Davacı kadının reddedilen ziynet alacağı davası nedeniyle reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. 6-Davacı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet alacağı davası reddedilmiş olduğu halde, ziynet alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK 163 maddesine dayanan talebi hakkında hüküm kurulmaması, kusur belirlemesi, iştirak nafakasının miktarı yararına hükmolunan manevi tazminatın miktarı, maddi tazminat talebinin reddi, yoksulluk nafakası talebinin reddi, ziynet alacağı talebinin reddi, kadının ziynet alacağı davasının kabulü yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; boşanma davasının reddi ile erkeğin boşanma davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkek 21.05.2015 tarihli ıslah dilekçesinde "haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması" hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuştur....
Aile Mahkemesinin 2018/260 esasına kayıt edildiği, 23/03/2018 tarihinde 2018/272 sayılı verilen karar ile dosyanın istinafa konu kararın dava dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, yargılamaya erkek ve kadın tarafından açılan davalar yönü ile birlikte devam olunduğu, toplanan delillere göre; kadın tarafından açılan boşanma ve ziynet eşyası alacak davası yönü ile erkeğin istinaf başvurusunda bulunmadığı, kadın tarafından boşanma ve ziynet eşyası yönü ile açılan davanın reddi yönünden verilen kararların usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesi ile istinaf kanun yoluna başvurulduğu, gösterilen ve toplanan delillere göre, erkeğin, TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca boşanmaya karar verilmesini gerektirir kusurunun ispat edilemediği, kadın tarafından dava konusu edilen ziynet eşyalarının erkekten alınarak kadına iade edilmediğinin ispat edilemediği, İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davalı- davacı kadın tarafından TMK'nun 166/1- 2 maddesi uyarınca açılan boşanma davası...
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanmaya, birleşen dava ise, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağı talebine ilişkindir. 1- Davacı-davalının kusur durumu, birleşen boşanma davası ve fer'ilerine ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde....
Uyuşmazlık ve hüküm boşanma davası ile ziynet istemine yönelik olup, dairemizin bozma kararı üzerine mahkemece boşanma davası açısından uyma, ziynet talebi yönünden ise direnme kararı verilmiş, davalı kadın tarafından hüküm kusur tespiti ve ziynet talebi yönünden temyiz edilmiş olmakla, hükmün ziynetlere dair direnme kararı yönünden inceleme görevi Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Yüksek Başkanlığına aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenle ziynet talebine yönelik direnme kararı yönünden incelenmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Yüksek Başkanlığına gönderilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2011 (prş)...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2007 yılında evlendiklerini, davalının şiddet uygulaması üzerine müvekkilinin müşterek haneden ayrıldığını, davalının müvekkiline ait ziynet eşyalarını satarak kendine iki araç satın aldığını belirterek; müvekkili lehine aylık 2.000,00 TL nafakaya hükmedilmesini ve ziynet eşyalarının değeri olan 20.000,00 TL'nin davalıdan tahsili yönünde karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının evi terk ettiğini, giderken de yanında ziynet eşyalarını götürdüğünü bildirerek; davanın reddi ile taraflar arasında görülen boşanma davası ile iş bu dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; taraflar arasında derdest boşanma davası olduğu, dosyalar arasında filii ve hukuki bağlantı bulunduğu belirtilerek; dosyaların birleştirilmesine, iş bu dosyanın ... 6....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2020 NUMARASI : 2018/1234 ESAS - 2020/218 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Malatya 2. Aile Mahkemesinin 2018/1234 esas sayılı dosyasında boşanma, ziynet alacağı davası yönünden yapılan yargılama sonucunda verilen 04/03/2020 tarihli karar aleyhine karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, dosyanın dairemizin 2022/301 esas sırasına kaydedildiği, davacının boşanmanın fer'isi niteliğindeki talepler yönünden istinaf incelemesinin söz konusu dosyada yapıldığı, ziynet alacağına ilişkin davanın tefriki ile ayrı esasa kaydedilmesine ve istinaf incelemesinin yeni esas üzerinden yapılmasına karar verildiği, tefrik üzerine ziynet alacağı davasına ilişkin dosyanın dairemizin yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ziynet alacağı bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Dava, boşanma, çeyiz ve ziynet eşyası alacağına ilişkin olup, boşanma ve çeyiz eşyalarına ilişkin hükümler istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davalı, davacı lehine iki defa vekalet ücretine hükmedildiği için istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, boşanma davası ile ziynet davası iki ayrı dava olduğundan ziynet eşyası alacağı davası boşanma davasının fer'isi olmadığından, boşanma davası ve ziynet eşyası alacağı davası için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olduğundan davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer....
Öyleyse erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı, kadının ziynet ve çeyiz alacağı talebi reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. 4- Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet ve çeyiz eşya alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet ve çeyiz alacağı davası reddedilmiş olduğu halde, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı-karşı davalı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ:Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın "boşanma" ve "mukabil boşanma ve ziynet alacağı" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, ziynet eşyaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.09.2012 (Çrş.)...