İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/10/2020 NUMARASI : 2020/109 ESAS, 2020/312 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili ile Hıdır Yücel'in 39 yıllık evli olup Bursa ili Kestel ilçesi Vanimehmet Mah. 326 Ada, 1 Parsel No.2 D.4 no.lu taşınmaz Hıdır Yücel adına kayıtlı olduğunu, söz konusu taşınmazın aile konutu olup taşınmazın kaydına 27.03.2006 tarihinde aile konutu şerhi konulduğunu, davacı müvekkili tarafından Hıdır Yücel aleyhine Bursa 3.Aile Mahkemesi'nin 2020/204 esas sayılı dosyasında boşanma davası, Bursa 4.Aile Mahkemesi'nin 2020/210 esas sayılı dosyasında katkı payı alacağı davası açıldığını, Bursa 4.Aile Mahkemesi'nin 2020/210 esas sayılı dosyasında Bursa ili Kestel ilçesi Vanimehmet Mah. 326 Ada, 1 Parsel No.2 D.4 no.lu taşınmazın tapu kaydının celbinin talep...
yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulması talebinde de bulunmuş, bu dava 03.02.2015 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talep edilen taşınmazın, tapu kaydı incelendiğinde, 09.06.2014 tarihinde "aile konutu şerhi "konulduğu anlaşılmaktadır.İlgili tapu sicil müdürlüğünden şerhin hangi sebeple konulduğunun sorulması, gelen yazı cevabının dosya içerisine alınması ve, 2-İncelenmesine gerek görülen ... Asliye Hukuk(Aile ) Mahkemesi'nin 2013/240 Esas ve 2014/328 Karar sayılı boşanma dava dosyasının iş bu dosya içerisine alınarak birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2015(Perş.)...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın TMK 194 maddesi uyarınca dava konusu taşınmazın aile konutu olduğundan bahisle aile konutu şerhi konulması talep ve dava etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından davacı kadın tarafından daha önce aile konutu şerhi talepli dava açıldığı ve bu davadan feragat edildiğinden kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usülden reddine karar verilmiş, davacı kadının istinaf talebinde bulunması üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş, iş bu karar davacı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Daha önce açılmış aile konutu şerhi davasından feragat aile konutu niteliğinden feragat olmayıp aile konutu şerhi talebinden feragattir....
ve ziynet eşyasının davacıya iadesi aksi takdirde dava tarihindeki kur üzerinden misli değerinin davacıya ödenmesini talep etmiş, mahkemece tensiple davacı tarafa ziynet alacağı yönünden harca esas değerin bildirilmesi, bildirilen dava değeri üzerinden nispi harcın yatırılması için kesin süre verilmesine, aksi takdirde dosyanın ziynet alacağı talebi yönünden işlemden kaldırılacağının ihtarına karar verilmiş, Mahkemece 2020/1207 Esas, 2020/796 Karar sayılı ilamla, davaya bakmakla yetkili mahkemenin Lüleburgaz Aile Mahkemeleri olduğundan bahisle yetkisizlik kararı verilmiş, dosya mahkemenin 2021/15 Esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur....
in önceki evliliğinden diğer davalı olan Zehra adında bir kızının bulunduğunu, müvekkilinin 17 yıl çalıştığını, emekli olduğunu, bu çalışmalarından yaptığı tasarruf ve kazanımlarını eşiyle birlikte dava konusu evin yapımında kullandığını, müvekkilinin aile konutu şerhi ile taşınmazın eşi adına tescil edilmiş olması nedeniyle aile konutu şerhi koydurmak istediğini, taşınmazın yaklaşık 1-1,5 yıl kadar önce davalı ... tarafından kızı olan davalı ...'ya satılmak suretiyle devredildiğini, taşınmazın tapuda arsa olarak gözüktüğünü, ancak dava konusu yer üzerinde yapı bulunduğunu, davalılar arasında yapılan intikalin muvazaalı olduğunu, şeklen satış olarak gösterilse bile bağış niteliği taşıdığını, davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi Konulması - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından aile konutu şerhi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davalı (koca) adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması talebine ilişkindir. Evlilik; ölüm, boşanma veya iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanununun 194. maddesinin "aile konutuna" sağladığı koruma da sona erer. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 31.12.2013 tarihli karardan sonra, dava konusu taşınmazın maliki olan davalı eş ile davacı, 19.09.2014 tarihinde kesinleşen ... ... Aile Mahkemesinin 2013/438 esas ve 2014/463 karar sayılı ilamı ile boşanmıştır....
Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....
Kat 7 No'lu bağımsız bölüm" sayılı taşınmaz tapu kaydı üzerine 13/03/2017 tarihinde aile konutu şerhi konulduğu, tarafların 2017 yılı Ocak ayına kadar birlikte bu taşınmazda ikamet ettikleri, taşınmazın evlilik birliği içinde fiilen aile konutu olarak kullanıldığı, ancak 2017 yılı Ocak ayı sonrasında tarafların müşterek yaşama son verdikleri, lâkin evlilik birliğinin hukuken devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 194. maddesi hükmü uyarınca taşınmazın sicil kaydı üzerine konulan aile konutu şerhinin evlilik birliğinin devamı süresince hukuki netice doğuracağı, taşınmazın eşlerin paylı mülkiyetinde bulunmasının aile konutu şerhi yönünden bir öneminin bulunmadığı, evliliğin son bulması ile şerhin sağladığı hakların ortadan kalkacağı tartışmasızdır. Boşanma davası açıldıktan sonra eşlerden biri ayrı yaşama hakkı nedeniyle konutu terketse bile bu durum, konutun, aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmaz....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin evlilik birliği öncesinde edindiği taşınmazın tapu kaydına, boşanma davası açılmadan hemen önce kötü niyetli olarak 27.09.2021 tarihli 43383 yevmiye numarası ile aile konutu şerhi koydurduğunu, davalının ortak haneyi terk ettiğini belirterek, taşınmazın tapu kaydındaki aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ortak yaşanılan aile konutu üzerine şerh konulmasının müvekkilinin yasal hakkı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....