Ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin iadesi davası bakımından davalı erkeğin istinaf başvurusu bakımından; TMK'nun 6. maddesi gereğince; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Ayrıca ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin iddia ettiği olayları ispatlaması gerekir. Ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....
Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasındaki boşanma, maddi ve manevi tazminat, nafaka ile ziynet eşyasının iadesi davası yönünden boşanma, maddi ve manevi tazminat ve nafaka yönünden azil tarihi de dikkate alınarak 1.100.00.TL maktu, ziynet eşyası yönünden 575.00.TL, karşı yan vekalet ücreti olan 575.00.TL ve ... 12. Aile Mahkemesi' nin 2011/242 Esas sayılı mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden azil tarihi itbariyle dava değeri olan 15.000.00.TL'nın %10'u olan 1.500.00.TL olmak üzere toplam 2013/13593-31927 3.750.00.TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken yanlış bilirkişi raporuna değer verilerek 9.829.33.TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Uyuşmazlık, bir kısım ziynet eşyaları ile ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir:Mahkemece yargılama sırasında tutanakla teslim edilen ev eşyaları hakkındaki dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, ziynet eşyaları hakkındaki davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin evlilik birliği içinde bozdurulan ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince ; Davacı vekili, taraflar arasında görülen boşanma davasında 6.11.2008 tarihinde açtığı karşılılık davada davalının, müvekkilesini evden kovarak peşi sıra boşanma davası açtığını, evlilik birliği içinde davalının davacının ihtiyaçlarını karşılamadığını,...
Davacı erkek vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesi ile, ziynet alacağı davasının kabul edilen kısmını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/945 Esas sırasına kaydedilen ve taraflar arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/144) kaydedilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının açmış olduğu katılma alacağı davasının kabulü ile, 87.851,295 TL'nin karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının dava dilekçesine konu ettiği ziynet eşyasının iadesi mümkün değilse bedelinin ödenmesi, ziynet eşyasından yapmış olduğu katkı neticesinde denkleştirme alacak talebinin, KYK kredisi ile Farabi Bursu'nun iadesi, ev eşyası yönünden yapmış olduğu talepleri kanıtlayamamış olması ve ziynet eşyasının kadının zilyedinde bulunacağına dair karine birlikte değerlendirildiğinde, bu talepler yönünden açılan davanın reddine karar verilmiştir....
bulunmadığından kadın yararına hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiği, ziynet eşyası alacağı yönünden ise kadının tüm ziynet eşyasına ilişkin talebin kabulünün gerektiği, kadının bu anlamda davasını ispat ettiği ancak kararın infazı kabil olmadığı, kabul kararı verilen ziynet eşyasının gram, cins, ayarının da açıkça yazılması gerektiği, gerekçe ile kararda hükmedilen bedel arasında da çelişki olduğu, davalı tarafın istinafının sadece bu anlamda yerinde olduğu, yine kabul edilen ziynet eşyası yönünden davacı lehine ayrıca vekalet ücretine de hükmedilmesi gerektiği, bu şekilde kadının ziynet eşyasının iadesine yönelik talebinin 15 adet 22 ayar 15'er gram bileziğin aynen olmadığı takdirde değerinin olan 48.600,00-TL üzerinden davalıdan alınması ile davacıya ödenmesine karar verilmesi gerekirken, davanın çelişki oluşturacak şekilde 41.040,00 TL üzerinde kabulünün yerinde olmadığı gerekçesi ile tarafların ziynet eşyası alacağına ilişkin istinaf itirazları ile erkeğin boşanmadaki kusur...
Davalı tarafın ziynet eşyası davası yönünden yapmış olduğu istinaf başvurusunun incelenmesinde; davacı kadının 15.000 TL tutarındaki ziynet eşyasının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili için dava açtığı, yargılama sırasında harcı tamamladığı, mahkemece davanın reddine karar verilmesine rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, ziynet eşyasına yönelik yargılama giderleri hakkında hüküm verilmediği anlaşıldığından davalı tarafın bu yöndeki istinaf başvurusunun kabulü ile bu konuda düzenleme yapılması gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Davacı dava konusu edilen ziynet eşyasının elinden alındığını ileri sürmüş, davalı yan ise bu iddiayı kabul etmemiştir. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Diğer bir deyimle bunların davalı tarafın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer. Diğer taraftan ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyadır. Bu nedenle evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilmelidir. Davacı, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını,ispat yükü altındadır....
Aile mahkemesinin 2019/103 Esas 2019/377 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, söz konusu kararın istinaf edilmeden 29.07.2019 tarihinde kesinleştiğini, davacı kadının dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş olup, davalı koca ise onun tarafından götürüldüğünü savunduğunu, davacı müşterek konutu ailesinin refakatinde ve bütün kişisel eşyalarını alarak terk ettiğini, boşanma dava dosyası, tanık beyanları ve davacı ikrarı ile sabit olduğunu, davacının Ziynet eşyalarını almasına ve götürmesine engel teşkil edebilecek hiçbir durum söz konusu olmadığını, zira dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz davacının ailesi tarafından müvekkile verilen 10.12.2018 tarihli belgede davacının müvekkil uhdesinde hiçbir eşyasının kalmadığı, tamamını teslim aldıklarına ilişkin beyanları sabit oldğunu, müvekkilin bir fabrikada işçi olarak çalıştığını, evlilik birliği kurulduğu dönemde ve şuan asgari ücret ile geçimini sağladığını, davacı tarafından iddia edilen ziynetleri alabildiğini...
Davacı kadın vekili cevaba cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının düğünde takılan ziynet eşyalarını kendi şahsi borçlarını kapatmak için kullandığını, iade gerektiğini, ziynet eşyalarını 100 gram bilezik 19.000,00 TL, 1 kolye 1.500,00 TL, söz ve nişan yüzükleri 1.000,00 TL, düğün takıları 20.000,00 TL olduğunu belirterek ziynet eşyası iadesi davasının da kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....