında mallar konusunda kurulmuş bir hüküm bulunmadığını, öte yandan delil listelerinde açıkça yemin delili yer almasına rağmen yemin teklifinde bulunup bulunmayacakları hususun taraflara...

      DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Mal Paylaşımı KARAR DÜZELTME İSTEYEN : ... Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; kısmen bozulmasına-kısmen onanmasına dair Dairemizin 10.04.2018 gün ve 2018/1433-2018/4790 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1327 KARAR NO : 2022/1318 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BOR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2022/123 2022/154 DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Anlaşmalı)) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacının 16/02/2022 havale tarihli dava dilekçesine özetle; davalı ile tarihinde evlendiklerini ve bu evliliklerinden iki müşterek çocuklarının olduğu, davalı ile birbirlerine uyum sağlayamadıklarını ve müşterek hayatın çekilmez hal aldığını ve evliliklerini sürdürmenin mümkün olmadığını ve buna ilişkin 16/02/2022 havale tarihli protokol...

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı erkek vekili hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davacı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri, ziynet ve ev eşyası alacağı ile mal rejiminden kaynaklı katkı payı alacağı istemine ilişkindir. Dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı erkeğin tüm istinaf istemlerinin HMK. 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 353 ada, 6 parsel sayılı taşınmazda bulunan 27 nolu bağımsız bölüm ile ... plakalı aracın eski eşi olan davalıya satış yolu ile temlikine dair işlemin korkutma ve tehdit sonucu yapıldığını, temlikin gerçek iradesini yansıtmadığını, boşanma öncesinde baskı ile devredildiğini ileri sürerek taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescile, araç yönünden ise trafik kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaz ile aracın boşanma protokolü uyarınca kendisine temlik edildiğini, karşılığında kendisinin de edimlerde bulunduğunu, boşanma öncesi mal paylaşımı nedeniyle temliklerin yapıldığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmaz ile aracın mal paylaşımı kapsamında temlik edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu