Zina eylemi devam ettiğine göre, hak düşürücü süre geçmiş sayılmaz. Toplanan delillerden, davacı-karşı davalı erkeğin zinasının temadi ettiği anlaşılmaktadır. O halde, kadının davasının da kabulü gerekirken reddi doğru olmamıştır. Ne var ki davalı-karşı davacı kadının evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166) dayanan karşı boşanma davasında verilen boşanma kararı temyizin kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş, davalı-davacı kadının zina sebebine dayalı boşanma davası konusuz kalmıştır....
anlaşıldığından, davacı kadının zina nedeni ile açtığı boşanma davasının reddine karar verilmesinin gerektiği, TMK.'...
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı kadın tarafından 18.09.2013 tarihinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanılarak açılan boşanma davasına karşı, davalı-karşı davacı erkek tarafından da, eşine karşı zina " (TMK m.161) hukuki sebebine dayalı "karşı boşanma" davası açılmış; davalı-karşı davacı erkek daha sonra 29.12.2014 tarihinde bağımsız olarak açtığı" "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebine dayanan boşanma davası, bu dosya ile birleştirilmiştir. Mahkemece, tarafların boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verildiği halde, erkek tarafından açılan "zina" sebebine dayalı karşı boşanma davası hakkında herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir. Davalar birleştirilerek görülmüş olsa dahi, her dava bağımsız niteliklerini korurlar ve her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından, kadının kabul edilen boşanma davası, reddedilen zina hukuki nedenine dayalı açtığı boşanma davası, kusur bilirlemesi ve manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacının aşagıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açtığı boşanma davasında, davalı-davacı erkek birleşen (2012/452 esas) dava ile aynı hukuki sebebe dayalı boşanma davası açmış, birleştirilen (2012/879 esas) davada ise zina hukuki sebebine dayalı boşanma isteminde bulunmuştur...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kendi reddedilen boşanma davası ile kadının boşanma davasının kabulü, fer'ileri ve ziynet yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, kendi boşanma davasının zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmemesi ve tazminat ile nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Davalı-karşı davacı kadın "aynı" boşanma davasında birden çok hukuki sebebe dayanarak öncelikle Türk Medeni Kanunu m.161 (zina nedenli) olmadığı takdirde...
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden mahkemece hayata kast ve onur kırıcı davranış sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının reddine karar verilmesinde, bir isabetsizlik yoktur. Buna karşılık mahkemenin de kabulünde olduğu üzere; davalı erkeğin başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, bu kadından 14/04/2019 tarihinde ortak çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin zinası ispatlanmıştır. Kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine (TMK 166/1- 2) dayalı davasında verilen boşanma hükmünün istinaf incelemesi dışında bırakılarak kesinleşmiş olması kadının zina sebebine dayalı boşanma talebini konusuz hale getirmez. Kadının zina sebebine dayalı boşanma kararı verilmesini istemekte hukuki yararı mevcuttur. Bu sebeple kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin kabulü gerekmiştir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından zina hukuki nedenine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası; karşı dava ise kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından "Kişisel ilişki süresi, çocuğun yurtdışına çıkmasının yasaklanmasına dair tedbir kararı" yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise; "Kendisinin zina sebebine dayalı olarak açtığı davanın reddi, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velayet" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından mahkenin işbu dava dosyasında 26.08.2020 tarihinde zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası açıldığı ve Kayseri 1. Aile Mahkemesinin 2017/800 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi ile tarafların zina nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talep edilmişse de, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2023 tarihli 2021/2-848 Esas, 2023/213 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, eşler arasındaki evlilik birliğinin 12.01.2018 tarihinde sona erdiği, bu şekilde erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı davanın açıldığı tarihte tarafların birbirlerine karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmadığı, sona eren evlilik hakkında boşanma davasının da açılmasının hukuki sonuç doğurmayacağı, erkek tarafından açılan işbu davanın Kayseri 1....
Ceza Dairesi'nin 2021/33 E. 2021/2367K. sayılı dosyası ile kesinleştiği, bu anlamda erkek tarafından sunulan video kaydının lehe ve zina iddiasının ispatına yönelik olarak delil olarak değerlendirilebileceği, davalı kadının 2017 yılı kasım ayında gebe kaldığı ve gebeliğin sonlandırıldığı, davalı erkeğin dosyaya sunduğu fotoğraf, yazışma vs. kayıtların zina iddiasını ispatladığı kanaatine varılmıştır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2015/5943 E- 2015/19941K sayılı ilamında "davalı zina yaptığı gerekçesiyle ağır kusurlu bulunmuş, davacı ise birlik görevlerinde ihmalkarlık yaptığı ve eşine hakaret ettiği gerekçesiyle az kusurlu kabul edilmiştir. Zina özel ve mutlak boşanma sebebidir. Mahkemece davacının zina olgusunu ispatladığı kabul olunur ve karşı tarafında açılmış bir boşanma davası yok ise artık kusur kıyaslaması yapılamaz....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina hukuksal nedene dayalı davanın reddi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1), davalı-karşı davacı kadın tarafından ise zina ( TMK m. 161 ) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1 ), hukuki sebeplerine dayalı olarak boşanma davaları açılmıştır .Mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin davası reddedilmiş, davalı-karşı davacı kadının ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne, zina hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının ise reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, özellikle davalı-davacı kadının tanık beyanları...