Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki boşanma davası ve ferileri ile ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı erkeğin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Kadının kabul edilen ziynet alacağı davasında, dava değeri 68.250 Türk Lirası olup karar tarihindeki temyiz inceleme kesinlik sınırını aşmadığından, bölge adliye mahkemesi kararı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı davacı kadın vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı davalı erkeğin tespit edilen eylemlerinin sadakatsizlik yerine güven sarsıcı davranış olarak değerlendirilmesinin doğru olmadığını, takdir edilen maddi ve manevi tazminat tutarları yetersiz olduğu gibi yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmesinin de doğru olmadığını, ziynet eşyalarına ilişkin olarak da düğünde hangi tarafa takılmış olursa olsun ziynet eşyalarının kadına ait olduğunu, bu anlamda erkeğe takılan ziynetler yönünden de kabul kararı verilmesi gerektiğini beyan etmek suretiyle belirtilen yönlerden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ilerine, karşı dava; TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanma ve fer'ileri ile ziynet alacağına ilişkindir....
Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre boşanma kararı verilmesi gerekirken yetersiz ve yasal olmayan gerekçeyle davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı kadın tarafından boşanma davası (TMK md. 166/1) ve bununla birlikte ziynet eşyalarına yönelik alacak davası açılmıştır. Mahkemece boşanma davasına yönelik karar verilmiş ise de ziynet alacağı hakkında bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece ziynet alacağı hakkında olumlu yada olumsuz hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017(Pzt.)...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece davacı kadının ziynet alacağı talebi, ispatlanamadığı gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de; tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davalı kocanın talep edilen ziynet eşyalarının miktarı, cinsi ve ayarına ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı, tanık Nigar Akın'ın yeminli beyanında ise "ziynetlerin kuyumcuya gidilerek bozdurulduğu ve davalının borçlarına ödendiğinin" belirtildiği görülmekle kadının talep ettiği ziynet eşyalarının varlığı ve davalının borçları için bozdurulduğu sabit olduğundan, talep edilen ziynet alacağının kabulü gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
M. 166/1 gereğince boşanmalarına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacı-davalı erkek lehine 15.000,00 TL. maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın kadından alınarak erkeğe verilmesine, kadının tazminat taleplerinin reddine, birleşen boşanma davasının ve bu dava kapsamındaki tazminat talepleri ile ziynet talebinin reddine, birleşen davaya karşı erkeğin açtığı karşı boşanma davasının ve bu dava kapsamındaki tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-davalı vekili ilk derece mahkemesi kararına karşı, birleşen davaya karşı açtıkları boşanma davalarının reddi ile aleyhlerine hükmolunan vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili ilk derece mahkemesi kararına karşı, erkeğin kabul edilen boşanma davası, kendilerinin reddedilen boşanma ve ziynet alacağı davaları ile kusur belirlemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi boşanma davasının reddi, ziynet alacağı davasının reddi, kadının boşanma davasının ve fer'ilerinin kabulü ile ziynet alacağı davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 136.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2016 (Çrş.)...
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacının ziynet alacağına ve vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Davacı tarafından ziynet alacağı ve boşanma davası nedeniyle peşin yatırılan toplam 161,40 TL karar harcının, ziynet alacağı nedeniyle alınması gerekli 179,90 TL karar harcından mahsubu ile bakiye 18,50 TL'nin davacıdan alınarak, hazineye gelir KAYDINA, 3- Davacının iştirak nafakası ve tazminatlara yönelik istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b-2 maddesi uyarınca KABULÜNE, Kahta 1....
DOSYANIN GEÇİRDİĞİ SAFAHAT : Davacı erkek tarafından açılan boşanma davası ilk derece mahkemesinin 2017/251 E numarasına kaydedilmiş, bu dosya kapsamında davalı-davacı kadın tarafından sunulan cevap-karşı dava dilekçesi ile boşanma ve boşanmanın fer'i niteliğindeki taleplerle birlikte ziynet alacağı talebinde bulunulmuş, 03/11/2017 tarihli ön inceleme duruşmasında davalı-davacı kadın vekili ihtilaflı konularını "boşanma, maddî-manevî tazminat ve nafaka" olarak tasnif etmiş, ilk derece mahkemesi tarafından da karşı dava kapsamındaki ihtilaflı konular "boşanma, maddî-manevî tazminat ve nafaka" olarak belirlenmiştir....
Somut olaya gelince; eşler, 26.05.1993 tarihinde evlenmiş, 10.09.2001 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar mal ayrılığı(TKM 170.m) rejimi geçerlidir. Tasfiyeye konu 496 ada 11 parsel sayılı taşınmaz, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 23.09.1994 tarihinde H.. A.. ve M.. C..'den satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Davacı kadın, düğün sırasında takılan altınlar ile kendisine ait olan altınları vermek suretiyle ayrıca çalışarak dava konusu mala katkıda bulunduğunu ileri sürmüştür. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(4721 s.lı TMK 179 m)....
Bozma sonrası erkek tarafından 21.02.2018 tarihinde evlilik birliğinin temelden sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açılmış, kadın ise 18.04.2018 tarihinde erkeğin boşanma davasına karşı boşanma ve ziynet alacağı davası açmıştır. Taraflarca açılan karşılıklı boşanma davaları ile kadının açtığı ziynet alacağı davası, erkeğin açtığı asıl dava dosyası ile birleştirilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuş, erkeğin asıl davası yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tarafların karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile, velâyetlerin anneye verilmesine, babayla ortak çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına, nafakalara ve kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, mahkemece verilen bu karar yukarıda gösterilen sebeplerle taraflarca temyiz edilmiştir....