2016 yılı mayıs ayına kadar başka bir erkek ile ilişki yaşamak sureti ile zina eylemini gerçekleştirdiğinin sabit olduğu ne var ki eldeki davanın 6 aylık hak düşürücü süreden sonra açıldığı bu nedenle Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi uyarınca boşanma hükmü verilemeyeceği belirtilerek davacı-karşı davalı erkeğin zina sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....
Davalı ile davacının eşi arasındaki duygusal ve cinsel ilişki, davacı yönünden Türk Medeni Kanunu'nda boşanma nedeni olarak kabul edilen "zina" fiilini oluşturur. Bu durumda davacı, Türk Medeni Kanunu'nun 185. maddesinde düzenlenen eşler arasındaki "birlikte yaşamak ve sadık kalmak" yükümlülüklerine aykırı davrandığından bahisle zina yapan kendi eşi hakkında Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesine dayanarak "zina" nedeniyle boşanma davası açabilir ve aynı yasanın 174/2 maddesine göre de manevi tazminat isteyebilir....
Davacı-davalı kadının zina iddiasının ispatlandığı, bu itibarla birleşen davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, zina nedeniyle açılan birleşen boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru değildir. Bu itibarla, davacı-davalı kadının birleşen davanın reddine yönelen istinaf isteminin kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, asıl ve karşı dava kapsamında verilen boşanma kararı taraflarca istinaf edilmemekle, boşanma hükmü kesinleşmiş ve davacı-davalı kadının birleşen davasındaki zina nedeniyle boşanma talebi konusuz kalmıştır. Belirtilen sebeple, ilk derece mahkemesi kararının hüküm kısmının "Ankara 5....
Temyiz edilen yerel mahkeme kararında, tarafların kusurlu davranışları belirtilerek erkeğin ağır kusurlu olduğu ve tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden oldukları belirtilmiş, ve zina eylemi dolayısıyla davacının affettiğine dair bir durum olmadığından zina sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmiş olup, zina nedeniyle davanın kabulünde hangi delillerin üstün tutulduğu, hangi vakanın kabul edildiğine dair gerekçe yer almadığı gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yönelik gerekçeye yer verilerek çelişki yaratılmıştır. Bu nedenle kendi içinde çelişkili ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (koca) tarafından; zina sebebine dayalı boşanma davasında karar verilmemesi, davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası, kadına verilen tedbir nafakası ile küçük ...'...
TMK'nun 161 maddesi gereğince "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK'nun 162. maddesi gereğince "Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kast edilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya haklı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur." hükmü düzenlenmiştir. TMK nun 166/1- 2 maddesi gereğince "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın tarafından zina ve evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı olarak boşanma davasının kabulünün yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, zina sebebine dayalı olarak açılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, erkeğin manevî tazminata hak kazanıp kazanamayacakları, asıl boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tazminat miktarlarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
İlk derece mahkemesi kararında davacı-davalı tarafın zina nedeniyle boşanma talebi hakkında olumlu ya da olumsuz değerlendirme yapılmaksızın asıl davanın TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca kabulüne karar verilmiş, davacı-davalı tarafın TMK'nın 161. maddesi uyarınca boşanma talebi hakkında hüküm kurulmamış, davacı-davalı kadının bu talebi yönünden karar gerekçesinde de değerlendirme yapılmamıştır. Bu hâli ile kadının zina nedeniyle boşanma davası hakkında hüküm kurulmadığı gibi, karar da bu yönden gerekçeden yoksun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 294/1- c maddesindeki unsurları içermemektedir....
Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Somut uyuşmazlıkta, İlk Derece Mahkemesince davacı davalı kadının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca açtığı boşanma davasının kabulüne, 161 inci ve 162 nci maddelerine dayalı boşanma talepleri ile davalı davacı erkeğin karşı boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Tarafların istinaf kanun yoluna başvuruları üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı davalı kadının 4721 sayılı Kanun'un 161 inci maddesine dayalı boşanma davası ve tazminatların miktarına yönelik istinaf talebinin kabulü ile erkeğin tüm kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE : Dava, zinaya dayalı boşanma ve ferileri talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mahkemece zina eyleminin sürekliliği sebebiyle hakdüşürücü sürenin geçmediği kabul edilerek ve davalının bir başka kadından çocuklarının da bulunması sebebiyle belirtilen şekilde karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 161.md.ne göre "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur. "....