Hayatın olağan akışına göre olağan olan, ziynet eşyasının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının, davalı tarafın zilyetlik ve korunmasına terk edilmesi olağan durumla bağdaşmaz. Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, davacı kadının ispatlaması gerekir....
davalıya takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da aynen iadesi mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsilini talep ve dava etmiştir....
Ş.. tarafların boşanma davası esnasında ziynet eşyasına ilişkin anlaşma yaptıklarını, davalının, ziynet eşyalarını, boşanma davası sonrasında, iade etmeyi kabul ettiğine ilişkin görgüye dayalı beyanları ile ispatlandığı; davalının, ziynet eşyalarının bedelini, boşanma esnasında 8.500TL senet ile ödediğine ilişkin iddiasını, davalı tanığı kardeşi E.. Y.. beyanıyla uyumlu olduğu, ancak, davalının, cevap dilekçesinde, davacı tarafa, boşanma davası esnasında yapılan ödemelerin, düğünde davacıya takılan paranın karşılığı olarak yapıldığını açıkladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tanık beyanları ile, ziynet eşyalarının, davalıda kaldığının sabit olduğu, davalının aksini ispatlayamadığı, nazara alınarak ziynet eşyalarına ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yersiz gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2012 NUMARASI : 2011/1124-2012/938 Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ziynet eşyasının aynen iadesi olmadığı taktirde bedelinin tahsili talebine ilişkindir. İncelenmesi gereken; İzmir 8.Aile Mahkemesi'nin 2011/1043 E. sayılı boşanma dosyası ve İzmir 13. Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2011/1114 sayılı dosyası, dosya içerisinde bulunmamaktadır. Bu nedenle, dosya arasında bulunması gereken; taraflar arasındaki İzmir 8.Aile Mahkemesi'nin 2011/1043 E. sayılı boşanma dosyasının ve İzmir 13....
rızası dışında alındığını ve bir daha geri verilmediğini ileri sürerek; müvekkiline ait ziynet eşyalarının tamamının aynen iadesi veya bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; boşanma ve ziynet eşyasının iadesi talebine ilişkin olup; 2. Hukuk Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma-Ziynet Eşyasının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı tarafından delil olarak bildirilen ve incelenmesine gerek duyulan Ordu 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/220 esas sayılı dosyasının eklenerek birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.13.10.2010(Çrş)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çeyiz Eşyası ve ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı çeyiz eşyası ve ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, çeyiz eşyası ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, Dava dilekçesinde belirtilen kişisel çeyiz eşyaları yargılamanın devamı sırasında teslim edildiğinden bu eşyalar yönünden dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine, karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının davacıyı dövmesi nedeniyle, davacının müşterek çocukları ...'...
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2013 NUMARASI : 2012/249-2013/824 Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı eski eşi A.. İ.. aleyhine fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile 77 adet çeyrek altın, 12 adet yarım altın, her biri 15 gr. olan 16 bilezik ve l adet de 2,5 gr. ağırlığında bilezikten oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmadığı taktirde bedeli olan 38.600,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, istemiyle 4721 sayılı TMK nun 220/1-2 ve 226/1 maddesine dayalı ziynet eşyasının iadesi davası açmıştır....
Diğer taraftan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını ispat yükü altındadır. Somut olayda, yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları, ziynet eşyalarının kaybedersin denilerek davacının elinden alındığını, daha sonra ziynetleri görmediklerini, yurtdışından geldiğinde üzerinde herhangi bir ziynet eşyası olmadığını, bütün vucudunun yara bere içinde olduğunu, beyan etmişler. Yine davacı tanığı H.....